gizli ayıplar  :

yapılan şikayetler
inşaat sektöründe sadece ustalar tarafından görülen bilinen ama ses çıkarılmayan
ayıplara benzemiş....

bende bir işletme mezunu olarak park caddesindeki konumun iktisadi boyutunu bu caddeye  yatırım yapmış şirketlerin uğrayacağı zarar ziyan gibi boyutlarını düşünüyorum.

fransızcadan tür dili ve edebiyatına yaklaşık 6000 sözcük girdiği  iddia ediliyor

ilkokula  seçmeli arapca dersi  konulursa inşallah dilimiz
daha da zenginleşirde arkasından da falaka fes filan isteyenlerde olmaz

NASIL MUHALEFET?

Demiştik demek hoş değil belki ama,kamuoyuna mal olmuş birilerinin,sizin işaret ettiğiniz konularda benzer görüşler belirtirmesi de güzel bir şey tabii.
Geçenlerde,doğalgaz zammının perde arkası üzerine yazmış,Enerji Bakanının,indirim yapmadılar kontratı iptalettik demesinin gerçeği yansıtmayan,zamma tepkileri göğüslemek adına yapılmış bir göz boyama olduğunu söylemiş,başka bir yazımızda da muhalefetin zam konusunda ağzını bile açmaya üşendiğini oysa ki,çok yakından izleyip,tepki vermesi gerektiğinden söz etmiştik.
Bugün Hürriyette Mehmet Y.Yılmaz'ı okuyunca,yukarıda bahsettiğim hazzı duydum.
Sn.Yılmaz,dünkü Hürriyet'te,Erdal Sağlam'ın yazısından,doğalgaz akım işinin özel sektöre devredileceğini öğrendiğini yazdıktan sonra,"Bakanlık bir ihale yaparak kontratı devretmek yerine iptal etmek yolunu seçiyor.Böylece Hazinenin bir gelir kaybı oluyor.  6 milyar m3 lük bir alım söz konusu olacak ve doğacak rantın büyüklüğünü aritmetik bilen herkes hesaplayabilir. Acaba bakalnlık neden şeffaf bir ihale yaparak kontratı devretme yolunu seçmedi.Acaba,bakanlığın kontratı iptal edeceğini önceden bilerek ithalat için hazırlanan ve rakiplerinden birkaç adım öne geçebilen şirket oldu mu? bunların sahipleri kimler?"diyor.
Ve ekliyor;"Muhalefetin görevi bu tür soruların yanıtını bulup,söylemektir.Etkili muhalefet böyle olur."
Doğru söze ne denir?şapka çıkartılır.
Kuşkusunda haklı,zira bugün,gaz ithalatçısı Metin Şen'in, yeni şirketlerin Rusya'dan gaz ithal etmek amacıyla prosedürü tamamlamaları için en az 3-6 ay gerektiğini söylemesi ilginç bir tesadüf olabilir mi?

Sayın Cumhur İYET,
03.10.2011 tarih ve 26790 sayılı mesajınızda ,iktidar tarafından yapılan uygulamalar karşısında  ana muhalefet partisinin nasıl etkisiz ve yetersiz kaldığını ifade etmişsiniz.Size tamamen katılıyor, bu yazı ile düşüncelerimize tercüman olduğunuz için de teşekkürlerimi sunuyorum. Ancak kabul ederseniz bir önerim olacak: Çok kişi tarafından okunması gereken bu yazınız bu köşede sınırlı sayıda okuyucuya ulaşacak. Bu nedenle, yazınızı tirajı yüksek olan bazı gazetelerin en azından Ankara Ek'inde yayınlanması için ilgili köşe yazarlarına göndermenizi öneriyorum. Tekrar teşekkür eder, saygılar sunarım.

Bölgede yayın yapan bir başka sitede okudum.
Engin Uç'u şikayet etmişler de dava açılıyormuş.
Eee, merhametten mazarrat doğarmış, neler yaşandı neler de Engin bey kimseyi şikayet etmedi.
İşi o boyuta taşımadı.
Doğru da yaptı.
Aynı semtte aynı işi yapmaya çalışanlar, ne kadar ters düşerse düşün, ne kadar sert ifadeler kullanarak eleştirirse eleştirsin, birbirlerini şikayet etmesi hiç hoş değil.
Tek kelimeyle ayıp.

VAY HALİMİZE, KİMLERE DESTEK VERMİŞİZ!..

Yenimahalle Belediyesi ve Zabıtası, herşeyin kurallara uygun işlediğini söylediği Park caddesinde, bahçesine astığı dev hoparlörlerle yaz sezonu boyunca gece yarılarına kadar canlı müzik yayını yaparak çevreyi rahatsız eden, köşebaşını tutmuş bazı işletmelere, ancak yaz sezonu bitince Eylül ayının ilk haftasında canlı müzik izni vermiş iyi mi?
O zamana kadar ilgili mevzuatı çiğnemişler.
Kerhen uyguladıkları ve bir türlü öğrenemedikleri mevzuatı...
Bu işletmenin yaz boyunca izinsiz müzik yayını yapılmasına göz yummuşlar, vatandaşın rahatsız edilmesine seyirci kalmışlar, yetmemiş üstelik bir de her şey mevzuata uygun diye alemi kandırmışlar iyi mi?
Peki bunu acaba neden yapmışlar?
Bazı işletmeleri neden vatandaşa tercih edip, himaye etmişler?
Aklınızdan geçenleri okuyabiliyorum.
Ve bizi kandıranlara yazıklar olsun diyorum.
Böyle bir yönetim anlayışına güven duyulabilir mi?
Kimbilir yasa ve yönetmeliklere aykırı daha neler var neler.
Onlar da ortaya çıkana kadar herşeyi kurallara uygun gidiyor sanacağız...
Vay halimize. Kimlere destek vermişiz!..
Şimdiye kadar böylesine kötü bir yönetim gelmemişti, bunu da gördük.
Peki bunlar kendilerini akıllı, alemi aptal mı sanıyor acaba?
Bu halk kendisini böyle görüp aldatanlara, bu gün var yarın yok bir kaç işletmeciye tercih edenlere, öyle bir ders verecek ki, şaşırıp kalacaklar.
İnşallah göreceğiz, şunu şurasında seçimlere ne kaldı ki?
sayılı gün çabuk geçer.
Umarım o zamana kadar çayyolu daha çok tarumar olmaz!...

nimet hanımın gözyaşları :

ancak ne yazık ki bizm milli eğitim ilk öğretime japonca dersi değil de arapca dersi koydu
ne hilmetse

herhalde ortalıkta boş gezen en düşük puan almış arapca dil bilenlere öğretmen kadrosu yaratmak için

milli güvenlik dersi kalksın diyen çenesi düşükler arapça dersine  şimdi bakalım ne diyecekler
bekleyelim görelim bakalım

yeni bir millenyumda yaşamanın bilinçiyle
muhteşem yüzyılı harmi ve hürremi daha da iyi anlayabilmek için mekteplere osmanlıca da konulmasını dileriz ...

eskiye rağbet olaydı bit pzarına nor yağardı

-İki Farklı Yaklaşım-

Japonların işe yaklaşımı:
“eğer başkası yapabiliyorsa, ben de yapabilirim.  Eğer kimse yapamıyorsa, ben mutlaka yapmalıyım”

Orta Doğuluların işe yaklaşımı:
“Vallahi başkası yapabiliyorsa, bırak o yapsın.  Kimse yapamıyorsa, ya-habibi ben nasıl yapabilirim ki?”