Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Gunumuzde Ergenekon, Balyoz, Islak Imza, vs davalarinin duzmece davalar oldugu, bu davalarla ilgili suclamalarin “kanitlar”inin fabrikasyon oldugu herkes tarafindan biliyor. Bu gercek Amerika’nin Turkiye’yi terkeden buyuk elcisi tarafindan da ifade edildi. Iktidar, bugun Cumhuriyetci, Ataturkcu, devrimci olan herkese 80 kusur yillik kinin verdigi kudurmuslukla saldiriyor. Mustafa Balbay’in da aralarinda bulundugu Turkiye’nin yetistirdigi ender degerler, gerici-fasist iktidarin kana susamisligini, intikam duygularini tatmin etmek amaciyla gorulmedik, isitilmedik bir zulme tabii tutuluyorlar. Turkiye’de bugun yasadan, hukuktan, demokrasiden sozetmek mumkun degil. Kanimca, Turkiye bugun dunyanin en anti-demokratik ulkelerinden biri. Tabii bu anti-demokratrik, insanlik disi uygulamalar “demokrasi”, “insan haklari” nutuklari arasinda pratige geciriliyor. Ve ne yazik ki, toplumumuz kis uykusuna yatmis misil misil uyuyor.
    Tarih: 30 Kasım 2011 19:33 Ekleyen:
  • Samimi olsaydiniz 1000 gün degil bir gün bile beklemezdiniz. Bana dokunmayan yilan bin yil yasasin misali herkes keyfine bakiyor. Lütfetmislerde 1000 gün sonra ancak toplanabilmisler. Medya istese yurtdisi medyalari ile birlesir sesini duyurur. Internet ne güne duruyor?
    Tarih: 30 Kasım 2011 19:32 Ekleyen:
  • SAYIN MUSTAFA BALBAY'A ADALET İSTİYORUM.

    İyi olmak "Kolaydır"..
    Zor olan "Adil" olmaktır..
    En "Mükemmel" Adâlet ise "Vicdandır..."

    Tarih: 30 Kasım 2011 12:28 Ekleyen:
  • bırek bırek
    anılan fareler hangi kanaldan acaba
    özel kanaldan mı devled kanalından mı
    Tarih: 30 Kasım 2011 09:41 Ekleyen:
  • sn: admin

    konutkemt sitesinden aramaktayım
    sitemiz içerisinde bir blog bazı kanal fareleri
    tarafından  sık sık ziyared  edilmekte olup
    ancak bu durum  gözlerimizden kaçmamaktadır ....



    Tarih: 30 Kasım 2011 09:41 Ekleyen:
  • doing !


    hem karıyer yaparız  hemde çocuk yaparız demekle işte olmuyor. iş hayatınızda karıyer yapacaz diye 
    okula giden çocuklarınızın  cebine basıyorsunuz parayı çocuklarınızda  fast food beslenme tarzı tiryakiliği nedeniyle  toplum içinde kaşık kullanmayı dahi  bilmiyorlar

    bu gidişle pek yakın bir zamanda çayyolu platformunda  kaşık nasıl tutulur, çatal hangi elle bıçak hangi elle tutulurun kursları başlarsa hiç şaşırmam  .........
    Tarih: 30 Kasım 2011 09:39 Ekleyen:
  • Büyük Hoca, Server Tanilli; Güle güle. Mustafa Kemal'e, İlhan Selçuk'a, Uğur Mumcu'ya, Aziz Nesin'e ve diğer tüm aydınlarımıza selam söyle ve bizim adımıza onlardan özür dile. Emanetlerine sahip çıkamadık.
    Tarih: 30 Kasım 2011 00:50 Ekleyen:


  • yerleşim bölgeleri başlangıçta 
    şehir plan-lamacıları tarafından planlacağına ;

    önce gece bir gecede gece konduların kondurulmasına  politikacılar tarafında göz yumulur ; gece kondular  birbir tamamlanmadan belediyelerden hiç bir hizmet gitmez , sokak karşıkarşıya gecekondularla doldurulup
    kayda alınınca  belediyeler   bu kaçak sisteme hem iskan  hemde elektirik ve su götürür sokaklar  tam mahalleleşmeye  dönüştüğünde bu seferde  seçilmişlerle atanmışlar  kentsel dönüşümü ileri sürerlerdi ..


    gelişmiş ülkelerde ise öncelikle
    planlamacılar  tarafından sokak planlanır ;
    daha sonra idareciler sokağa altyapı hatta ulaşım - metro inşa edet
    en sonunda da  evler inşa edilip  seçkinler  buraya oturmaya gelir


    yani sözün özü ; herkes gider mersine biz gideriz tersine .... 

