Üç tane üst üste "talihsiz tepeye park" haberiyle neredeyse plaket vermeye kalkılan belediyenin, daha bu haberler soğumadan, park revize çalışması dediği, ptt karşısındaki alandan ağaçları söküp naklettiği haberi geldi.
Bu sefer sitem edildi.

Huylu, huyundan vazgeçmez... Bu günkü yenimahalle belediyesi yönetimi, belediyecilik anlayışı neyse onu sergiliyor.

Bu anlayışın, Kent belediyeciliğinden çok, rant belediyeciliği olduğu görülüyor.

O nedenle, günlük düşünüp, işimize gelene, evimize yakın park inşaatlarına övgüler yağdırıp, işimize gelmeyeni eleştirmek yerine, yönetimde oldukları süreci bütün olarak değerlendirip, genel karneye bakmak lazım.

Çayyolu'nun dokusu neydi, ne olduya bakmak lazım.

Kent için mi, rant için mi belediyecilik?yapılıyora bakmak lazım.

Bu çerçevede, İstisnalar kaideyi bozmaz. bunu akıldan çıkartmamak lazım.

Yarın seçimler geldiğinde, bu genele bakarak tavır almak lazım.

"İmar komiseri", BİMER'i duymadınız mı? diye sormuş. Doğru sormuş.

Sürekli isim yerine rumuz veya çeşitli harfler kullanarak bu sayfalarda dertleneceğinize,
Bilgi Edinme Hakkı Yasası uyarınca Kamu kurum ve kuruluşlarından istediğiniz bilgiyi sorabilir, belgesini isteyebilirsiniz.
O kurum, bilgi vermek ve göndermekle yükümlü.

Hemen her kamu kuruluşunun internet sayfasında Bilgi Edinme bölümü var. oraya tıklayıp formu doldurun ve bilgiyi isteyin.
Şikayet kutusu var, şikayetinizi yapın.

BİMER de Başbakanlık kurulmuş olan Bilgi Edinme ve şikayetlerle ilgili internet hizmetidir. Açılımı, Başbakanlık İletişim Merkezidir.

Google'a BİMER olarak yazın karşınıza çıkar, formu doldurun ve ister bilgi isteyin ister şikayetinizi yazın, otomatik olarak verilecek başvuru numaranızla, verilecek cevabı takip edebilirsiniz.

Bilgi istemek de şikayette bulunmak da vatandaşlık hakkının kullanılmasıdır, medeni bir iştir. Ve bir mücadele biçimidir.

Bunları yaparak da yanlış ve yasal olmayan uygulamaların önüne geçilebilir.

Kendi kendimize homurdanmaktan, çok daha iyidir.

Burada güzele güzel, doğruya doğru, eğriye de eğri deniyor.
Eleştiriye o kadar alışmışız ki, güzel dendiğinde de birileri çıkıp "U" dönüşü çiziliyor, diyebiliyor.
Ya da "Ne o zarar mı ettiniz?" diyebiliyor.
Dikkat edin üslubunuz sizi ele veriyor...
Parkların yapılması Çayyolu için iyi oluyor. Ancak sonuca bakmak gerek; PTT'nin karşısında park alanı içinde bulunan ağaçların tamamı söküldü. Orası için de olumlu şeyler yazılmıştı. Ne var ki gidiş hiç de iyiyi göstermiyor.

herkes, evinin karşısındaki, yakınınındaki boş araziyi "talandan" kurtarmaya çalışıyor. oraya, yoğunluğu artırılmış bir beton yığını yapılmasından korkuyor.

buraya park yapılmasını bekliyoruz falan diyerek, hem belediyeye mesaj veriyor, hem de kamuoyu yaratmaya çalışıyor. (eskiden ağaç dikilirdi, şimdi bunun kar etmediği görülünce belediyeden park istenmeye başladı.)

haklılarda, çayyolundaki hızlı imar değişikliklerini ve adeta yağmalarcasına inşaat yapımını gördükçe korkmamak elde değil.

oraya park yapılsa, belediye duyuru levhası mutlaka koyardı.

"davul zurnayla" duyururdu.

