Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Çayyolunun Güzel insanlarına;

    Sizler bu İLÇEYİ (inşallah ileride olacak) ikamet etmek için neden seçtiniz? Sesiz, sakin, huzur içerisinde,iyi komşuluk ilişkileri olan, yeşili bol, bina kalitesi yüksek, dairesinin kapısında ayyakkabı bırakmayan, komşusunu rahatsız etmemek için terliğinin ve sandalyelerinin altına keçe çakan, seviyeli bir belde diye gelip taşındınız ve oturdunuz ve bu gidişle zor ama... (umuyorum ki  oturmaya da devam edeceksiniz.)

    Çayyolunda güzel şeyler olduğu gibi yerinde gitmeyen acayip işler de oluyor tabi ki işte bu güzel şeylerden nasıl bahsediyorsak bu olumsuzluklardan da bahsetmezsek Kralın çıplaklığını yazmasak, sizler bileceksiniz ki Kral Çıplak! ama Kral bunun farkında olmayacak.
    İşte bu güzel internet sitesi ile Dergiyi bizlere bir fırsat olarak sunanlara yazdıklarımı sansürlemeden yayınlayanlara teşekkür ederken, gördüklerimize kayıtsız kalamayacağımızı Çayyolundaki olumlu ve olumsuz gelişmeleri tüm Çıplaklığıyla buradan sizlere duyuracağımızı aydınlık ve güzel bir Çayyoluna doğru elimizden ne geliyorsa hiç korkmadan ve usanmadan yapacağımızı açıklıyorum.

           Çayyolu'nun daha yaşanılası bir Kent kimliğine kavuşması için hep beraber hareket etmeli, anlamsız kavgaları bırakmalıyız. Burada yazıma Yunus'un manisiyle son veriyorum.
       
    "Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım
    Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz
    Yunus sözün anlar isen, mani'sini dinler isen
    Sana iyi dirlik gerek, bunda kimseler kalmaz"


    Tarih: 13 Ekim 2011 11:43 Ekleyen:
  • yakın tarhimize bakınızzaten ne geldiyse bu ülkenin başı-
    na hep sağ duyudan gelmiştir ancak ne varsa  Solda vardır gerisini salla gitsinnnnn .....
    Tarih: 13 Ekim 2011 11:43 Ekleyen:
  • Ben de onun için vah vaha cevap yazmıştım, birçok kere Park caddesindeki gürültü nedeniyle belediyeye şikayette bulundum, bizzat zabıtaya kadar bile gittim, çünkü akşam 2400484 numaralı zabıta telefonunu ararsanız ya meşguldür yada "arkadaşlarımızı hemen yönlendiriyoruz" diyen nazik bir telefon görüşmesi yaparsınız ve hiçbir sonuç alamazsınız. Yönetmelik açık ve empatiden bahsediliyor. Zaten para kazanma ateşi ile yanan bu arkadaşlarda, empati kabiliyeti olsa, bu yönetmeliklere, kanunlara  ihtiyaç kalır mıydı. Mesele insanlarımızda bitiyor amaaa, ben şimdiye kadar kendiliğinden empati yapan göremedim. Ya siz?
    İşte bu yüzden Allaha emanetiz diyorum....
    Tarih: 13 Ekim 2011 09:19 Ekleyen:
  • İnsan davranışlarında sağduyu çok önemli.
    Eskiler derler ki, "Bin Düşün Bir Söyle"- "Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur"Mevlana da der ki; "Cömertlikte akarsu gibi ol. Şefkatte güneş gibi ol. Kusur örtmekte gece gibi ol. Öfkede ölü gibi ol. Tevazuda toprak gibi ol. Müsamahada deniz gibi ol."Son günlerde Çayyolunda yayın yapan 2 internet sitesinde karşılıklı atışmaların yer alması bu sözleri hatırlamama vesile oldu.İnsan sonradan pişmanlık duyacağı bir sözü söylememeli ve davranışı yapmamalı.Bu sayfalarda,Çayyolu Haber Dergisi sahibinin geçmişiyle ilgili yazılanlar tam da bu cinsten.
    Herkes hayatının bir döneminde hata yapabilir,çok ağır bir suç bile işleyebilir.Onun cezasını yasalar çerçevesinde yargı mercileri verir.Toplum vicdanı verir.
    Bundan sonra o kişinin de hesabını vermiş bir insan olarak yeni bir yaşam kurma hakkı vardır.Çünkü,cezalar, insanların kaybedilmesi,yok edilmesi için değil,yeniden kazanılması içindir.Yasalarımızda,belli sayıda işçi çalıştıran iş yerlerinin,belli oranda eski mahkum çalıştırma zorunluluğunun yer alması bu nedenledir.
    Hal böyleyken,"dostlarımdan duyduğuma göre" diyerek, gerçekliği araştırılmadan, olsa da hesabı verilmiş,çoktan kapanmış işlerin ömür boyu taşınacak bir yafta gibi insanların üzerlerine yapıştırılmaya çalışılması,bırakın hukuku,vicdanlara da sığmaz.Bu olsa,olsa,çamur at izi kalsın felsefesinden hareketle,"itibarsızlaştırma" gayreti olur ki,yapanı yüceltmez.Birlerine karşı olunacaksa,bu,belden aşağı,kişilik haklarına saldırarak değil,ilkeli,seviyeli bir şekilde yapılmalıdır.
    Çayyolu'lara yakışan budur.Artık bu denenmelidir.
    Tarih: 13 Ekim 2011 09:10 Ekleyen:
  • İlgilenenlerin Bilgisine;
    27.Nisan 2011 tarihli Resmi Gazetede yaımlanarak yürürlüğe giren,


