Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • İmar mevzuatına aykırı işlerle ilgili uygulamada temel ilke şöyle; ruhsatsız veya ruhsata aykırı işler yapılıp bitirilene kadar belediye yetkili ve görevlileri sıradan vatandaş gibi isadece izliyor, sen burada ne yapıyorsun iznin var mı? diye sormuyor, hatta şikayetleri bile değerlendirmiyor. Sonra iş bitince geliniyor, burası imara aykırı yapılmış yıkılması gerekir diye rapor tutuluyor, sonra bu aykırı işler fiili durum kabul ediliyor ve para cezası kesilerek meşrulaştırılıyor. Hemen tüm belediyeler bu yolu izliyor.
    Çayyolunda da bu uygulamanın bir çok örneğini görmek ve belgeleriyle ortaya koymak mümkün.
    Bölgedeki bir çok İşyeri çekme katını, bahçesini otoparkını dükkana ilave etmiş, üstünü kapatıp kapalı bir kullanım alanı elde etmiş, Çayyolu gibi m2 fiyatı oldukça yüksek bir bölgede, yüzbinlerce TL lik rant sağlamış, sonra "resmi olarak" üç kuruş ceza ödeyerek bu gayrımeşru mülkün sahibi olmuş.
    Tıpkı gecekondu yapar gibi yani...E o zaman biz de bir köşeye bir kulübe konduralım kestane satalım, ne farkı var?
    Galiba şu sıralar Arcadium yanındaki "Bahçemiz" isimli mekanda yapılanları da bu bağlamda ele almak gerekiyor. Yalnız bir farkla, uzun zamandır yapılan tadilatlar her zaman olduğu gibi seyredildi ama genel uygulamadan farklı olarak şimdi yıkım başlatıldı. Nedense? Yapılanlar izinsizse, yapılırken neden müdahale edilmedi, izinliyse neden yıkılıyor?
    İzinsizse, acaba "cezada" mı anlaşılamadı, yoksa birileri birden bire yasa ve yönetmelikleri mi hatırladı? Bilinmez.
    Sonuçta olan Çayyolu sakinine oldu, baharda oturup nefes alacağı güzel bir mekandan yoksun kaldı.
    Tarih: 06 May 2012 11:15 Ekleyen:
  • Arcadium AVM'nin yanında Çayyolu'nun soluk alma noktası bir "Bahçemiz" vardı... Kimi sabah uğrar kahvesini içerken gazetelerini okur, kimi kahvaltı yapar, kimi alışveriş dönüşü oturur yorgunluk giderir... Öğlen yemekleri, akşam çayları, akşam yemekleri derken her yaşta insanın gün boyu oturup kalktığı sevdiği bir mekan... Bu kış evlere kapandık ah bahar gelse de Bahçemiz'e gitsek orada arkadaşlarımızla buluşsak soluk alsak özlemiyle iyice dolduk. Bahar geldi Bahçemiz kapandı tadilat başladı, orası yetmedi yanda bir başka mekan daha açılacaktı orası da inşaat alanına döndü Ömürlü Köfte araya sıkıştı toz ve gürültü içinde kaldı... Bugün  geçerken baktım yapılanlar sökülmeye yıkılmaya başlamış, sordum belediyeyle bir sorun çıktı dediler. Ama doğru ama yanlış bilemem. Çayyolu sakinleri bu soluklanma mekanlarına sahip çıkalım. Ihlamurlar çiçek açana kadar Bahçemiz'e yeniden kavuşalım. Masalarımıza konuk olan serçeler bu patırtı arasında nereye gittiler, acaba onlar da bu güzel uğrak noktasının bir an önce bir düzene girmesini bizim gibi özlemle bekliyorlar mı ne dersiniz?
    Şule Türel
    Tarih: 06 May 2012 11:13 Ekleyen: şuletürel
  • çayyolu cumartesi pazarına park edecek araçlar  değnekciler atanması gekmektedir ...!

