BECERİKSİZLİĞE DAİR
Başarısızlık, kadın ve yaşlı olmaktan mı yoksa dirayetsiz insan olmaktan mı gelir? Bir kere başarı veya başarısızlığI cinsiyete bağlayıp ayrım yapanlara teessüflerimi bidiririm. Yaşa başa gelince, Sn. Demirel, Sn. Kayıhan Keskinok, sayın Adnan Turani (sanatçı hemde sahici sanatçılar) hala çalışmakta, sanatçı olanlar da en güzel eserlerini yaratmaya devam etmektedirler. Size 90lık gençlerden uzun bir liste vermem hiç de zor değil. Ben beyni genç olmayandan çok korkarım.
Tenkidlerinizi (eleştirilerinizi) yaparken cinsiyetçi olmayın bir, ikincisi yarın sizde yaşlılar listesinde olacaksınız; bunun hiç kaçarı yok. O yüzden yazarken zülfiyare dokunmadan daha nazik daha insanca ve siz gençlerin deyişiyle empati kurarak kelimelerinizi seçmenizi öneririm. Unutmayın akıl, yaşta değil baştadır. İlla da eleştirmek istiyorsanız kırıcı olmaktan uzak durun, gençlik kimseye baki değil, Allah akıl yoksunu etmesin.
Şunu da ilave etmeden geçmiyeceğim ben o taşladığınız hanımefendileri de ayrıca tanımıyorum ve o dergi ile de yakından uzaktan ilgim yok .
Tarih: 23 May 2012 21:00 Ekleyen: Beğenme: 0
çayyolu kökenli bütün sb. arkadaşlarınız
ast sb. arkadaşlarımızın haklı direnişine sahip çıkıyoruz
aramızı kimse bozamaz
orduevlerimiz ayrı olsa bile dernekleri fiftin fiftin paylaşabiliriz
nolcak lafı sözü bile olmaz
Tarih: 23 May 2012 20:58 Ekleyen: Beğenme: 0
anlatmayı beceremeyenler susar.
anlatmaktan vazgeçenler susar.
anlaşılmayacağına karar vermiş olanlar susar.
diğerlerinden ümidi kesmiş olanlar susar.
hata yapmaktan korkanlar susar.
kendini açığa çıkarmaktan korkanlar susar.
zannettikleri kişi olmadıkları, zannettikleri dünyada yaşamadıkları gerçeğini hazmedemeyecek kadar güçsüz olanlar susar.
olaylar ve olgular dünyasıyla baş edemeyenler susar.
her şeyi gördüğünü, tüm olasılıkları yaşadığını düşünenler susar.
güçlü olarak görülmeye ölesiye ihtiyaç duyacak kadar güçsüz olanlar susar.
şşşşş...sessizlik!
sonsuza dek konuşabilecek olanlar en çabuk susanlardır genelde. sonra kadınlar gelir ki; onlarda bu kategoridedirler çoğunlukla.
sonra şairler...
en son ölüler susar. *
Tarih: 23 May 2012 20:57 Ekleyen: Beğenme: 0
sözleşmede uzlaşma yok
uyuşmazlık var
seksenli yıllarda benim yaşımda olanlar
seksen darbesinin atanmış kurumlarından biri olan yüksek hakem heyetinin başkanı ;
bize iflas eden işyerleri suçu YHK'de değil muhasebecilerinde arasınlar demişti
ama hani yiğidi döv derler hakkını da ver derler ya
darbeci böyyük babalarımız elden ayaktan düşünce
onları yargılamaya kalkışşan ancak onu bile beceremeyip ellerine yüzlerine bulaştıran bugünün sözde sözde demokratları
açıkca, zamanın yüksek hakem heyeti kadar bile olamadıla
kendilerini ayıplıyoruz
gürlediler gürlediler ama yağamadılar
sizden hayır gelmeyeceğini bi kere daha annayan memurun artık işini bilir ...!
Tarih: 23 May 2012 13:20 Ekleyen: Beğenme: 0
ey ahaliii
duyduk dıymadık demeyin
peynir ekmek yemeyin
minareyi çalan kılıfınıda bulur
Tarih: 23 May 2012 13:20 Ekleyen: Beğenme: 0
Astsubay'dan müsteşar da olur Başbakan'da olur.
Asıl olan kafa yapısıdır. Bizde biat kültürü vardır. Biz seçtiklerimize her türlü yetkiyi verip başkan yaparız ve başkanın bize hizmet etmesini değil emretmesini bizi kul haline getirmesini isteriz.
Bütün bunlar bizim genlerimizden geliyor, padişah gibi olmasını beklediğimiz seçilerek(Bir kişi seçer bize de oy vermek düşer) başımıza getirdiklerimiz önce balkonlarda güzel bir nutuk atarlar sanırsınız ki Hizmetkar olmaya gelmiş, ama nerede biz elimizdeki yetkileri verdiğimizde aslında Sarı öküzü verdiğimizin bile bilincinde olmayız.
