Olur olur bal gibi olur
Akan Sular bile durur !

  Normal olarak hiçbir üniversitenin bahçesinden  karayolu geçmez geçmemeli de ...

BU nedenle istihkamcılık konusundaki donanımıyla   türkiye de eline kimsenin su dökemeyeği
büyükşehir belediye başkanımız
ünv. yönetiminiyle uzlaşsa ve  alternatif yolu
metro usulu kazıp yeraltından geçirse olmazmı

Tek kurşun atmadan, bir mermi sıkmadan teslim alınan tek ordu ünvanını aldı bizim TSK.
Ve, kendi ülkesinde, kendi topraklarında esir düşen ilk ordu oldu yine TSK.
BUNDAN SONRA;
hiç kimsenin tek kelime bile konuşmaya hakkı kalmadı, ABDli conilerin Türk askerlerine 'çuval' geçirmesine neden tepki verilmedi diye sorgulamaya. Siz kendi topraklarınızda kendi askerlerinize sahip çıkamadınız derler insana.

Berthold Brecht in bir papaz hakkındaki, papazın ağzından yazdığı yazısı geldi aklıma:
"Naziler önce komünistleri tutukladılar; komünist değilim diye ses çıkarmadım.
sonra yahudileri tutukladılar, yahudi değilim dedim, sesimi çıkarmadım.
sosyal demokratları tutukladılar, savunmak bana mı kaldı dedim, sesimi çıkarmadım.
sıra bana geldiğinde etrafta tutuklanmama ses çıkaracak kimse kalmamıştı!"
İşte böyle Emekli Orgeneral Başbuğ.
Silah arkadaşların tutukalnırken sesini çıkarmamıştın.
Askerinin başına çuval geçirildiğinde sesini çıkarmamıştın.
Şimdi sıra sana geldi, çevrende sesini çıkaracak kimse kalmadı.

chp yi babalarının malı sanan chp eşrafı
secim beyan na(ğ)menizin 41. maddesinde oyun kurucu olacağınızı iddia ediyorsunuz

böyle birbirinize çalım ata ata mı

unutmayınız ki çalım atan  tekmesinede katlanır  !!!

  yeni millenyuma ayak uyduramayacağını anlayınca  kendimiz ettik kendimiz bulduk şarkısı eşliğinde
tekaüte ayrılmak zorunda kalan  merkez sağ ve merkez sol partilerin bıraktığı
hatıra defterine b e y a z  bir sayfa açmak iddiasını ileri sürerek gelen ak partisi   ;

hemen ilk icraat olarak  ahı gitmiş vahı kalmış  meclis mahallesinde ki meclis konaklarına tekbir kaşını çatar
ak resen el koymuş
daha sonracımada emekçilerin yıllardır  her seferinde binbir türlü bahane ileri sürülerek ödenmeyen  tassarruf ve teşvik fonları  ayrıca konut edindirme fonları bir çırpıda ödeniverince ; hatta birde  ordularımızın başkomutanı olan başbakanımızın harbi demokrasilerde olduğu gibi çan kaya gibi şürekli  çan-ların çaldığı bir yerde oturacağına subay evleri bando sokağın zirvesine taşınıp halkın arasında oturunca  baya baya bi umutlanmış ve demiştik ki ;

AYNI
Aynı yoldan, geçmişiz biz
Aynı sudan içmişiz biz
Yazımız bir kışımız bir
Aynı dağın yeliyiz biz
Şarkılar bir türküler bir
Hep beraber söyleriz biz
Halaylar bir horonlar bir
Aynı sazın teliyiz biz
Gönüller bir dualar bir
Bir Allahın kuluyuz biz
Has bahçemiz yurdumuzdur
Aynı bağın gülüyüz biz


gerçekten biz aynı isek bu vekiller ipe un semesinler  !!!!
yüce meclisi saltanat tahtına  çevirmesinler ....

'000Kitap - Dokunan Yanar'



"...ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl çıkar
karan-lıklar aydın--lığa..."

şakamı bu

angora dan hücüm borusu çalındı ...

Mümtaz'er Türköne, istifa gerekçesini ''Bu süreçte özellikle eleştirel aklın, eleştirilerimin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna katkı sağlayacağını düşünmüştüm" demiş


Mümtaz'er aslında bilmeyerekde olsa nabız
yoklamış oldu ve aniden fırlayan yüksek tansiyon
kendisini korkuttuğı için pılısınıpırtısını ortada bırakıp kaçtı ....