    Tarih: 06 May 2012 11:12 Ekleyen:
  • sayın baki ben size bir şey söylesem valla küçük dilinizi yutarsınız mesela çayyolu zabıtasına gidin kabahatler kanunu ile ilgili en basit maddeleri sorun cevap veremiyorlar

    hemen  şeflerinin yazdığı not küpürlerini çekmeceden çıkarıp ordan okuyorlar  içtihat  ve yorum yapamıyorlar ekseriyesi sorularımıza

    oysa bu memurlar  işe alınırken yazılıda sözlüde bu kanunlardan hiçmi soru çıkmadı kendilerine

    bu kanunları ezbere bilmeyen kimseler  zabıta nasıl olabilir değilmi

    Tarih: 06 May 2012 11:12 Ekleyen:

  • yaşamkentten arıyorum yaşamkentteki site görevlileri çoğu tahsilli olduğu için bu site görevlileri kazma kürek tutmasını bilemiyorlar

    çayyolu bölgesini ağaçlandırma derneğinin o kadar  çevresi var .hatta kendisi bile ağaçlara çukur açmak için 
    iş makinalarından satın alıp zimmetle derneğe bağışlanmalıdır. iş makinası parkı olmayan ağaçlandırma derneğinin ağaçlandırma derneği sayılması mümkünmüdür

    bu kepçe ağaç ekimi yapacak  sitelere cüzi bir fiyatla  kiraya verilebilir ve bunun gelirleriyle orman kurmaya devam edilebilir  .

    sitenin bahçesinde site yönetiminin tuttuğu işçi her ağaç çukurunu 5 liraya açmaya anlaşmışlar
    Tarih: 06 May 2012 11:11 Ekleyen:
  • Zabıtamız hakkında yazılan yazıları okuyunca inanamadım. Bugün çayyolu içindeki esnafla biraz laflamak istedim ve olayın gerçek olduğunu öğrenince; bu devirde, bir sosyal demokrat partinin belediye zabıtası böyle şantajları nasıl yapıyor akıl, fikir ermiyor doğrusu. Esnaf ismi vermek istemiyorum. Bu cezaya maruz kalan esnaf "Benim için çok iyi oldu, ben cezayı duvarıma astım ve işlerim baya artı. Ama bazı arkadaşlar korku belasına yandaş medya denilen (elinde bir dergiyi göstererek) bu degiye reklam veriyorlar sırf korku belasına" dedi. Gene elindeki çiçekli dergiyi göstererek "ben olsam çayyolu'ndaki vatandaş olarak bu dergide çıkan esnafın ve firmanın kapısından içeri girmem." dedi.

    Bende esnafın elindeki dergiye bir göz atmak için aldım ve baskı kalitesine karşı içeriği bir birine tamamen zıt olduğunu gördüm. Keşke bu kadar para harcanmasıydı.
    Tarih: 06 May 2012 11:08 Ekleyen:

  • ÇAYYOLU HABER BÜLTENİ'nin sıkı bir takıpciyim hemen her ay alır sayfa sayfa okurum, burada benim dikkatimi çeken şey dergide genelde Cankaya hudutlarındaki iş yerlerinin reklamları alınmakta acaba diyorum bu dergi cayyolundan reklam neden almıyor. Ziyaretci sayfalarında okudugum kadar baskı uygulandıgını ogrendim.Bu baskıyı sosyal demokrat belediyemiz yapıyorsa öyle görünüyor bız oylarımızı yanlış kutuya mı attık, degil ise zabıta kardesler size bu yayın durdurmaya kadar gidecek cesareti nereden alıysunuz.Teşekkür ederim.çok kızgınım da.
    Tarih: 05 May 2012 20:02 Ekleyen:
  • Topraklarımızın yabancılara satışı için izin çıktı!

    Şimdi ne olacak, Antalya sahilleri, İzmir sahilleri güzelim deniz kenarlarında villalarla donatacak yabancı zenginlerin alem yapacakları evlere dönüşecekler.

    Ne kaldı ki? Ülke puanını düşmesi iç ve dış borcun katlanarak artması ülke ekonomisinin birkaç bilgisayar sihirbazının elinde  enflasyon hesaplarıyla oynayarak belki de B.Bakanı bile el pençe divan karşılayıp rakamlarla güzel gidiyor YOLA DEVAM diyerek yanlış bilgilendirmesi de olabilir.

