Hayırlısı olsun; en sonunda yıkım başladı. Esas olan yıkmak değil, yapım aşamasında denetim yapılmasıydı ama neyse.
Peki, yeni yapılan binalarda şimdi yeterli denetim var mı, yoksa göstermelik bir denetim mi olacak?
Paraysa para, yerse yer demek kolayda;  yer ve binanın kullanımı diğerine eş değer mi? Hepsinden önemlisi o kadar insanı binaların yapım aşamasında hangi bütçeyle nerede barındıracaklar.
Hayat TOKİ’YE güzel başlangıçta binalarını düşük fiyatla satsa da nasıl olsa sonradan yanlış hesapladık diye 12 bin TL gibi ufacık(!) bir fiyat ilavesi yapar.
Eh artık o kadar da olsun dimi ama

Yeni dünya düzeni  Irak'ı işgal ederken ne düşünüyordu:
- Diktatör Saddamı devireceğiz, yerine demokrasiyi kuracağız; halk bizi çiçeklerle bekliyor...

No oldu?..
İrak Neredeee?..

Demokrasi neredeeee?..
Yeni dünya düzeni bir yandan ırak'ı işgal ederken öte yandan Türkiye için ne düşünüyordu?..

"Ilımlı islam devled modeli..."
Kafaya bak sen!..
Irak için demokrasi...
Atatürk'ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti için İslam Devlet Modeli...

ak partinin yeni pAKeti
İndigo Çocuklar



çoluk cocuk demeden meclise doldurulacak çocuklar 
şeş kaza sembolik olarak seçilebilirlerse
daha erkekliği pekde oturmamış  cılız sesleri ile
meclisin kemikleşmiş dinozorlarına
acaba ne diyecekler

amca  ..!!!

onlar, İndigo Çocuklar
torunları yaşındaki  vekillere  ne diyecekler

siz öncellikle biraz enpati yapıp (m) adam olunda o ey kek meclisinizde KADIN kontenjanlarınızı arttırın ...

BİZ BU TEZKEREYİ BOŞU BOŞUNA ALMADIK !

recebine güven sen
gerisini merak etme sen

Recep (BEY) in  Oslo Messajı !

eskiden ağlamayan sorunlu emniyet müdürlerimiz vardı
bugün ağlayan sorumlu emniyet müdürlerimiz var

konut ll den sevgiler

arkadaşlar mevsimler geldi geçti değişti
eskiden eylül bir barış günü dendimi ankarada  bal konladan geri çekilirdik

şimdi ise mevsimler yaklaşık kırkbeş gün öteye kaydı ne güzel hala balkonlarda bile oturup kahve içebiliyoruz

Arka Kapak

Tanrı Daima Tebdil-İ Kıyafet Gezer
Mutluluğun kapını çalmasını bekleme, sen ona git
Hayatını değiştirecek roman bu işte!

Bir düşünün. İntihar etmek üzeresiniz. Bir adam hayatınızı kurtarıyor, ama karşılığında sizinle bir anlaşma yapıyor. Bundan sonra o ne söylerse sorgusuz sualsiz yapacaksınız. Kendi iyiliğiniz için... Çaresiz, kabul ediyorsunuz ve hayatınızın iplerini tıpkı bir kukla gibi başkasının ellerine bırakıyorsunuz. Ve hayatınız eskisinden çok daha güzel oluyor. Yine de şüpheleriniz var: Bu adam aslında kim? Çevresindeki gizemli kişilerin sırrı ne? Sizden aslında ne istiyor?

Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer, kendi kendimize koyduğumuz engelleri, korkularımızı ve ön yargılarımızı nasıl aşacağımızın, kaderimiz sandığımız mutsuz bir yaşamı, bizi mutluluğa götüren bir yolculuğa asıl dönüştüreceğimizin hikâyesi.

Bulut Atlası

Her öykünün farklı bir dil, üslup ve teknikle anlatıldığı Bulut Atlası, roman olmaktan çok öte, insanoğlunun iktidar uğruna türdeşlerine ve doğaya verdiği zararların ve yol açtığı “kıyamet”in ele alındığı bir destan...

keşke demek kolay bir kelimedir

şehit olan mehmetcikler için iki üç memet öldü diye daha dün patavatsız  beyanatlar veren zihniyetin  emir kullarının   şimdi  dağdaki  erörizm için gözyaşı döktüğüne inanmak oldukca zor

bırakın bu safsataları da eğer hakikate dayanan  merhamet duygunuz varsa 
başkentin göbeğindeki masum taleplerin üzerine
gözyaşı bombaası  ( biber gazı) sıkmayın