Bazı Televizyon kanalları, yayın akışında değişiklik yaparak, komedi ağırlıklı olanlarını yayından kaldırmış.

Zahmet etmişler..

Halbuki, daha dün 5 polis şehit olup 3 sivil vatandaşımız hayatını kaybettiğinde, daha öncekilerde yayınlarına aynen devam etmişler, eğlence mekanları da hiç bir şey olmamış gibi dolmuştu.

Şİmdi neden böyle bir uygulamaya gidildi?
Muhtemelen, hain terörün şehit ettiği vatan evlatlarımızın sayısının öncekilere göre daha fazla olması nedeniyle toplumda meydana gelen infialden çekinildi.

Oysa, teröre karşı duruş ve toplumsal duyarlılık, şehit sayısının azlığı, çokluğuna göre değişmemeli.

Başta siyasi partilerimiz ve medya kuruluşları olmak üzere herkes nerede duracağını bilmeli. İnsanlarımız çok daha duyarlı olmalı, yetkililer, Ciddi, tutarlı çözümler üretip, kararlılıkla uygulamalı.

Ülkenin birinci meselesinin yeni bir Anayasa yapmak değil, terör olduğu gerçeğini görerek hareket etmeli.

Şehitlerimize Allahtan rahmet, tüm ulusumuza başsağlığı diliyorum.
 

  

kani bitlenmek

artık kanları bile bitlenme belitileri gösteren 
bu çaresiz terör taşeronlarının
nerelerden bitlendiklerini ortaya çıkarıp
nedenleri ve tedavisini tesbit edip
bitin kökü temelli kurutuluncaya kadar
ilaçlama yapılmalıdır...

türk ve kürt kardeşliği adına ...

   KAHROLUYORUM!

   Bu vatanı,elde avuçta hiç bir şey yokken kurtaranlardan ve bu Cumhuriyeti kuranlardan utanıyorum! Çocuk,bebek demeden soydaşlarımı katleden terorist  başı ve teroristleri imha edebileceğimiz zamanlarda bu şansı kullandırmayan herkesten utanıyorum!Bu canileri koruyan ve himaye eden sözde demokrasi havarileri tüm dünya insani ile aynı soydan olduğum için utanıyorum!Evlatlarına yanan anne ve babalara yardımcı olamadığım için utanıyorum!Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk,geçmişten başlayarak Ülkeyi bu hale getiren tüm iktidarlara,tüm muhalefet partilerine, siz ne yaptınız da ülkem bu hale geldi diye hesap soramadiğm için  ,başta sen olmak üzere tüm şehitlerimden utanıyorum!
   Ve ben kahroluyorum!

UTANIYORUM ŞEHİDİM,
YEMEKTEN,
İÇMEKTEN..
SENİN ANNEN AĞLARKEN
GÜLMEKTEN UTANIYOR...UM..
SANMA Kİ
UNUTUYOR.. .
UNUTTURUYORUZ , UNUTANLARI
BARINDIRMAKTAN UTANIYORUZ , SEN VATAN
İÇİN BİZİM İÇİN
ŞEHİT OLURKEN SENİ GÖRMEZDEN GELENLERDEN UTANIYORUM...!!!!

vatan  SAĞ  olsun!

ARTIK YETER!!!

ÇUKURCADA HAİN SALDIRI 24 ŞEHİT 8 YARALIMIZ VAR
ŞEHİTLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET YAKINLARINA VE MİLLETİMİZE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUZ.

BU KADAR ŞEHİT VERDİK ÇAYYOLU NE OLDU? NEDEN BU KADAR DUYARSIZ KALDIK?  PENCERELERİMİZE BAYRAKLARIMIZI ASMANIN VE HİÇ İNDİRİLMEMESİNE VAR MISINIZ?

ARTIK ÇAYYOLU OLARAK BUNA BİR DUR DEMEYECEK MİYİZ?
CİĞERİMİZ YANMAYACAK MI?

YETER, YETER,YETER ARTIK ......((((

ÇÜRÜK ELMALARI AYIKLAMA ZAMANIDIR!..    (2)

Bu bir an önce yapılmadığı takdirde, önümüzdeki yerel şeçimlerde de hüsrana uğranılacağını görmek için kahin olmaya gerek yoktur.
Daha önce de söylediğimiz gibi, CHP yönetimi, belediyelerindeki yolsuzluk iddialarının üzerine herkesten önce kendisi gitmeli, iddialar doğruysa, kimsenin gözünün yaşına bakmadan gereği neyse yapmalı, değilse, belediyelerin yıpranmasına, itibar kaybetmesine meydan vermemelidir.
Bu çerçevede; öncelikle, Sabah Gazetesi Yazarı, Sn. Ramoğlu’nun yazısında ileri sürülen “son derece ciddi iddiaları” derinlemesine incelenmeli, doğru olup olmadıkları açıklığa kavuşturmalı, Yenimahalle Belediyesinden gayrı yasal akçeli taleplerde bulunan partililer varsa, onlar hakkında, böyle bir durum yoksa, bu tür dedikoduları ortaya atıp, bundan siyasi çıkar beklentisinde olanlar hakkında gereği mutlaka yapılmalıdır.
Belli ki, artık bıçak kemiğe dayanmıştır.
Zaman, kol kırılır yen içinde kalır deme zamanı değildir.
Yanlışlardan arınarak, çürük elmaları ayıklayarak, kangrenli kolları kesip atarak, toparlanma zamanıdır.
Gösterilecek en ufak duraksamanın, CHP’ ye çok pahalıya mal olacağı apaçık ortadadır.

