Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • MİT'ten çocuklar için web sitesi-

    MİT'in internet sitesindeki en çarpıcı yeniliklerden biri de çocuk sayfası.

    Çocuk sayfasına tıklayanlar interaktif bir sunumla karşılaşırken, MİT, devlet ve istihbarat gibi temel kavramların tanımı yapılıyor.

    ''Merhaba sevgili çocuklar, Milli İstihbarat Teşkilatı çocuk sayfasına hoş geldiniz'' diyen kadın sesiyle başlayan sunumda, teşkilatın çalışma esasları hakkında da bilgiler veriliyor.

    Sayfada göze çarpan en önemli detay ise çocuklara istihbarat dünyasını sevdirecek oyunlar. Oyun bölümünün tanıtımında istihbaratın sadece görünürde yaşananlara dair bilgiler olmadığı belirtilerek, özel araştırmalarla ortaya çıkarılan durum ve olayların önemi aktarılıyor.

    İki ayrı oyunun yer aldığı çocuk sayfasındaki oyunlardan ilki iki resim arasındaki 5 farkın bulunması. Diğer oyun ise gemisi fırtınada batan ve bir adaya düşen Ahmet karakterinin hayatta kalması ve adadan kurtulması için yöneltilen sorulardan oluşuyor.

    Oyunda sorulan sorular ve cevapları alışılmışın dışında, istihbarat faaliyetlerinin çekirdeğini oluşturuyor. Çocuklara yöneltilen 4 sorunun 40 saniyede cevaplanması gerekirken, yanlış bir cevap oyunun başa dönmesine neden oluyor.


    Tarih: 09 Ocak 2012 20:22 Ekleyen:
  • Ufacık Bir Kar yağışı;

    Çayyoluna Kar yağdı  gece yarısı başladı normalde şehri yönetenler ne yapmalıydı? Karın yağdığı ilk dakikadan itibaren teyzakkuzda olmaları gerekmez miyiz?
    Bu kar yağışında yapılması gereken yöneticilerin kriz merkezi kurup en azından Çayyolu sokaklarında küçük bıçaklı bir kar kürüme aracı ile sabah erken saatlerde insanlar işlerine gitmeden sokak aralarını kürümeleri ve kardan arındırarak  trafiği rahatlatmalarını beklerdik. Ama nerede evet en zor zamanda belediye nerede ?
    Belediye işte bu zamanlarda ortada olmalı kardeşim. Yoksa Bizim İçin Çalışınca da olmuyor.....

    Etrafta ne Trafik ekibi, ne kar kürüme ve temizleme ekibi eee biz vergilerimizi nereye veriyoruz diye sormuyor mu sanıyorsunuz bu Milleti. İşte soruyoruz verin cevabınızı ve yeni kar yağışında görevlerini aksatanların kulaklarını bir bir çekin bakalım.."Bizim İçin Çalışın"
    Tarih: 09 Ocak 2012 15:26 Ekleyen:
  • yönetici diyor ki ;


    çayyolu gibi görgü kurallarının işletildiği sanılan bir bölgede çayyolu 'nun en-lerinin oturduğu sitemizde
    site görevlilerimiz yönetim odasına hergün şu şikayeti yapıyorlar

    sayın başkanım ;
    ikizlerin  kaka bezlerini  açık torbalarda bağlamadan akşam bize servis ediyorlar ;
    bizde  normal çöplerle birlikte içi dolu bu çocuk bezlerini bütün bloklara gezdiriyor ve  bu bezlerin bütün gün beklemiş  kokularını bloğa saçıyoruz ...
    Tarih: 09 Ocak 2012 15:26 Ekleyen:


  •            BASİT AMA ÇÖZÜLEMEYEN SORUN

       Bazı sorunlar vardır, utanırsın yazmaya söylemeye; karşımdakini incitirim kırarım diye. Bu kadar basit bilinmesi
    adınız kadar gerekli bir kuralın konu edilmesi rahatsız eder sizi, ne var ki edilmemesi  de!
      Bir türlü konuya giremediğimden de anladığınız gibi, komşuluk ilişkileri değinmek istediğim. Aynı apartmanı, aynı merdivenleri, kısacası ortak alanları kullanırken dikkatte ve saygıda kusur etmememiz gerekenleri.
      Sırf bahçesini kullanabilmek amacıyla seçtiğim İstanbul Tuzladaki giriş katındaki dairemin balkonunda, ektiğim ve büyümesini zevkle takip ettiğim manolyamın, güllerimin keyfini çıkarmak için elimde kahvem tam şezlonguma yaslanmıştım ki başımdan aşağı, güm güm silkelenen halı sesi ve tozuyla irkildim. Hemen nezaket çerçevesinde ikaz ettim. Ne var ki sabah saat 11.00-12 arası apartman yönetimince serbest kılınmış. Ricalarımın dikkate alınmadığını görünce; ZABITA AMİRİYLE görüşmeye gittim. Aynen yöneticinin gösterdiği yazılı gerekçeyi bana gösterdi. Pazar günleri 11.00-12.00 saatleri arasında yapılacak her türlü silkeleme işlemi serbest. Dondum kaldım ve kendi kendime sordum MEDENİYETİN NERESİNDEYİZ?.. Sabah kahvemi mahveden, beş katı pisliğini balkonuma boca eden, bu beş katın tozunu pisliğini bana temizletmeye mecbur eden bir GENELGENİN ALTINA İMZA ATANLARın, buna boyun eğenlerin ve tatbik edenlerin insafından , insanlığından şüphe duyarım ben. Böyle bir dünyanın insanı medeniyetten, insanlıktan, insaftan bahsedemez. Ne oturduğu sitenin lüksü ne o çok böbürlenerek taşıdığı kariyeri  onu  kurtaramaz.
    Tarih: 09 Ocak 2012 12:45 Ekleyen:
  • biz zaten demiştik 4 katlı bir binadan tatlıcı mı olur diye

