Koskoca başbakan
istediği yazarı işten attıramayacak mı?

TEB Otel genel müdürünün telefonla admini araması ilginç.
Onu aramaya yönelten mesajda ne deniliyor?
"Platformun, belediye yetkililerininde katıldığı iftar yemeği yine TEB otelde" ne var bunda?
Platform bir çok özel gün ve toplantılarını bu otelde yapmıyormu?
Herkes biliyor bunu.
Nedir bu alınganlık, bu hassasiyet?
Asıl, otel müdürünün açıklamalarından sonra ortaya çıkan durum daha enteresan.
Madem ki, yaşlılara iftarı otel veriyor ve ücret almıyor. Ki, iftar veren tabi ki ücret almaz.
O zaman neden TEB Otel, yaşlılara iftar yemeği verdi denilmiyor da "Çayyolu Platformu  Yaşlılara Saygı Dernekleri organizasyonu ile gerçekleşen  yemek" denilerek, sanki finanmanın da platform tarafından sağlandığı imajı yaratılıyor, platform ve yaşlılara saygı dernekleri öne çıkartılıyor.
Platformun ve  derneklerin orada yaşlılardan farkı ne? Yemeği otel finanse etmişse, platform da dernekler de misafir olmaz mı?
Otel Çayyolunda, Huzurevi de Ümitköy de otel yekilileri buranın yolunu mutlaka bilirler.
Huzur evi müdürlüğüyle görüşür, burada kalanları davet eder iftar verirsiniz olur biter.
Aracıya gerek kalmaz.
Finansmanını otel işletmesi yapar da iftar yemeğini platform ve yaşlı dernekleri vermiş imajı yaratılırsa,
Bunun Finansmanını sağlayan başkası, payeyi alan başkası olur ve 
Her zaman olduğu gibi platform etkinlik için yine bu oteli seçmiş algısı ortaya çıkar.,
Bu da çok normaldir.

Bakın bir ziyaretçi de şöyle yazmış:

"ÇAYYOLU PLATFORMU
YAŞLILARA SAYGI DERNEKLERİNİN ÜMİTKÖY HUZUR EVİ YAŞLILARINA VERDİĞİ İFTAR YEMEĞİNİ
KENDİNE AİT İNTERNET SİTESİNDE TEŞHİR ETMESİNİ AYIPLIYORUM VE KINIYORUM."

Demek ki, iftar yemeği, platform ve dernekleri tarafından verilmiş gibi algılanıyormuş.

O zaman, bu algıyı yazanlara değil, yazdıranlara sitem etmek gerekir.

arkadaşım eski defterleri tekrar tekrar karıştırmayalım şimdi

Tokmakla ( 06 Ankara Postası )

ÇAYYOLU PLATFORMU
YAŞLILARA SAYGI DERNEKLERİNİN ÜMİTKÖY HUZUR EVİ YAŞLILARINA VERDİĞİ İFTAR YEMEĞİNİ
KENDİNE AİT İNTERNET SİTESİNDE TEŞHİR ETMESİNİ AYIPLIYORUM VE KINIYORUM.

sosyal-izm - "iki ineginiz varsa, devlet birini alir baskasina verir"
komun-izm - "iki ineginiz varsa, devlet ikisini de alir size sut verir"
kapital-izm - "iki ineginiz varsa, birini satip boga alirsiniz"
demokrasi - "iki ineginiz varsa, sutu kimin alacagina comsular karar verir"
hümanizm- "inek de olsa insan insandır"
hinduizm - "iki ineğiniz varsa, onlar kutsaldır, dokunulmazlığı vardır

teokrasi: ''iki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, siz süt duasına çıkarsınız.''
faşizm: ''iki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır ve size süt satar. sattığı süt de bozuk çıkar. itiraz ederseniz, sizin süt içmenizi yasaklar.''



bürokrasi- ''iki ineğiniz varsa, devlet ikisini de alır, birini öldürür, sütü pahalıya üretip, ucuza satar, kovayı da devirir. önemli değildir, çünkü kova da zâten deliktir.

Sonuçta, yanıtını aradığımız soru şu:
Başbakan her fırsatta İstiklal Mahkemeleri’ne sitem ediyor ama  ADALETİ KALKINDIR PARTİSİNİN DÖNEMİNDE İŞLEYEN MAHKEMELER İÇİN özel yetkili savcılar için ÖNÜMÜZDEKİ YILLAR NELER YAZACAK ÇİZECEK  HİÇ  HESAP YAPILIYORMU

İnekler şefkati hissederler mi?

Hissetmezler mi? Şöyle sırtını kaşısan bir güzel gerinir hayvan, sevildiğini bilir. Ablam, bu hayvan bak seni de hiç yabancı bilmedi. İnek, kötüyüde sezer. Alışık olmadığı insana süt bile vermez bazen.Bunu bilen üreticiler ineğin memelerine  dokunmadan önce ineği önce boynuzlarından severler

..:: ÇİÇEK ÇOCUK ::..






                       İyiki Doğdun ak P !

"Hayal edin ki; hayal edin ki hiç sınır olmasın, aslında zor değil ki öldürmek veya ölmek olmasın, hayal edin bütün insanlar hayatını barış içinde yaşasın" diye çevirdi ve çok önemli bir bölümü atladı. Şarkının "No religion too" (Dinler de olmasın) kısmı tRt spikeri tarafından makaslandı.