    ÇEVRESEL GÜRÜLTÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YÖNETİMİ
    YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
    DAİR YÖNETMELİK' te

    MADDE 1 –

    “ggg) Hassas kullanımlar: Konut, yataklı hizmet veren konaklama tesisleri, eğitim kurumları, açık arazideki ve yerleşim alanı içindeki sessiz alanlar gibi kullanımları,”

    “hhh) Gürültüye hassas kullanımlar: Çok hassas kullanımlar, hassas kullanımlar ve az hassas kullanımları,”

    MADDE 3 –

    "d) Hassas kullanımların bulunduğu alanlarda faaliyet gösteren açık ve yarı açık eğlence yerlerinde, 24.00-07.00 saatleri arasında canlı müzik yayını yapılması yasaktır. Diğer saatlerde ise (b) ve/veya (c) ve/veya (ç) bentlerinde belirtilen sınır değerleri sağlayacak şekilde faaliyetlerini sürdürür."

    "e) Hassas kullanımların bulunduğu alanlarda faaliyet gösteren mevcut açık ve yarı açık eğlence yerlerinin, yapılan denetimlerde (b) ve/veya (c) ve/veya (ç)  bentlerinde belirtilen sınır değerleri bir yıl içinde üç defa sağlamadığının tespiti halinde, fiziki olarak tamamen kapalı hale getirilir."

    hükümleri yer alıyor.

    Gayet açık değil mi?
    Tarih: 13 Ekim 2011 01:17 Ekleyen:
  • Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Düzenlenmesi Yönetimi ile bu yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin genelgeleri iyi okursanız açık ve yarı açık alnada gece saat 24 ten sonra hiç bir şekilde müzik yayını yapılamayacağını çok net görürsünüz, öyle işler Allaha emanet falan değil.
    Zabıta'da Polis de gece 24 ten sonra yapılan müzik yayınına, şikayete mahal olmadan müdahale etmekle görevlidir.
    gece 24 sonrası müzik yasağı, İstanbul dahil tüm tatil yörelerinde uygulanmıştır.

    daha ileri saatlere kadar müzik yayını yapmak isteyen işletmeler,biraz paraya kıyıp kendilerini kapalı hale getirir, yazın klimasını çalıştırır, kurallara uyar, hem saygınlık kazanır hem de çevreyi rahatsız etmez.

    Artık bazı semtlerimizde yapılan sokak düğünleri bile bitti, bizim işletmeler hala hiç bir masrafa girmeden açık havada istediğim gibi müzik çalayım para kazanayım istiyor.
    Artık dünyanın en gelişmiş turistik yörelerinde bile İspanya, İtalya gibi gece öyle bağırta, bağırta müzik çalınmıyor. Herkes kapalı mekanlarda..

    Bu "arabesklik" sadece bize mahsus.
    Etraftaki herkes, açık işletmenin çaldığı müzik türünü dinlemek zorunda mı? bırakın konutları, Park caddesi gibi dip dibe işletmelerin olduğu yerde, birinde oturan diğerinin müziğini dinlemek zorunda mı?Bunları önce işletmecilerin kendisi düşünüp, birbirlerine ve konutlarda yaşayan, ertesi gün işine, okuluna gideceklere, hastalara yaşlılara erken yatanlara, dinlenmek isteyenlere saygılı olmalıdır. Empati yapıp saygılı olmak, her türlü yasa ve yönetmelikten daha önemlidir.
    Tarih: 13 Ekim 2011 01:15 Ekleyen:
  • Hiç uzatmaya gerek yok. Belediye ve asayiş görevlileri, yasaları ve yönetmelikleri tavizsiz tam uygulasın bak bakalım Park caddesi veya başka bir caddede gürültü patırtı oluyor mu? İşletmelerin kabahati bir ise onlara meydanı boş bırakanların ikidir.