İşte Ordudan emekli olduktan sonra herkes birer vatandaştır. Senin benim gibi, onun için değerli astsubaylarımıza veya bir kısım görevden emekli olmuş kişileri yargılamadan önce iyi düşünün.
Biat etmeyen bir Çayyolu arzuluyoruz. Uyanan bir Çayyolu istiyoruz.
19 Mayıs bitti şimdi sıradaki gelsin.
Saygılarımla.
Tarih: 23 May 2012 12:15 Ekleyen: Beğenme: 0
Çayyolu Platformu ne iş yapar?
1-Yenimahalle Belediyesi destekli konserler yapar
2-Yaşlıları traş ettirir
3-Hiç bir iş yapmadıgı halde iş yapar görünür
4-Ne iş yaptıgını kimse bilmez
5-Bir yaşlı bayanın (o kendini bilir)kendini eglediği yerdir
6-Kendini çok büyük bir federasyonmuş gibi göstermek için çok çalışır ama bir toplantı yaptıgında ancak 5 kişi toplayabilir
7-Dergisinde 4 kadından mütevellit aile albümleri olşturur
8-Ne işe yaradıgını kimse bilmez ama sorsan mangalda kül kalmaz
Hadi arkadaşlar sizde ekleme yapın.Bakalım Çayyolu Platformu gene bu yazılanlara sessizmi! kalacak?
Yazınki bu 4 kadının bir iş yapmadıgı ortaya çıksın,millet gerçekleri ögrensin
Takke düşsün kel görünsün
Tarih: 23 May 2012 09:34 Ekleyen: Beğenme: 0
çayyolumuzun alt yapısı derin kuyu gibi
her tarafı dehliz imiş meğerse
çalınan kablolarla kimse kimseyi şikayet etmiyor olsa bile , ya çok gizli kulaklardan meraklı birisi kilitsiz ve boyasız yeraltı dehlizlerinin kapağını kolayca kaldırsa merdivenlerden aşağıya inse , çadırını kumanyasınıda yanına alsa bu dehlizlerde yer altından sokak sokak dolaşıp her sitenin zayıf akım dolaplarına girip biz abomeleri günlerce gece / gündüz tekefonumuzu dinlese internetimizi izlese hangi birimizin haberleşme özgürlüğü kalır
opratör semiha
Tarih: 23 May 2012 09:34 Ekleyen: Beğenme: 0
kablolu yayını kablosuz fare kemirmiş
Tarih: 23 May 2012 09:33 Ekleyen: Beğenme: 0
Astsubay'dan MİT'e Müsteşar Olmaz...! (10/02/2012)
Esas sorun, bu zamana kadar generallerin görev yaptığı bir kuruma bir Astsubay'ın getirilmiş olmasıdır. Bir Astsubay nasıl olur da MİT Müsteşarı olur?
Türkiye'nin kırmızı çizgileri olduğu gibi, devledinde kırmızı çizgileri var! Demek ki Başbakan ordunun emekci sınıfına güveni sonsuz ...
Kırmızı çizgilerden bir tanesi de Astsubay'ın MİT Müsteşarı yapılmasıdır...! Klavye kuşağından
Hakan Fidan MİT'e Müsteşar yapılarak o çizgi aşıldı!
Ben bu satırları yazıyorum ama göreceksiniz herkes ağız birliği yapmışcasına “ yanılıyorsun” diyecekler...
Ama yanılmıyorum. Türkiye'de zeka önemli değil. Türkiye'de etiket ve kalın kağıda basılmış diploma önemli!
Hakan Fidan'da o diplomadan da var. O zaman engel ne?
Engel, Türkiye'nin kafa yapısı. Kimse benim kafam daha yeni demesin. Biz hep beraber eski kafalıyız.
Türkiye'de Cumhuriyet ile birlikte rejim değişti, kafa yapılarımız değişmedi.
Bugün devlet yönetimini elinde tutan bürokratik yapıda genel olarak daktilo kuşağı hakimdir. Klavye kuşağı henüz rüştünü ispat edemedi!
Merkezde durum öylede peki yerelde nasıl derseniz yerelde daha çarpıcı . Yeni mahhalledeki sivil otorite , çayolulu emekli subaylara ek binada salon gibi oda verip onlarla birde hatıra fotoğrafına poz verirken emekli astsubaylara bir oda bile tahsis etmedi
Gerisini artık siz düşünün bizim daktilo kuşağı emekli astsubay arkadaşlar bu duruma belediye otobüslerinde konuştuklarının onda biri kadar bile konuşmadılar
meydanı boş bulunca atmak kolay ...!
Tarih: 23 May 2012 09:32 Ekleyen: Beğenme: 0