Asker Mustafa Kemal...

"23 Nisan 1920 tarihinde Ankara'da Büyük Millet Meclisi daha yeni açılmıştı. Memleketin her tarafından birçok mebus gelmişti.Gelenlerin bir kısmı, Ankara'da hiçbir şeyin olmadığını görünce yeise düştüler. Ne para var, ne yatacak otel, eski bir şehir. Buna mukabil İstanbul'da Dolmabahçe'de oturan bir Padişah, hazine, ordular ve cephane. Burada ise bir tek adam var. O da Mustafa Kemal Paşa Bazılarına bu dava çürük gelmiş olacak ki, memleketlerine dönmeye karar verdiler.Bunlar geri dönerlerse Meclis'te bir huzursuzluk olacağını anlayan Atatürk bir oturumda kürsüye çıktı. O gün pek heyecanlı idi. Belki Atatürk'ün hayatında böyle canlı bir tablo daha doğmamıştı. Mebuslara hitaben: İşittim ki bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. Ben kimseyi zorla Milli Meclis'e davet etmedim. Herkes kararlarında hürdür. İstedikleri gibi hareket edebilirler. Bunlara başkaları da katılabilir. Ben bu mukaddes davaya inanmış bir insan sıfatıyla buradan, bir daha bir yere gitmemeye karar verdim. Hatta hepiniz gidebilirsiniz.Asker Mustafa Kemal! Mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağı alır, bu şekilde Elmadağ'a çıkar Orada tek kurşunum kalana kadar vatanımı müdafaa ederim. Kurşunlarım bitince bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunlarıyla yaralanır, temiz kanımı, mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. Ben buna and içtim. Deyince herkesi bir heyecan aldı ve bir daha O'nun yanından ayrılmadılar."
(*) Her Yönüyle İnsan Atatürk-İlknur Güntürkün Kalıpçı

sevgili çayyolu sakini 

eğer bu siteyi  takip ediyorsanız  aslında ne kadar sansürcü  olduklarını sanırım biliyorsunuzdur unutmadıysanız avrupa mahallesinden bi beyzade vardı arasıra  abrupa mahallesinden farklı görüşlerini bu deftere  karalamak isterdi  ama

adamı burada hekleye hekleye  siteyle ilişkisini kestiler mesajlarını sildiler  herhalde o  mesajlarla şimdiye kadar kelek turşusu kurmuşlardır

onun için şimdi de silinen  ya da yayına bırakılmayan mesajlara doğrusu hiç şaşmıyorum

Ümitköy Bankalar Civarındaki PARK sorunu;

Ümitköy'de Osmanağa konakları civarına kümeleşen Bankalar bölgeyi cazibe merkezi yapsa da evveliyatı Villa olarak tasarlanıp sonradan verilen HAR(ç)LAR ile birlikte iş yerine çevrilen bu Villaların hemen hemen çoğunun Otoparkı yoktur.
Yol üzeri, ara sokaklar, kaldırımlar araçlardan geçilmiyor, yürümek için cambaz olmak gerekiyor.
Eeeee o zaman otoparkı olmayan Villaya'ya İş yeri Ruhsatını nasıl ve neden hangi HAR(ç) parası alınarak verilmiştir diye sorasım geliyor ama sanırım çoğunun da iş yeri ruhsatı bile yoktur gibi me geliyor.

