geldikleri gibi giderler özet

ormandaki köstebeklerin rahatını kaçırırsanız eğer onlarda 
yerin altını işte böyle oyar

idarecilerimizin ve seçkinlerimizin istemediği hiç bir şey söz konusu olamaz

defineciler kazdıkları kuyuya
kendileri düştüler ...

değerli karteşim yeter ki annaneneniz beyaz perdeye teşrif etsin

belediyemiz yollara kırmızı halılar bile döşer

pazartesi sendromu
  ( eskisehir yolu )

Mehmet G. nin peşine takılırsak yandı gülüm keten helva, birkaç sene sonra da  çayyolu ilçe olduktan sonra bu seferde Çayyolu Cumhuriyet olsun diyecektir.

Yanılıyor muyuz acaba

"Bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Kimseyi zorla Büyük Millet Meclisi' ne davet etmedim. Herkes kararında özgürdür. Ben kutsal davaya inanmış bir insan olarak hiçbir yere gitmemeye karar verdim. Hepiniz gidebilirsiniz! Asker Mustafa Kemal olarak ben; mavzerimi elime alır, fişekleri göğsüme dizerim. Bir elime de bayrağımı alır, Elmadağ' a çıkarım. Orada tek kurşunum kalana kadar Vatanımı savunurum. Kurşunlarım bitince değersiz vücudumu bayrağıma sarar; temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna ANT içtim."

Gazi Mustafa Kemal

Tetikçilik yapanlar, gününü kurtarmaya çalışanlar, rüzgar horozları, sahte güç karşısında diz çökenler günü geldiğinde o adama ilk karşı duracak, ilk hançeri saplayan Brustüs siz olacaksınız. Zaten o da bunu iyi biliyor. Zira kullandığı güç, ne sevgi, ne saygı, sadece para!

Bunlara belediyeyi yönetmek ağır geldi taşıyamıyorlar. Bir adama yetki verdiğinde önce babasını kesmekle başlarmış işe. Bu misal tam bunlara göre. Kin ve intikam duyguları o kadar keskin ki, anlamak mümkün değil. Belediyenin halka hizmet yeri olduğunu seçimlere beş kala bile anlayamadılar.