ÇAYYOLU Haberleri <<< Geri Dön

Ali Rıza Bey Ormanında zemin simsiyah

Ali Rıza Bey ormanını bu günkü haline getirenler, o tepeye paraşütle inmedi. Bizim kendi oylarımızla geldiler. 3 gün rock konseri verilecek diye; 1 günde asfaltladılar. Gönül isterdi ki ormana asfalt değmesin, ama oldu birkere. Şimdi belediyenin Başkanı ve yöneticileri sizler 1 günde asfaltladığınız yeri, 1 yıldır düzeltemiyorsunuz. Gelin bu tepenin etrafın bir güzel çevirin, patika yollar yapın, bir kişinin geçebileceği kapılar koyun, burasını tekrar ağaçlandırın. Eğer burayı yapılaşmaya açarsanız;  sakın haaa yeşili seven belediye, yılda şukadar ağaç diktik falan gibi birşeyler söylemeyin.

Hatta tek kişilik kapılara isim bile verebilirsiniz. Fethi, Şenol, Yaşar, Ersan, Balaban vs.. Bu kapılardan geçerken sizleri anımsar yaptıklarınızı tepede birbirimize anlatırız.

Ama bu tepeye hiç bir şey yapmazsanız! Bu kepe kel kalır gene sizi hatırlatır.

Saygılarımla.

Ali Rıza bey Ormanında Yamaç Paraşütü ve bunun gibi sporlar yapılabilir diyerek yeşil ışık yakmak, ormanın ortasına yapılan "rock fest alanı" ucubesini meşrulaştırmak, kabullenmek demektir.
Oysa ki, bu alanın yapılması son derece gereksiz ve yanlış bir uygulamadır.
Bu alan bugün yaşanan bütün olumsuzlukların kaynağı olmuştur.
Bir belediyenin bunu öngörememesi, gaflettir.
Bu alanda malum olumsuzluklar yaşanacağına, hiç değilse spor yapılsın demek  de yaratılan çirkinliği sineye çekmek olur.
Yapılacak bu tür sporların da ormana giriş ve çıkışları artırarak çevreye zarar vereceği, zaman içinde ormanın yok olacağı da açıktır.
Kaldı ki, yanlış anımsamıyorsam, bu sitede verilen bir haberde belli tarihler arasında ormana giriş çıkışlar valilikçe yasaklanmıştır.
Yani spor yapılması zaten olanaksızdır.
O nedenle, Çayyolu çevrecilerinin ortak dileği ve mücadelesi bu alanın tekrar eski haline getirilerek, orman yapılması yönünde olmalıdır.
Aksi halde, hiç yer kalmamış gibi, güzelim tepeyi 3 günlük Rock festivali için tarumar edenlerden seçim zamanı gelince demokratik yoldan mutlaka hesap sorulmalıdır.

bende ordaydım

SN: DORMEN , ustaların ustası ,
kantocuda  sahne hayatının
kendi iç dünyasını  yansıtırken 
artık kendini bile aşmış gördüm

" tiyatroda herkese bi yer var  ; bir kapıcıyad a ..."
derken  sanki kendisiyle bile  dolu koltuklara pekde çaktırmadan nasılda gırfır  geçtiğini hissettim...

tabi bu sadece benim fikrim
düşündüğüm gibide olmayabilir ...

kantocu :


kantolar  baya bi pornografik 
ibonun türküsünü aratmayacak derecede ...

uffaçık tefecik tombul tombul memeler

çayyolu cemiyet haberleri :


burada da bir çok ziyaretci defteri yazarı
habire defterde ÇAYYOLU İLÇE OLMALI diye bas bas bağırıyorlar  ama  bugün ;

ankarada bulunan  devlet tiyatrolarının içinde
tek koltukları ötmeyen tiyatrosu olan
bizim mahallenin tiyatrosunda görüldü ki
bırakın KASABALI olmayı
tüm çıplaklığı ile KÖYLÜLÜĞÜMÜZÜ
sayın Haldun DORMEN  bile gördü
daha doğrusu duydu .


Sayın  Haldun DORMEN 3. sıranın başında oyunu izlerken içimden inşallah salonda şimdi birinin cebi çalmazda rezil olmayız diyordum ki çayyolu cemiyet hayatının ünlü kadınlarından birinin   - yerli malı sosyetelerinden -
ön koltuklardan cebi yanımda  çalmaz mı  ...

