SANA BİR TEPEDEN BAKSAK ÇAYYOLU,


Büyük Şair, Yahya Kemal Beyatlı,

İstanbul'a hayranlığını anlattığı şiirinde;

"Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul," der.

Bir Yahya Kemal' de Çayyolundan çıkar mı bilmem?

Ama, çıkarsa da, övgü dolu bir şiir yazabileceğini hiç sanmam.

Çünkü, bunu yapabilmesi için ilham alacağı, etkileneceği, hayran kalacağı bir güzelliği görmesi çok zor.

Her ne kadar, sessiz, sakin, yeşili bol, diyenler olsa da bunun gerçek olmadığı ortada.

Şiir yazmak isteyen, Yahya Kemal misali, çıkıp bir tepeden baksın Çayyolu'na;

Beton yığını sitelerden yeşili göremeyince,
Sabah akşam trafiğinde, Yaşamkent, Gordion girişlerini, Osmanağa konakları önünü, Çayyolu köyünün içini, Alacaatlı, saltoğlu bulvarı kavşağını, Park caddesini kolay geçemeyeceğini anlayınca,
Eğlence mekanlarının gürültüleri arasında sukunet bulamayınca,

Olsa, olsa; sana dün bir tepeden baktım Çayyolu, şişirilmiş bir balonsun. Çıplak kralsın, Ahın gitmiş vahın kalmış diye yazar ve muhtemelen, şiir yazma hevesini kaybedip, kalemini kırar.

Abartılı bulan varsa, bir tepeden baksın..




 

evsel çöp ve atıklarını bloklarda merdiven sahasına ve tüm ortak kullanım alanlarına koymak yasaktır.
MADDE 12:- Balkon ve pencerelerden aşağıya pis su dökmek, sofra bezi silkelemek, yemek artığı ve çöp atmak yasaktır.
MADDE 13:- Bina yüzlerini ve dükkân vitrinlerini gece saat 22.00 ile sabah 07.00 saatleri dışında yıkamak yasaktır.
MADDE 14:  Ana cadde üzerindeki balkonlardan halı, kilim silkelemek ve çamaşır asmak yasaktır.
MADDE 15:- Yollarda ve kaldırımlarda kızak, paten ve kay-kay ile dolaşmak, kaldırımlarda bisikletle ve motorlu araçlarla dolaşmak yasaktır.
MADDE 16: - Oyuncak havalı tüfeklerle meydanlarda atış yapmak ve yaptırmak yasaktır.
MADDE 17:- Her nesuretle olursa olsun umuma ait yerleri kirletmek yasaktır.
 

MADDE 1:- Ana caddelerde ve genel taşıt araçlarında satıcılık yapmak yasaktır.
MADDE 2:- Yüksek sesle bağırarak, ses yükseltici hoparlörlü araçlarla meskun mahal içinde veya her türlü pazaryeri ve umumun bulunduğu alanlarda satış veya reklâm yapmak ve huzur bozucu neşriyat yapmak havalı klakson çalmak yasaktır.
MADDE 3:- Açıkta çevreye ve insanlara zarar verecek şekilde her türlü eşya taşımak yasaktır.
MADDE 4:- Yapılışları, görünüşleri ve kokuları ile gelip-geçenleri tiksindirecek, rahatsız edecek, çöp, sakatat, yaş deri vb. şeyleri çöp sayılabilecek niteliği olan ya da olmayan her türlü malzeme ve eşyayı açıkta taşımak ve satmak yasaktır.
MADDE 5:- Hayvanları dövmek, eziyet etmek, hayvan oynatmak, dövüştürmek, hayvanın takatinden fazla yük yüklemek, halkın şefkat hislerini rencide edercesine kırbaçlamak yasaktır.
MADDE 6:- Umumi yerlerde yatak kıyafeti ile gezmek yasaktır.
MADDE 7:- Apartman, pasaj ve iş hanlarının, umuma ait gelip geçilen yerlerin işgal edilmesi yasaktır.
MADDE 8:- Meskûn mahallerde oturanların huzur ve istirahatlarını bozacak şekilde gürültü yapmak, geceleri saat 22.00’den sonra sessizliği bozacak ve uyumaya mani olacak şekilde gürültü yapmak yasaktır.
MADDE 9:- Pasaj ve iş hanlarında ortak kullanım alanları ve özel her türlü alanları (wc, merdiven vs.) her ne surette olursa olsun kirletmek yasaktır.
MADDE 10:- Apartmanlarda, kömürlük, kazan dairesi, kapıcı dairesi, yeşil alan olarak belirlenmiş bu ve benzeri ortak kullanım alanlarında hayvan beslemek ve bu suretle işgal etmek yasaktır.
MADDE 11:- Çöp bidonları ve soba kovaları

ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ

Yüz'de ısrar etme, "Doksan da olur".
İnsan dediğinde, "Noksan da olur"...
Sakın büyüklenme, "Elde neler var".
Bir ben varım deme, "Yoksan da olur".
""Hatasız Dost Arayan, Dosttan da olur""!!!!....
♥♥

Hz.MEVLANA.