    Rpl Model
    Hong Gong
    Tarih: 30 Kasım 2011 00:42 Ekleyen:
  • değerlendir / me  :


    Sitemizin  genel kurulunda alınan karar gereği ;
    sitenin bahçesine ; ayrık otu  taşınmaması amacıyla 100% güvenilir ve çevre dostu organik koyun gübresi verme kararı alındi. Ancak bu organik meselesi site yönetiminin hesaplarını oldukça şişirmektedir.

    Bu nedenle çevre dostu ormancı yasar başkan 
    park ve bahçeler daire başkanlığına bir çağrı merkezi kursa ;sonbaharda iki aylık dönemde çayyolu 'na dökülen yaprakları jumbo torbalarla toplatıp normal çöpe atıp normal çöp kamyonlarını meşgul eden site görevlileri  bu yaprakları çöpe atacağına yeni mahallenin  park ve bahçeler çağrı telefonunu arasa  50 torba yaprak var gelin alın dese iyi olmaz mı ? Dünya nüfusunun gün geçtikçe artması gıda ihtiyacının hızlı artmasına sebep olmakta.Tarım alanlarının sınırlı olduğu dikkate alınırsa artan gıda maddesi ihtiyacının birim alandan daha çok ürün elde ederek karşılanabileceği ortadadır.Topraktan bitkilerin kaldırdığı besin elementlerinin tekrar iade edilmesi gerekir. Aksi halde toprak gittikçe verimsizleşecek ve elde edilen ürün gün geçtikçe azalacaktır. İşte birim üründen daha fazla ürün elde etmek ve topraktan bitkilerin kaldırdığı besin maddelerini iade etmek amacıyla toprağa organik ve in-organik maddelerin ilave edilmesine gübreleme denir. Organik ve mineral gübreler toprağa uygulanabildikleri gibi toprak üstü aksamlara, özellikle bitkilerin yapraklarına da uygulanabilmektedir. Yani bitkilerin pirimer besin alma organları kökleridir. Sekonder olarak ta yapraklar ve sınırlı olsa da diğer toprak üstü aksamlarından besin maddesi alabilmektedir. Yap
    Tarih: 30 Kasım 2011 00:36 Ekleyen:

  • 80’ine merdiven dayamış yaşlı baba..
    Ve kendisini ziyarete gelen 45 yaşında, saygın bir işi olan oğlu..Salonda oturuyorlardı.. Hal-hatırdan, çoluk-çocuktan, havadan-sudan sohbet ettikten sonra oğul susmuş, ayrılmanın sinyalini vermişti.. O anda..
    Üzerinde oturdukları sedirin yanındaki pencerenin pervazına bir karga kondu.. Yaşlı baba kargaya gülümseyerek biraz baktıktan sonra oğluna sordu:
    “Bu ne oğlum?”Oğlu şaşkın, cevapladı:“Bir karga baba..”
    Yaşlı baba kargaya biraz daha baktıktan sonra yine sordu:“Bu ne oğlum?”Oğlu daha da şaşkın, yine cevapladı:“Baba, o bir karga..”Karga hâlâ pervazda..
    Komik hareketlerle başını sağa sola çeviriyor, başını yan yatırıyor, havaya bakıyor, sonra başını yine onlara çeviriyordu..Yaşlı baba üçüncü defa sordu:“Bu ne oğlum?”
    Oğlunun şaşkınlığı sabırsızlığa dönmüştü..“O bir karga baba.Üç oldu soruyorsun..Beni işitmiyor musun?”
    Yaşlı baba dördüncü defa da “bu ne” diye sorunca oğlunun sabrı taştı..Ve sesini yükseltti:“Baba bunu neden yapıyorsun?Tam dört defadır onun ne olduğunu soruyorsun, sana cevap veriyorum ve sen hâlâ sormaya devam ediyorsun..Sabrımı mı deniyorsun?”Baba, -yüzünde hâlâ bir gülümseme ile- yerinden kalktı, içeri odaya gitti..Elinde bir defterle döndü..Bu bir hâtıra defteriydi..Oturdu, sayfalarını karıştırdı ve aradığını buldu..Sevgiyle gülümsemeye devam ederek sayfası açık bir vaziyette defteri oğluna uzattı..Ve o sayfayı okumasını söyledi..Şöyle yazıyordu:“Bugün 3 yaşındaki minik yavrumla salondaki sedirde otururken yanıbaşımızdaki pencerenin pervazına bir karga kondu..
    Oğlum tam 23 defa onun ne olduğunu sordu......
    Tarih: 29 Kasım 2011 10:18 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!