    Elde satılacak bir şey kalmadı altın yumurtlayan KİT'ler de gitti elden, şimdi makarnayı, bulguru , buzdolabını nereden dağıtacaklar.
    Bana kaynak bulun diye bağırınca hemen buldular kaynağı. Devletin elindeki tüm gelir getirecek toprakları, arazileri bir bir elden çıkartacaklar. Sonra geriye ne kalacak ,çocuklarımız bunların hesabını nasıl soracak?

    Bir sorum da sayın Mehdi Bey'e ; Mehdi kim diye sormayınız lütfen kendisi Tarım ve Hayvancılık Bakanı (Balıkçılığı şimdilik bıraktı)
    Bu canım Tarım Ülkesi Avrupa'nın sebze meyve bahçesinde hangi şehirde bırak tarlayı, balkonunda bile hemen hemen 4 mevsim Domates yetiştirilebiliyor ken 6-7 TL'ye domatesi taneyle alır hale getirmek için senin Tarım Bakanı olmana gerek yok ki!
    Tarih: 05 May 2012 20:01 Ekleyen:
  • Bekir Coşkun, Cumhuriyet

    Nasıl Muhtıra Yedim?..  (2)

    Sınır dağlarında her gün canlarını verirken, onlara minnet duymak yerine, gururlarının kırılmasını, suçlanmalarını, kirli siyasetin elinde ezilmelerini de kabul edemem...
    Onun için zaten; televizyonlarda olmadık hakareti, saldırıyı, suçlamayı "tahrik" saymayan Genelkurmay Başkanlığı'nın, benim fıkramsı bir pazar yazımı "tahrik" saymasını anlayamadım...
    Olsun...
    Bizler; itildik, sürüldük, vurulduk, hapishanelere kapatıldık, yakıldık, yandık...
    Ama çocuklarımızın; yeryüzünün özgür, alnı açık, mutlu, gururlu, uygar, çağdaş birer bireyi olarak büyümelerini isteriz, onlar yanmasın...
    Ve tek gücümüz var:
    Yüreğimizdeki vatan sevdası.

                  ***
    Tarih: 05 May 2012 19:21 Ekleyen:
  • Bekir Coşkun, Cumhuriyet,

    Nasıl Muhtıra Yedim?..  (1)

    Bize "Asker yanlısı darbeci" diyen yandaşın yüzü geliyor gözümün önüne...

    Şaşkın... Tek gözü kapalı... Dudakları uzayıp uzayıp kısalıyor... Genelkurmay'ın bize "muhtırasını" onaylasa statükodan yana olacak... Onaylamasa bizden yana olacak... Ağzının yarısı açılıp açılıp kapanıyor... Ama ses çıkmıyor...

    Doğrusunu isterseniz ben de şaşkınım... Hiç "muhtıra" yememiştim, "muhtıracı" olarak...

    Muhtıramda diyor ki:

    "...Başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tarihe mal olmuş asker kişilerin de şerefle taşıdıkları askeri unvanları bile seviyesizce alay konusu yapmak...."

    (........)

    Oysa Atatürk sevdam yüzünden başım dertte ya... Yüzlerce Mustafa Kemal sevdası yazısını silip attılar yani...

    Muhtıramdan yine:

    "Dünyanın en disiplinli ordusu olarak gösterilen ordumuzda disiplini zedelemeye kalkmak..."

    (.......)

    İyi de "dünyanın en disiplinli ordusunun" yarısı darbe yapmaya kalkmak suçundan hapiste... Önceki Genelkurmay Başkanı silahlı terör örgütü kurmaktan, kuvvet komutanları hükümeti devirmeye teşebbüsten, ordu komutanları darbe planlamaktan içeride...

    Ordunun en gizli belgeleri medyadan medyaya, Fatih Altaylı'nın dediği gibi tekerlekli bavullarla taşınıyor...

    Disiplini ben bozdum yani?..

    Muhtıramdan:

    "TSK'yi ve onun değerli mensuplarını tahrik etmeye çalışmak..."

    (.......)

    Oysa askerlerin siyasete bulaşmalarına ne kadar karşıysam, TSK'ye saldırılmasını ve askerlerin küçük düşürülmesi çabalarını da o kadar istemem...

    O askerler bizimdir...
        ./.
    Tarih: 05 May 2012 19:21 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!