İnsanlar ağaçlardan ders almalıdırlar,
Ne üzerlerinde barınan kuşların,
Ne gölgelerinde dinlenen insanların
Ne de verdikleri yemişlerin hesabını Tutarlar…

Mevlana

GÜLENE KARŞI
TEK KİŞİLİK SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ GİBİ ÇALIŞACAK

ohhh canım artık iyice ayvayı yediniz  iyimi
yenimah. nin en üst yapı birimi bilinmeyen numaralar servisine çayyolu konu komşu oluyo

çayyolumuza bırakın dokunmayı artık kimse yan gözle bile bakamaz

derelerin intikamı ve 'çaresiz'  insanoğlu


derenin intikamı ağır olur
derenin intikamı ağır olur dün de söyledim, dere yatağını muhakkak bulur ve derenin intikamı ağır olur. şu anda bunun bedelini ödüyoruz unutmayın derenin intikamı ağır olur

Neden POLATLI Seçildi

askere dev kışla, yeni mahhallenin gizli kulaklarına
yeni merkez

  istinat duvarımı
yoksa berlin "bil fen" utanç duvarımı !_

sn mt evet evet öğretmek ayrı eğitmek ayrı iştir ama bütün sezon öğrettikten  sonra bakanlıktan birileri harcırah alsın diye bu sıcaklarda eğitime tabi tuulmamız hiç hoş değil  değil mi

mesai yerinde içki kullanmak müşteiye içkili hiznet sunmak yasaktır zabıta kanunlarna göre ama


torpilli bira büfeleri daha doğrusu içi hınca hınç fıcı dolu  bira büfe sahibleri her akşam dilleri dönmüyor   satış yaparken barlar

Ladinden arıyoruz
Çayyolu nun karizmasını kimsenin çizmeye hakkı yok

inanırmısınız  şu anda saat 23 :00  e yaklaşıyor 2 tane köçek oynatıyorlar zillerle yolda

Sn.Kumrul'un şahsında tüm cayyolum.com. izleyicilerine hitaben yazmak istiyorum bu gece. Çok kısa ifede etmem gerekirse: Öğretim farklı eğitim farklı bir olgudur.
Yani, Öğretmek ayrı eğitmek ayrı iştir. Öğretim çaba ister,a ma eğitim daha çok çaba ister!. Okullar öğretim kurumlarıdır ama bunun yanında eğitim kurumlarıdır da. Öyle veya böyle öğrencilerine, insan olmayı,doğa sevgisini, yani, yeşili ve ağaç sevgisini, çevre bilincini öğreten, yerleştiren kurumlardır.Peki o halde,bu,doğayı ormanı tahrip, hatta yok ederek okul inşa etmeye çalışan BİL Fen eğitim kurumları nasıl olacak da ormanı ve yüzlerce ağacı katlederek okul inşa ettikten sonra öğrencilerine ağaç ve orman sevgisini anlatacak, velilerine, bakın biz çocuklarınıza ağacı, ormanı, çevreyi anlatıyoruz, onları sevmelerini öğretiyoruz diyebilecek. Onlara kim nasıl inanacak? Bu son derece suni olmaz mı? Azgın kapitalizm insanlığın en kutsal ve vazgeçilmez değerlerini bile  gibi görüp, ticaret malzemesi yaptı. Ve sonunda çocuklarımızın geleceği de kapitalizmin insafına kaldı. Parası olan özel okullara gönderirken, olmayan kaderine razı oldu. Tamam!! Peki bu ne kadar doğru? Hiç doğru değil! Ama gelin görün ki, kar hırsı en kutsal olması gereken alanları bile sarmış durumda. Eğitim ve öğretim bunların en başında geliyor. Onunla sağlık sektörü yarışıyor. Veliler, okul başarısının hayat başarısı ile aynı şey olmadığını düşünmeden, "siz farklı olun." "ayrıcalıklı olun" gibi, son derece yanlış ve toplumsal dayanışmanın altına dinamit koyan bencil sloganların ardından koşmaya şartlandırılıyor.
Bu ortamda ormanı yok kurumlar bile boy gösterebiliyor.