Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Samanladolu bir Radyo kanalı 95 MGH. İstanbul'dan yayın yapıyor.
    Tel:0.216.5249191

    Aracımda yol alıyorken 95'den yayın yapan Samandolu bir radyo kanalına rastgeldim.
    dUyduklarım karşısında bİr an için şok oldum! Bunlar radyolarıda ele geçrmişler, hemde öyle bir sohbet var kine
    inanın 12EylÜl'ü bahane ederek rAdyoda Bölücüleri konuşturyorrlardı  Neler konuştuklarını anlatmayayım bunların amacının ne olduğunu daha iyi anlamış oldum
    Bazen bunların kanallarınıda izleyelim ki biz neden uyuyoruz da "Su uyur düşman uyumz" atasözünün ne anlama geldigini anlayalım.
    Tarih: 13 May 2012 23:02 Ekleyen:
  • geliyo geliyo dündar geliyo ,

    dündar meydanı boş bulanların dünlerini dar etmeğe dünlerini yarınlara bırakmamaya geliyor
    Tarih: 13 May 2012 23:01 Ekleyen:
  • Sayıb yöneticim
    Sayın denetcim uyuma

    site sakinleri olarak biz uyumuyoruz

    siz dümeninize uydurup yönetimin listesinden denetim listesinide  site sakinleri hiç çakmıyormuş gibi bize kendi listenizi seçtiriyorsunuz ama hem siz  yönetim hemde sizin listeden seçilen demetim mışılmışıl  uyuyor

    oysa işveren site görevlilerinin sigorta primlerini  ak satmadan düzenli ödeyen sitelere  geri ödeme ve puan veriyormuş


    Tarih: 13 May 2012 23:01 Ekleyen:



  •      BÖYLE TARAFTARLIK OLMAZ OLSUN !

         Ben Fanatik olmayan bir FB'liyim. Dün akşam bir maç oynandı. Kazanan bu yılın şampiyonu olacaktı.Doğal olarak maçın kazananı bir tane olur. Sonuçta, sezon içinde pozitif en'leri daha çok olan GS başarılı oldu ve şampıyonluğu kazandı. Kendilerini ve tüm taraftarlarını kutluyorum. FB yönetimini ve futbolcularını da,her türlü travmalara rağmen bu aldıkları süper lig ikinciliği için candan kutluyorum. Ya sonrası? Ben bu, ülkesine zararlı taşkınlıkları yapan FB'li az sayıdaki taraftarlara üzüntü ile seleniyorum: Sizlere ve FB'nin tarihine, ettikleriniz hiç yakışmadı. Olmaz olsun böyle taraftarlığınız!
    Tarih: 13 May 2012 22:59 Ekleyen:
  • belediyede cereyan eden vakalar gösteriyor ki belediyemizin en kısa zamanda bir hamam satın alıp belediyede  kirlenenleri bu hamamda kadrolu tellaklara kirlerini keseletmeli ve kirlerinden arındıktan sonra  yerlerine dönmelerine  müsade edilmesi zorunlu hale gelmiş gibi görülüyor
    Tarih: 13 May 2012 22:58 Ekleyen:
  • sitenin bu sene ki yönetimi  genel kurul kararı olmak-
    sızın ucuz kır çiçeklerindem buketler yaptırıp site sakinlerine site görevlileri ile anneler günü jesti olarak gönderdi

    fakat bazı kendini bilmezler sonradan dönme  varoş uzantıları daha düne kadar ne olduklarını unutup yönetimin otoparkta  dedikodusunu yapıyorlardı :
    Tarih: 13 May 2012 22:57 Ekleyen:
  • belediye dediğin neticede parti rozeti sallandırılacak yer olmamalı ama parti öylemi parti herkesin partisi olmamalı sadece bu partiye yaşar gibi ezelden beri gönül vermişlerin partisi olmalı

    partinin ilkeleri olmalı , disiplini olmalı dahası da
    okları yaya çekecek amozonları olmalı

    ama okları yaya çekecek adam yok ki
    böyle olunca belediyele uğraşacağınıza dönüp arkanıza partideki gençlik kollarındaki nurcu solcularla uğraşın

    kütüphaneleri gülen hoca efendinin kitaplarıyla dolu
    isim vermek bize yakışmaz ama bu merakda neyin fesi
    Tarih: 13 May 2012 22:55 Ekleyen:
  • Bi gariban parkın köşesinde kestane kebap satsa veya kaynamış mısır satsa veya köfte ekmek satsa, su satsa hemen ensesine binersiniz.....
    İş yandaşa gelince o parkı adama iş alanı yaparsınız..