                          ****

ÇÜRÜK ELMALARI AYIKLAMA ZAMANIDIR!..  (1)

Sabah Gazetesinde Ersin Ramoğlu’nun yazdıkları yenilir yutulur gibi değil.
“Fethi Yaşar ve yardımcısı Balaban, Yenimahalle'yi cazibe merkezi yapmaya kararlı iki cesur yürek.
Ama ikisi de CHP'li lüpçülerin karşısına dikildiği için hedef tahtası oldu.” “Aslında CHP üst yönetimi Balaban'a, sadece SABAH Ankara'ya içini döktüğü için kızmamıştı.
Duyduğumuza göre bu öfkenin sebebi akçeli talepleriymiş.
Çünkü 'Sosyete pazarı, işe militan yerleştirme, imar değişiklikleri, iskan ve ruhsat' gibi istekleri geri çevirmişti Balaban.
Kısacası üst makamların gayri yasal istekleri yerine gelmeyince başkan yardımcısının üstü çizilmişti.
Amaç Balaban'ı oradan uzaklaştırmak, Başkan Yaşar'ın çevresini kuşatmak ve Yenimahalle'yi hallaç pamuğu gibi dağıtmak.” Diyor Ramoğlu.
Yenimahalle Belediye başkanı ile Yardımcısının, CHP li “lüpçülerin” karşısına dikildiği kanaatine nasıl vardı, “duyduğuma göre” diyerek dile getirdiği, CHP yönetiminin Balaban’a kızgınlığının nedeninin akçeli talepler olduğuna ilişkin “bilgileri” nereden öğrendi, bunlar ne kadar doğru? bilinmez. 
Ancak, anlaşılan odur ki, ok yaydan çıkmış, CHP içindeki çatlak giderek derinleşmiş, Ankara örgütleri nezdinde uzun zamandır yaşanan sıkıntılar sonunda, parti bölünme noktasına gelmiştir.
Ankara İl Başkanı  Zeki Alçın’ ın ifadesiyle, bu “hastalıklı yapı”nın CHP yi içten içe kemirdiği, telafisi güç zararlara yol açtığı açıktır.
CHP’nin yapması gereken, hastalığı doğru teşhis edip, doğru yöntemlerle ivedilikle tedavi etmek olmalıdır.
                 ./..

devamı


çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim” Vezir bir soru daha sormuş…
” Geceleri kalkmadın mı ne demek ?”Adam bir yüz altın daha almış
” Çocukların yok mu diye sorduVar, ama hepsi kız Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim…” Vezir gene kafasını sallamış
” Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek…” Adam gülmüş

” Onu da sen bul…”

CIYAKLATMADAN KAZ NASIL YOLUNUR.....

Padişah ve İhtiyar
Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil’i kıyafet gezmeye karar vermiş
Yanına başvezirini alıp yola çıkmış Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler
...
Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş Padişah,ihtiyarı selamlamış” Selamunaleykum ey pir’i fani…”
” Aleykumselam ey serdar’i cihan…” Padişah sormuş
” Altılarda ne yaptın ?”
” Altıya 6 katmayınca, otuz ikiye yetmiyor…” Padişah gene sormuş
” Geceleri kalkmadın mı ?”
” Kalktık…Lakin, ellere yaradı…” Padişah gülmüş
” Bir kaz göndersem yolar mısın ?”
” Hem de cıyaklatmadan…”Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar Padişah başvezire dönmüş
” Ne konuştuğumuzu anladın mı ?”
” Hayır padişahım…”

Padişah sinirlenmiş
” Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım”Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş Bakmış adam hala orada çalışıyor
” Ne konuştunuz siz padişahla…” Adam, başveziri şöyle bir süzmüş
” Kusura bakma Bedava söyleyemem Ver bir yüz altın söyleyeyim”
Başvezir, yüz altın vermiş
” Sen padişahı, serdar’ı cihan, diye selamladın Nereden anladın padişah olduğunu”
” Ben dericiyim Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi”

Vezir kafasını kaşımış
” Peki, altılara 6 katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek…”
Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış
” Padişah, 6 aylık yaz döneminde çalışmadın mi ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu Ben de, yalnızca 6 ay yaz değil 6 ay kış