Son günlerde birilerine sataşanlara...
Bu işleri bırakmaları dileğiyle...

   'KAVGADAN KİMSEYE FAYDA GELMEZ' DİYE YAZAN ÇAYYOLDAŞIMA!

   Yukarıdaki sözünüze tamamiyle katılıyorum.İnsanların geçmişte işledikleri hatalardan sonra ders alıp düzgün hayata geçiş hakları konusundaki fikrinize de katılıyorum.Ama sözünü ettiğim şahıs dersini gereği gibi almamış ki, daha bir kaç ay önce Sayın Engin Uç'un yayın yönetmeni olduğu dergileri değerli Çayyolu halkına ulaşmasın diye ,kibarcası ile,alıp imha edişinin boy boy resimlerini aynı dergide görmedik mi?Aynı şahsın kendisinin etkin olduğu yayınlarsa , gerçek gazteci ve yayın yönetmenine sebepsiz yere,kendisinin adına hiç değinilmediği   ve yetkisi olmadığı halde belden aşağı vurmalarına ne dersiniz?
   Sayın Engin Uç Ödüülü bir gazeteci ve karikatüristtir.Ve haber peşinde koşup haber toplamaktadır,bu haberleri Çayyolu halkı için yayınlamaktadır,yani görevini yapmaktadır.Bu haberler bazılarının hoşuna gitmiyosa onlar kendilerini halk için yararlı olan çizgiye çekmelidirler.
   Kavga ve faydasız atışmalar,suçlamalar dediğiniz gibi kimseye fayda getimeyeceği gibi geçmişi şaibeli olanların tenkitlerde daha dikkatli olması gerekmektedir.Herkes kalemi ile savaşma yerine sevgi ve doğruluk rüzgarları estirmelidir.Ve şunu da belrtmeliyim ki şaibelerin araştırılıp belgelenmesine insanlar mecbur edilmemeli,herkes enerjisini Çayyolumuz ve ülkesi için kullanmalıdır.Özelikle şu zor dönemde buna çok ihtiyacımız vardır.

Yıllardır sitenizi takip ediyorum. Bölgede sizin gibi bir sitenin olması bana güven veriyor. Mevcut diğer siteler sizden ve ulusal basından haber alıp koyuyor. Sizler bölgeden her gün haber vererek büyük bir hizmet yapıyorsunuz. Ben ulusal basından haber okumak istesem ne diye yerel basının web sitesine gireyim ki. Sizleri birkez daha kutluyorum ve başımızdan eksik olmayın dileklerinde bulunuyorum. Belediye sizleri örnek alsın sizlerle uğraşacağına.

MERHABA
SİTENİZ ÇOK BEĞENDİM EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR EDERİM ÇALIŞMALARINIZIN DEVAMINI DİLERİM

   ZAMLARA ZAM GÖZÜYLE BAKMIYACAKMIŞIZ. BUNUN ADI GÜNCELLEMEYMİŞ!

çayyolu' nda bina kalitesi yüksekmiş diyen
M.G. varmısınız  bu defterde  çayyolu  inşaatlarıyla
ilgili bir köşe yapalım ve gelen / giden evrakları sansür
süz yayınlayalım

Sn. gürültü ve empati yazarı, anlatamamışsam bir daha açıklamaya çalışayım.
Söylemeye çalıştığım şudur; Toplu yaşamda, insan ilişkilerinde esas olan karşılıklı saygı ve sevgi olmalıdır.
Bu bir mahalle için de site ve apartman yaşamı için de böyledir.
Yoksa yasalar, yönetmelikler, herkesin karşılıklı hakkı hukuku ve bunun zabıta ve polisle sağlanması devreye girer ve tabii ki eninde sonunda bunlar geçerli olur.

Yani ifade etmeye çalıştığım, arzu edilen, temenni edilen durumdur. İyi niyettir. Bu yoksa, gereken ne ise o yapılmalıdır.

Mesela, Üst katınızdan üzerinize halı silkeleyen bir komşuyu yasa, yönetmelik ve mahkeleler yoluyla mı hizaya getirmek istersiniz, yoksa onun bunun çok yanlış olduğunu bilip, size saygı duyarak hiç yapmammasını nı?

Mesele budur.

Park caddesindeki işletmeci çevreye saygılı olmamakta ısrar ediyorsa, kuşkusuz, halk da şikayet edecektir. Polis de Zabıta da görevin yapacaktır.

Yok öyle, burası dağ başı değildir.
Nihayetinde, Yasa ve yönetmelik ne diyorsa o uygulanacaktır.

Bilmem anlatabildim mi?