Şimdi sıkı durun soruyorum?
Yoğun bir müşteri akımının olduğu bu işyerlerine otoparkı yok ise neden işyeri ruhsatı verildi, eğer işyeri ruhsatı yok ise ruhsatsız nasıl çalıştırılabiliyorlar ?
Şimdi halen iki adet Villa daha yapılıyor bunlara acaba ruhsat verilirken Otoparkının olup olmadığı araştırılacak mı? Yoksa Har(ç)ını yatırırsan Trilyonluk İş yerine ruhsat alabilir misin?
Ne demek sen Harç'ını yatır bak bakalım nasıl veriyorlar...

kim o  !????

blokta zemin katta oturmakta
ve blogun giriş kapısının sağ tarafında  oturmakta daha doğrusu uyumaktayım.
üstümde kaç kat varsa  bu dairelere gece gündüz  gelenler her zile basışta yukarıdaki dairelerden 
avazı çıktığı kadar bağırıyorlar .

kim  o  !!!!?

oysa , sitenin bloklarında girişte kameralı
görüntülü diyafon sistemi var

ithal etlere neden bu kadar karşısınız anlayamıyorum 
bu etler kaçak mı yurda sokuluyor yo serbest piyasa ekonomisi içerisinde nasıl olsa her $ey mübah

eğer bu ithal etler olmasa
sektörel bazda yerli malı etlerin yanına bile yanaşılmaz

organik pazar 
ayşa bacının bazlaması , aysu bacının gözlemesi nur
ten kadının mantısı , teyzemin tarifleri , halanın bıyıkları gibi  sıradan markalarla  organik pazar olmaz

pazara gelen ankara armutlarının 
yetiştiği toprakların ada parsel numarası , ürünün paketlendiği çiftlik , çifttcinin  kısa künyesi ,anbalajların üstünde  yazılmışsa biz bu pazara ancak o zaman organ ik pazar deriz ve gideriz ..

Sayın Engin Uç,

Yapmış olduğunuz karikatürleri hergün internet üzerinden izliyorum. Özellikle bir gün önceki Ertuğrul Günay ve Erdal İnönü bukadar mı güzel çizilir. Bu gün çizdiğiniz kurban karikatürü gibi hepsi güzel. Sizden bir şey istiyebilirmiyim.

cayyolum.com sitesinde haberleri çizerek yapabilirmisiniz. Bizlerde birbirimize yollar güleriz.

Örneğin Fethi başkan besili çayyolundaki köpeklerle (Köpeklerin kulakları küpeli) bir çizin konuşma balonunada şöyle yazın,

- Çayyolulular size iyi bakmış kulağınızdaki küpeler olmasa Anduz veya Limozin olarak satardık siz. sevgili kuzucuklarım...

sevgili çayyolu sakinleri kendinizi düşündüğünüz kadar lütfen başkalarınıda düşünün ve alış veriş yaparken arabalarınızı  park ettiğiniz yerlere biraz daha  dikkat edin.saygılar

Ne demesinler
güya bizim için çalışınca oluyomuş ...


eski belediye başkanı  uyar 'ın  ürettiği
"çayyolu çalışıyor yenimah. kazanıyor"
sloganını  beğenmeyen yeni  yeni mah. beediye başkanı yasar beyin ürettirdiği
"sizin için çalışınca oluyo "
sloganını

8. caddeye postahanenin karşısındai 
yüksek gerillim  direğine  hemde sadece yazı olarak değil  fotoğrafıyla beraber direğin altına astı

ORGAN NAKLİNDE SON DAKİKA.


Yakında domuz organları kullanacağız
Acaba domuzdan alınacak organlar, Müslümanlara takılabilecek mi? Domuz etini 'dinen yasak olduğu' gerekçesiyle yemeyen Müslüman ...

______________________________

  Sözde İslamcı görünen
Neo İslamcı Liberallerin
çoğu bu zenginlikleri

koç , sabancı  ve eczacıbaşı  gibi köklü aileler gibi
içine sindiremedikleri ve paraşütle aniden zengin oldukları için sonradan görme bir hayat tarzı ile karşı karşıya kalıp  bocalamaya başladılar.


Paraları har vurup harman savuruyorlar . oysa  bu artık değerleri biraz  da SAĞLIK KONUSUNA ayırıp  arge çalışmalarında sponsor olup  müslümanlara helal kılınmış hayvanlardan  insanoğluna   organ  nasıl nakil edilir
oturup biraz kafa yorsunlar ....