İş merkezi olabilir, çünkü o tarafta hiç alış veriş merkezi yok. konut 2-konut 1 ve öğülerin tam ortası.

Açık Teşekkür...!

Bu ziyaretçi sayfalarına girip yazdıklarımızı okuyan elit ve çok değerli insanlar olduğu gibi art niyetli yazdıklarımızdan nem kapan, her yazdığımız şeyden kendine paye çıkartıp, hata bulmaya çalışan insancıklar da var.

Ama yine de teşekkür ediyoruz bu kişilere ki en azından bir kaç satır da olsa bu sayfalarda yazı yazmış ya hiç yazmayanlara ne demeli;
Arkadaşlar lütfen susmayın sustukça sıra....... suskun kalanlara gelecek.


*"Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç? "

       ŞURASI YAZ KÖŞESİ BURASI KIŞ KÖŞESİ

  Deniz Feneri'nin '' asıl failleri'' tutukluluğun cezaya dönüşebileceği gerekçesiyle serbest bırakılmış.
  NASRETTİN HOCA ya, kızı ve kocası, oğlu ve gelini gece yatısına misafirliğe gelmişler. Hocanın karısı Adalet Hanımı uyku tutmamış. Gece soğuk, eski alışkanlıkla; çocukların üstü açık kalır endişesiyle usulca odalarına gitmiş. Bakmış ki
gelin oğluna sımsıkı sarılmış. ''Kızım kızım , oğlum sıcaktan bunalacak biraz öteye git'' demiş. Diğer odaya girdiğinde kızıyla damadının birbirine arkası dönmüş olarak yattığını görünce; ''Damat damat , hava çok soğuk birbirinize sarılın da ısının biraz'' demiş.
   Durumu farkeden Hoca ''Adalet Hanım , Adalet Hanım
Bu ülkenin,( pardon ) Evin yarısı yaz , yarısı kış mı''
demiş.
   Nasrettin Hoca , hikayesi bu. Nurlar içinde yatsın.

DEMOKRATİK Mİ, MONARŞİK Mİ?

Platform, geçen ay yaptığı "genel kurul"da hiç sürprize yer vermeden, aynı isimleri yönetime yeniden seçmiş.

Artık, yönetimi İleride miras yoluyla devrederler.

Anlamadılar, anlamak istemiyorlar; platformlar bir amaç için kurulan güç birliğidir. ayrı bir dernek değildir, onun için genel kurulu falan olmaz. yönetimleri ortak ve güç birliğini temsilen başkanlığı da dönemsel olur.

Bak; mesela emek platformu, kadın platformu ve diğerleri. bir dönem bu platformları oluşturan örgütlerden birisinin başkanı, öbür dönem diğer örgütün başkanı başkanlık yaparak değişmeli yürütülüyor.

Çayyolu platformu, başlı başına dernek olmuş, genel kurul falan yapıyor.

Yapılsa da yönetim hiç değişmiyor. salt platform içinde sayısal üstünlük olsan amacıyla oluşturuldukları izlenmi veren, ismi var cismi yok dernek başkanları sayısal çoğunluğu ellerinde bulundurduğu için aynı isimler tekrar seçiliyor. en büyük dernekler yönetimde hiç olmuyor. ama orada durmaya devam ediyor.
Monarşik bir yapı.
Demokratik kitle örgütleri önce kendi içinde demokratik olmayı becerebilmeli.
Hak aramalı. canım, platform yönetiminde olsak ne olmasak ne farkeder diyorsa, kendi genel kurulunda liste yapıp, yönetime girmek için neden uğraş verdiğini izah etmeli.

kaç gündür yazılanlardan anlaşıldı, Çayyolunda, miting nedir, yürüyüş nedir? bilinmiyor.

Hayret!...

İki tane reklam panosu dikildi diye o tepeye "talihsiz" denilirse, içkili eğlence mekanlarıyla tarumar edilen park caddesine, curcuna haldeki osmanağa konaklarına, şimdiden trafiği felç saltoğlu bulvarı, alaaatlı kavşağına, kargaşanın zirve yaptığı çayyolu köyiçine ne isim takmalı ki?
Bunların yanında,
O tepe çok, çok "kedinin yarası" olur.