Sevgili Mehmet G. peş peşe gelen zamları eleştirip gündemde tutarak, ülkenin acı  gerçeklerine dikkat çekmeye, çalışıyor.
Ellerine sağlık.
Ben de kısaca şunu eklemek istiyorum.
Hadi ülke yönetiminden sorumlu iktidar zamları yapıyor
da muhalefet nerede Allah aşkına.
Tık yok.
Hani yoksul halkın yanındalardı, herkes için varlardı?
O yoksul halkın sırtına büyük bir kambur daha yüklendi, neredeler?.
Terör gündeminin peşine takılıp kaldılar.
Yani yine eskisi gibi gündem yaratamıyorlar, birilerinin belirlediği gündeme sıkışıp kalıyorlar.
Anayasa için, teröre karşı alınacak önlemler için, ön şartsız peşinen açık çek vermeyi yapıcı muhalefet sandılar yetmedi,
Acaba, zamlara karşı susmayı da mı yapıcı muhalefet sanıyorlar.
Umutsuz vak'alar..

Park cad. desi sonunda bulunan Ehlikeyf isimli iş yeri önüne resmen kocaman bir sera yapıldı. Kimileri buna kış bahçesi diyor. Üstü kapalı. imar mevzuatına göre hemen yıkılması gereken kaçak yapı. Kaçak bilmem kaç m2 alan kapatıldı.
Eğer böyle değilse, biz de yolun bir kenarına bir gecekondu yapalım veya sitelerimizin bahçelerine ek binalar konduralım. Var mı öyle? Hayret doğrusu, bu tür yapılaşmalara sessiz kalındıkça bunun sonu ne olacak hiç düşünülmüyor. buna nasıl bir sorumsuzluk?
Bu Ehlikeyf isimli iş yerinin keyfi yaptığı bu imara aykırı yapı, mahalle sakinlerince Yenimahalle belediye Zabıtasına telefonla olsun, yazılı olsun şikayet edildi. ama hala olduğu gibi duruyor.
Galiba yine bildik yöntem uygulanacak, Belediyemiz ve zabıtası biraz bekleyecek, etraf bu işi unutmaya başladıktan sonra iş yerine şu kadar ceza yatır denecek, Ehlikeyf o cüzzi cezayı yatıracak ve bu kaçak yapı meşrulaşacak..
O koskoca sera utanç duvarı gibi mahalenin ortasına gayrı meşru olarak dikilecek..burası patagonya mı?
Bu iş de böyle kapatılırsa, iki yıl sonraki seçimlerde belediyenin, Park caddesi başta olmak üzere, çayyolundaki bu gibi tüm imara aykırı uygulamalarını çarşaf, çarşaf broşüre bastırıp, tek, tek tüm çayyoluna dağıtmazsak, dergilere yazmazsak yuh olsun!... 
Bakalım el mi yaman bey mi? Siz hala kaldırım işgallerine, izinsiz müzik yayınlarına, trafik anarşisine seyirci kalmaya devam edin, İstanbul Asmalı mescit, Cihangir ve Galata da yaşananlardan ders almayın.
Ama Neticesine de katlanmaya hazır olun..

Siz izinsiz havai fişek atılmıyıor zannedin.
Park caddesinde, Kimseden izin almadan o kadar çok havai fişek atılıyor ki, şaşarsınız.

Belli işletmeler bunu hafta sonları her gece adet ettiler ama nedense, polisimiz bunları bir türlü tespit edip de gereğini yapamıyor.

Yapan işletmeleri herkes biliyor, bir tek asayişi sağlamakla yükümlü görevliler bilmiyor.(!)

Böyle olunca da suç olduğu halde Havai fişekler patlamaya devam ediyor.

Bu işletmeleri vatandaş olarak biz kendi yöntemlerimizle engellemeyi biliriz de suçlu biz oluruz diye,  devlet görevlilerinin görevini yapmasını bekliyoruz.

yetti artık.

              TEK BİR DAL BİLE YANMASIN

          1.Ekim.2011 cumartesi saat 4 suları, eşimle Gordion dan evimize doğru yürürken, Kafkas sitesi  2448 sokakta henüz yetişmekte olan çamların bulunduğu tepenin  sokağa yakın  kısmının iki ayrı yerden tutuştuğunu ve 3 kişinin koşarak uzaklaştığını gördük. Yanımızdan geçen aileden, polisden yardım istemesini
rica ettik, zira biz hem kaçanları görmek hemde yardım istemek üzere  o sokağa koştuk. Neyseki tepenin karşısındaki apartman sakinleri ellerinde su kovaları ve küreklerle çıktılar.
           Olay ihmal mi, kasıtmı, cehalet mi onu ancak polis bilir. Beni tedirgin eden ard ardına aynı minvalde olan hadiseler. Çoğu da otları yakmak isterken ağaçlara zarar veriyor. Kimbilir; bunlar da ot ve çöpleri yakmak istedi, baş edemeyince de korkup kaçtı. Birileri bu ot yakarak arazi temizleme işine dur demeli, bunun yasal bir prosüdürüde olmalı sanıyorum. Zira, geçen senelerde
bizim yakınımızda yapılan aynı işlemi Jandarmaya haber verdiğimizde hemen ulaşıp yakma işlemini durdurdular.
          Tek bir ağacın telef olmaması umuduyla...