ATATÜRK BİR BÜTÜNDÜR!..  (4.bölüm)

Demokrasiyi hedeflediği çok açıkken, meclisi kurduğu, cumhuriyeti ilan ettiği, çok partili sistem için somut girişimleri olduğu, kadınlara seçme seçilme hakkını verdiği v.s ortadayken CHP’ nin 6 okunda neden demokrasi yazmıyor, çoğulculuk yazmıyor diye sormak, mazlum bir halkın önüne düşüp, emperyalist dünyaya kafa tutarak, milletinin hakkını koruduğu, o halkı “teba” olmaktan kurtaıp, vatandaş yaptığı açıkken, CHP’nin oklarında neden insan hakları yok diye sormak insafsızlık değil midir?
Atatürk’ü çağdaş Türkiye’nin temelidir. Atatürk’ü sevenler onu sadece Kurtuluş Savaşını kazanan bir asker olarak değil, yeni, medeni Cumhuriyeti kuran ve modern bir ulus yaratan devlet adamı olduğu için severler. Biat etmek ayrı iştir. Atatürk ve o’nun izinden gidenlerin kültüründe yoktur.
Tartışılıp,eleştirilmesine tahammül edip, etmemeye gelince; bu her şeyden önce onun ne amaçla, hangi hedefe yönelik olarak kimler tarafından yapıldığıyla doğru orantılıdır.
O’nun Cumhuriyetinin yerine, “köhnemiş düşüncelerin” egemen olacağı başka bir rejim hevesiyle yapılacak eleştiriler, daha doğrusu saldırılar, aydınlıkla, karanlığın karşılaştırılması olacaktır. Atatürk’ün izinden gidenler, onun eleştirilmesine böyle bakarlar.
Eleştiren kimdir, ne amaçla yapmaktadır? 

                               ***

ATATÜRK'le ilgili sözlerden bir kaç örnek;


Lord Kinross
İngiliz Devlet Adamı,
Atatürk, tarih boyunca gelip geçmiş en büyük devlet adamlarından biridir. Hiç bir zaman yaşadığı zamanın üzerinde durmamış, ileriyi görerek ona göre iş yapmıştır. Atatürk'ü Mussolini ve Hitler gibi yöneticilerden ayıran nokta işte bu niteliktir. Onlar her yaptıklarında kendilerini düşünerek hareket ediyorlardı. Atatürk, kendisinden ötesini, 20-30 yıl ilerisini görerek hareket ederdi.

Eyüp Han
(Pakistan Devlet Başkanı)
Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük liderlerinden biri değildir. Biz Pakistan'da O'nu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. 0, yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildir. Dünyadaki bütün Müslümanlar gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla O'na çevirmişlerdir.

Nikita S. Hruşçef
(Sovyetler Birliği Başkanı)
Yakın ve Orta Doğuda ilk cumhuriyet, doğuşunu O'na borçludur. Bu cumhuriyet, birçok ulusun milli özgürlük savaşlarına ışık tutmuştur.
D. Lloyd George
(İngiltere Başbakanı)
Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi çağımızda Türk milletine nasip oldu. 

Winston Churchill
(İngiltere Başbakanı)
Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka bir şey değildir.

Daha Çoğaltılabilir...

ATATÜRK BİR BÜTÜNDÜR!..  (3. bölüm)

Atatürk, ne faşist Mussolini’yi ne de Hitler’i örnek almıştır. O sadece, dönemin Avrupa’sındaki, batı ülkelerindeki demokrasiyi, parlamenter sistemden etkilenmiş, din ve devlet işlerinin ayrı yürütüleceği, medeni bir toplumun ancak bu şekilde kurulabileceğine inanmıştır.
Atatürk, kuracağı ülkenin modeli kafasında şekillenmiş olarak, Kurtuluş Savaşında 7 düvelle cebelleşirken, Mussolinin de Hitler’in de esamesi bile okunmamaktadır.
Mussolini İtalya’da 1922 de Hitler de Almanya da 1932 de iktidara geldiklerinde, ülkelerinde siyasi partiler de ve parlamento da vardır. Onlar, iktidara gelirken, liberallerin de desteğini almışlar, bir süre her kesime şirin göründükten sonra güçlenmiş ve gerek Anayasa, gerekse seçim sistemlerinde değişiklikler yapıp, diğer partileri saf dışı bırakarak faşist iktidarlarını kurmuşlardır. Mesela, Hitler, önce % 37 oyla koalisyon ortağı olarak iktidar olmuş, ünlü Alman parlamento “Reichstag’ Yangını”nı bahane edip, Komünist Partiyi kapattırmış, faşizmi adım, adım gerçekleştirmiştir.
Bu örnekler bile Atatürk’ün, neyi örnek alıp, almadığını ortaya koymak için yeterlidir.
Mussolini ve Hitler, kendilerini iktidara taşıyan genel seçim sistemi ve çok partili rejimi adım, adım ortadan kaldırıp, diktatörlüklerini kurarken, Atatürk, adım, adım çok partili parlamenter sistemi oluşturma çabası içinde olmuştur.
O’nun adını, Hitler ve Mussolini ile birlikte anmak bile doğru değildir.
                       ./..