koru sitesi muhtarı türkan hanım
budanan kapı komşusunu iyice inceledik
ve şu sonuca vardık :

eğer değerli muhtarımız bu ağactan temelli olarak kurtulmaz isteseydi ortada hiç bir delil bırakmadan
anılan o ağacı kökündende kestirtebilirdi .

halbu ki olay yeri incelemesinde  budanan o ağaça  yeni bir şekil verilmek istenirken biraz fazla buda -ma olmuş olduğu ama  ağacın köklerinin  muhtarlık  barakasının temellerinin altınna kadar  girdiği  görülmüş ve ilk baharda yeniden sürgün vereceği kabaatine varılmıştır

sn sn marmara oteli blindiği üzere çiftliği çifliğe dönüştürüme projesinin ilk adınıdır
bildiğim kadarıyla seksenlerin ilk başlarında bir kulubun başkanna adeta hibe edilen güzelim otelin
sözde inşaatı hala sürüyordu ........

sn: beyefendi

eğer hala inanmıyorsanız  o dönem  başkentin en ünlü m 'oteli olan marmara otelinin maître d'hôteli sayın
h. anılmışı yada recepsiyondan ışığı , bekiri, ali sühayı hatırlarlarsa şahit gösterebilirim hemen

Cumhur-iyet,

haşin üslupla yazmayı seviyosun, tokat gibi falan. fakat bunu sutre gerisinden yapıyosun. Cumhur-iyet rumuzuyla, o zaman kolay oluyor galiba?

Siz istediğiniz kişiyi gazeteci ilan edip göklere çıkartabilirsiniz.

Bir gazetede veya yayın kuruluşunda çalıştığı için belli süre sonra basın kartı alan herkes gazeteci oluyor...

Karikatüristler de bu sınıftan gazeteciler.

Yani, muhabir, yazı işleri elemanı, haber peşinde koşanlardan, yazanlardan değiller. 

Sonra bakın birisi yazmış, gazeteci olmak önemli değil, önemli olan o işi dürüst, objektif, saldırı aracı olarak kullanmadan yapmaktır.

Bugün andığımız Deniz Som gibi.

engelliler burada
yetkililer  nerede


bugün ziyapaşa da görme engelliler yürüdü
hak aramak için slogan attılar

yenimahalle'ye "engelli vatandaşlar için
üretilmiş taşlarla şeritli bir yol " neden olmasın

 

  Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu,araplar ve arap ülkelerinden muazzam bir talep olduğunu,artık bu hava şartları ve iklimin onların da kullanımına açılması gerektiğini söyleyerek,orman alanlarının yerleşime açılacağının,hem de arapların buraları kullanacağının sinyalini verdi. Kendi vatandaşımız dururken neden araplar? Para onlarda biliniyor ama para uğruna memleketin zenginlikleri neden bir başkasına "peşkeş " çekiliyor? Bu nasıl bir anlayıştır ki,  orman talanı bile tanınmıyor hem de araplara tahsis edilmek uğruna..
Uyan eyyy TÜRKİYE

   SAYIN MEHMET ÖZTOPRAK

   Sayın Engin Uç'un gazetecilik yaşamına ilişkin verdiğiniz bilgilere teşekkür ederim.Çünkü bir kaç gün önce Sayın Uç'tan 'ödüllü gazeteci ve karikatürist' diye verdiğim bilgiyi ciddiye almayanlara şamar gibi bir cevap olduğu gibi,benim deyişlerimin de gereğinden çok ciddiye alınmasına işaret olması yönünden sevidiricidir. Başarılı bir gazetecı ve ülkesini seven bir bir kişi olan Sayın Engin Uç'un ,Hürriyet Gazetesi için çizdiği harika karikatürleri yakından izleyen biri olarak,tekrar aktif gazeteciliğe dönmesini ben de sevinçle karşılıyorum.

Bir insan gazeteci de olabilir, bu onun her yönüyle mükemmel bir insan olduğunu gösterir mi?

Gazetecilikte sonuçta bir meslektir.
Her meslekte olduğu gibi, onda da iyiler, kötüler, dürüstler, dürüst olmayanlar, namuslular ve namuslu olmayanlar vardır.

Sonuçta gazeteci de insandır, çiğ süt emmiştir.
Yeni tabular yaratmayın...!

Ben de Engin Uç'un gazeteci ilan edilmesini üzülerek ve yere göğe sığdıramayanları da şaşırarak izliyorum.

Karikatür çizmek ne zamandan beri gazetecilikten sayılmakta?.

Karikatürün gazetede yayımlanması onu çizeni gazeteci yapar mı?

Gazeteciler derneğinden ödül almış olmak bir karikatüristi gazeteci yapar mı?

Yapmaz. Gazetecilik sokak muhabirliğiyle başlar ve esası da muhabirliktir. Haberciliktir.

Eskiden gazetelerde, foto romanlar da yayınlanırdı. Fatoş, dedektif Nik, Karaoğlan, Bizimkiler bunlardan bazılarıydı.

Bunları yazan, çizenler de gazeteci miydi acaba?

Türk karikatürünün ustaları, Semih Balcıoğlu, Suat Yalaz, Ferit Öngören ve Turhan Selçuk karikatüristti ve hep öye anıldılar..

Engin Uç hakkında yazılanları biraz da üzülerek izliyorum. Değerli bir gazetecidir. Gazetelerin her aşamasında çalışmış, adım adım ilerlemiş biridir.
İyi de bir karikatüristtir. Bildiğim kadarıyla karikatürleri Barış, Yeni Halkçı gazeteleri ile Özgür İnsan dergisinde yayınlandı.
Ben, 1979 yılında Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin yönetim Kurulu'ndayken Engin Uç'u yılın karikatüristi seçtik. O tarihte Çağdaş Gazeteciler Derneği'nin Genel Başkanı Yılmaz Ateş'ti.
Ödülünü Marmara Oteli'nde düzenlediğimiz bir yemekte kendisine hafızam beni yanıltmıyorsa Sayın Müşerref Hekimoğlu takdim etmişti.
1980 ihtilalinden sonra basın kartını iade ederek gazete ve dergilerde yazmayı, çizmeyi bırakmıştı.
Duyduğum kadarıyla şimdi Hürriyet'te karikatür çiziyormuş. Buna çok memnun oldum, kendisini kutluyorum.