    Tüyü bitmemiş Yetimin hakkını savunanlar sizsiniz ha..
    Rant için değil kent için, halk için çalışanlar sizsiniz ha..

    Hadi ordan !!!
    Tarih: 13 May 2012 22:54 Ekleyen:
  • Ne güzel değil mi?
    Onca genç işsiz gezerken, insanlar iş kurmak için varını yoğunu ortaya koyup riske girerken, sen gel, halkın malı olan yeşil alanı, parkı bir köşesinden boz, büfeyi kondur ve birisine al ticaret yap de..
    Buna ne hakkın var, sen kimsin?
    Belediyeysen, halk için varsın. Onun yeşilini, parkını korumak, çoğaltmak için varsın, birilerine peşkeş çekmek için değil.
    O parklar babanızdan kalan tarla değil.
    Kentin ortak alanı, oraları öyle istediğin gibi talan edemezsin.
    Park caddesindeki yeni büfeyi bir görün.
    Diğer büfelerden farklı bir formda..
    Adeta küçük tek katlı bir ev.
    Caddede 2 adet market varken, parkı bozarak büfe yapmanın ne gereği vardır?.
    Bir sorun varsa o büfeye başka bir yer gösterirsin olur biter.
    Parkı neden bozuyorsun?
    Nedeni nedir???
    Herkes merak ediyor.
    Bu büfe kime aittir?.
    Yeşili, parkı bozup al sana ticarethane denecek kadar himaye edilen kimdir?
    Belediyenin işçilerini ve iş makinelerini çalıştırılacak kadar belediyeyle irtibatı nedir?
    Demokrasi bu  mudur?
    Oyunu verip seçtiğin adamların seni hiç dikkate almadan, istediği gibi at oynatması mıdır?
    Lafa gelince Çayyolu'nda mangalda kül bırakmayanlar bunları neden görmezler?
    Sorunlara sahip çıkıp, halkın çıkarlarını neden korumazlar.
    Susmak yapılanlara ortak olmak demek değil midir?
    Sivri yazı yazanlar, bir sivri yazı da bu işler için yazsalar de görsek sivriliklerini.
    Tarih: 13 May 2012 22:53 Ekleyen:
  • DURUŞ!..
    Uğur Dündar da Sözcü'de nihayet,yıllarca halkın sözcüleri olmuş kalemler birer,birer özgürce yazabilecekleri basın organlarında toplanıyorlar.
    Onlara özgürce yazma ortamı sunamayan, iktidarın baskılarına direnemeyen,gazeteciliği,sermayelerine sermaye katacak kar amaçlı bir yatırım aracı olarak gören ve iktidara karşı dik durup da gazetecilik dışındaki diğer işleriyle ilgili devlet teşviklerinin, kredilerin, yatırım izinlerinin aksamasını göze alamayan paragöz patronlar gibi sinmiyorlar,korkmuyorlar.
    İçlerindeki vatan ve millet sevgisi ağır basıyor.
    Doğruları yazmazlarsa,söylemezlerse,kendilerini suçlu, hissediyorlar; cumhuriyetin kurucusu büyük Atatürk'ün vasiyetine uymanın vicdani sorumluluğunu duyuyorlar Ve kendilerine kucak açan gazetelerde halkla buluşuyorlar.
    Bekir abi Cumhuriyette,Uğur abi,Emin abi,Yekta abi sözcüde onurlu bir direniş sergiliyorlar.
    Nasıl gazeteci olunur,nasıl özgür yazılır herkese gösteriyorlar.
    Birilerinin himayesine sığınıp,desteğini arkasına alarak, işler hep böyle gidecek sanan, yandaş basının "ünlü" gazetelerinde özgürce yazamayıp,onurlarını yitirmektense,halkın mütevazı gazetelerinde gerçekleri yazıyorlar.
    Dik duruyorlar!
    Herkes,onları örnek almalıdır.
    Susmak,sinmek yerine,her ne işle uğraşıyorsa,orada örgütlenmeli,baskıya zulüme direnmeli,cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkmalıdır.
    Yazarak,çizerek,konuşarak,sanat yaparak,safını belli etmelidir.
    Usta Nazım'ın,"Daha gün o gün değil,derlenip dürülmesin bayraklar.
    Dinleyin,duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
    Safları sıklaştırın çocuklar..."
    Şiirine kulak vermelidir.
    Tarih: 13 May 2012 22:42 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!