    Adamlar hoparlörleri konutlara doğru tavana asıp bağırtıyor, denetimle görevliler ortalarda yok.
    gece 24:00 dedinmi bitti denilsin, 5 desibeli geçince tutanağı tutulup, 3. sefer bu sınırı ihlal edince müzik izni iptal edilsin, bakalım gürültü mürültü kalıyor mu?

    Hani demişler ya "ya devlet başa ya kuzgun leşe."

    Devlet kurumları ve görevlileri, yasa ve yönetmelikleri çiğnetmek için değil, uygulamak ve uygulatmak için vardır.
    Böyle olmazsa, huzur ve sükundan söz edilmesi mümkün olmaz.
    Duyarlı vatandaş hakkını aramalı ve görevlerini yapmayanları kamuoyuna duyurmalıdır.
    Yerel Seçimler nasıl olsa gelecektir.
    Tarih: 13 Ekim 2011 00:21 Ekleyen:
  • Doğru,Yönetmelikle konut alanında,açık ve yarı açık işletmelere canlı müzik izni 07:00-24:00 saatleri arasında verilmiş olması komedi.Biz bunları da çok dile getirdik.Sabahın körü saatlerinin canlı müzik izin belgelerine yazılmaması gerektiğini söyledik, dinletemedik.Maalesef bu yönetmelik,turizm falan bahane edilerek,sanki bizler turist gelip üç kuruş para bırakacak diye kahrını çekmek zorundaymışız gibi,hep işletmeler lehine değiştiriliyor.Tabi bu işletmelere turistin gelip gelmediği de ayrı mesele.Önemli olan bunun bahane edilmesi.Bunları saatlerce konuşup,sayfalarca yazabiliriz.burası yetmez.Bizim söylemek istediğimiz;belediyemizin, yönetmelikte belirtilen bu saatlere bile uymayıp canlı müzik izin belgelerini,05:30-01:00 olarak düzenlemiş olmasıdır.Belediyeye Diyoruz ki,bak yönetmelik 07:00-24:00 diyor,izinleri buna göre değiştir.Belediye bize o anlaşılmaz yanıtı gönderiyor.Bilmem anlatabildik mi?İstediğimiz yetersiz de olsa mevcut yönetmeliklerin yasaların,belediyece uygulanmamasıdır.Gündüz saatlerinde canlı müziğe rağbet olmayacağı dikkate alındığında,esas olan gece en son saatin belirlenmesidir ki,bu saatte 24:00 tür.Yönetmelik değişikliği ile Konut alanları çok hassas kullanımlardan çıkartılmıştır ama,HASSAS kullanım alanı olarak belirlenmiştir.Aynı yönetmeliğe göre bu HASSAS alanlarda canlı müzik en son saat 24:00 e kadar yapılabilmektedir.Belediye izinleri buna göre vermek zorundadır.Kaldı ki, müzik yayını istenildiği gibi değil,5 desibeli geçmemek kaydıyla yapılmak durumundadır.Yani aslında vaziyet o kadar da umutsuz değildir.Yeterki mevzuat eksiksiz uygulansın.
    Tarih: 13 Ekim 2011 00:20 Ekleyen:
  • Sayın Cumhur-İyet;

    Kaleminize sağlık, ADD umarım kendine gelir. Bu günkü yazınız"SİZ KİMSİNİZ?" okudum; sonuna kadar destekliyorum. Sizin yazınız çıktıkdan sonra Korkut Çetin web sayfasını kapattı. Eeee Korku dağları sardı herhalde...
    Tarih: 13 Ekim 2011 00:20 Ekleyen:
  • Meyve Veren Ağaç TAŞ'LANIRMIŞ !!!

    "Engin Uç meyvelerini verdikçe taşlanıyor."

    Yaşam yolculuğundaki amacımız kendi ışığımızın farkında olmamız ve olduğumuz yerde parlamaya devam etmemizdir.

    Yaşam yolculuğundaki amacımız fark etmek ve fark ettiklerimizle birbirimize ışık olmaktır. Işığımızın kaç kişiyi aydınlattığının, nerede yandığımızın bir önemi yok. Yolumuza çıkanlar ister bin kişi ister bir kişi olsun fark etmez. Önemli olan kendi ışığımızın farkında olmamız ve olduğumuz yerde parlamaya devam etmemizdir.

    Çayyolum.com ve Çayyolu Haber Bülteni her zaman aydınlık yolda ,kimsenin önünde eğilmeden doğruları yazmaya ve PARLAMAYA devam edecektir.
    Tarih: 12 Ekim 2011 22:28 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!