    çayyolu nun yarısı çok tületmekten obezlikten
    şeker hastalığına adım atmış  diğer bir yarısıda zaten kötü beslenme alışkanlıkları yüzünden bugünden şeker hastalığına namzet ...

    böyle bir durumda
    kim gelirde çayyolu 'nda 4 katlı baklavacı dükkanı açar ki__
    Tarih: 09 Ocak 2012 12:44 Ekleyen:
  • CHP delege seçimleri başladı;

    CHP'ye üyeliği bile olmayanları seçtiğimizi ve başımıza getirdiğimiz acaba kaç kişi biliyor?
    Sanırım üye olmadığını hatırlattığımızda aaaaa! Ben bu partiden seçim kazandım ama üye kaydım bile yokmuş diye dizine vurup bir dahaki seçimlerde bizlerden oy isteyeceğine öncelikle git Partine Kaydını ol da gel.Yoksa çok geç olacak bilesin?
    Tarih: 09 Ocak 2012 10:36 Ekleyen:
  • Kar geliyor yarın...
    Ekmek kırıntılarını koyun camların önüne..
    Kuşlar bir türkü alıp size gelecekler...


    Kar geldi ama biliyormusunuz? son günlerde etrafımızda güvercin de kalmadı cam kenarlarına konacak kadar.
    Tarih: 09 Ocak 2012 10:35 Ekleyen:
  • yazdıklarınızla hizmet adamlarının kimyasını
    lütfen bozmayınız
    Tarih: 09 Ocak 2012 10:34 Ekleyen:
  • koca eli pişmaniyesi mi
    kır bıyık pişmaniyesi mi
    Tarih: 09 Ocak 2012 10:34 Ekleyen:
  • Birisi başkanı çok pis gaza getirmiş sanırım. böyle slogan mı olur ya.

    yıl 2003, yer izmit büyükşehir belediyesi. başkan ile yancısı peyami, başkanın makamında konuşmaktadır;

    başkan: ya peyami, bizim niye sloganımız yok?

    peyami: en büyüğümüz sizsiniz başkanım. slogan derken?

    başkan: hani böyle motto. sağa sola yazalım.

    peyami: başkanım çok yaşa. yazalım tabi başkanım.

    başkan: şöyle güzel bir laf yok mu? "büyükşehir çalışıyor" var mesela istanbul'da. çok güzel ya, özeniyorum çok pis.

    peyami: haklısınız efendim, çok güzel bir slogan gerçekten.

    başkan: ya işte onun gibi bir sloganımız olsun bizim de

    peyami, ne bileyim çalışkanlığımızı vurgulasın, "çalışınca oluyor" falan gibi bir şey olabilir.

    peyami: kesinlikle muhteşem isabet buyurdunuz efendim. çalışınca oluyor bundan sonra sloganımız olsun.

    başkan: ya ben onu lafın gelişi söylemiştim. şöyle daha oturaklı bişi yok mu, kulağa güzel gelen.

    peyami: "çalışınca oluyor" kusursuz efendim. çalışkanlığımızı vurguluyor. siz nasıl uygun görürseniz.

    başkan: tamam, bunu belediyenin girişimleriyle yapılan yol çalışması, kazı çalışması, kazıklama çalışması vs ne görürseniz yazın bakalım. güzel olursa kalsın.

    peyami: harika olacaktır efendim, siz hiç merak etmeyin, derhal her yere yazdırıyoruz efendim.

    (bu hikaye kurgudur, sallamadır, uydurmadır. inanmayın)

    çalış(may)ınca ol(mu)yor.. ama Yenimahalle bayağı değişti gibi inanın bana, özellikle “Bizim için çalışınca oluyor”

    Bir de biraz daha çalışıp branda arkasında ne inşaatı yapıldığını açıklayan bir tabela assanız; çok güzel olacak...
    Tarih: 09 Ocak 2012 01:02 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!