kişi Ancak Uyandıktan Sonra Daha Önce Uyuyor Olduğunu Kavrıyor

Kişi ancak uyandıktan sonra, daha önce uyuyor olduğunu kavrıyor. Bildiğimiz şeylerin doğru olduğuna inanırız. Oysa bizi mahveden yanlışlarımız değil doğru zannettiklerimizdir. Bile bile yanlış yapmak istemez aslında insan. Ya kendini zorlama iradesini gösteremiyordur. Ya çaresiz ve korumasızdır. Ya da aslında yaptığının doğru olduğunu zannediyordur. İşte bizim için bu sonuncusu bir nevi uyku halidir. Uyurken rüyadayken uyuduğumuzu tam algılayamayız. Rüyaların üzüntü ve sevinci bunun içindir. Gerçek yaşamda sanırız kendimizi. Ne zaman ki uyanırız, o zaman biraz önce uyuyor olduğumuzu algılarız. Şimdi beni duyanlara sesleniyorum. Uyuyor musunuz ? Yoksa uyanık mısınız ? Ben kendi adıma bir itirafta bulunmak istiyorum. 45 yıldır uyuyormuşum. Kendimi uyanık sana bir uykucuymuşum meğer. Uyandın mı derseniz cevabım basit: Bilmiyorum. Umarım uyanırım. Diriyken uyanmayan ölünce uyanacak. Bunun için ölmeden önce uyanın…

devlet

eski bir hortumcunun itirafnağmesini ibretle okumuş bulunuyoruz akadaşlar tevekkelli bu memleket bunca emek ;

hem sağından hemde solundan hiç far etmeden
hem özel sektörün saç ayaklarıyla
hemde devletin karma ekonomi ayaklarıyla
yıllarca yene yene bugüne kadar bitirilememiş

bundansonrasıda ALLAH kERİM ... ...

demek ki bu kadar hortumculuğumuza  rağmen bu memleket bu modelle hala ayakta duruyorsa
bu memlekete en uygun model karma ekonomimiş

yoksa bu hortumculuğa tek başına ne sözde liberal geçinen özel sektör dayanabilirdi
nede liberaleştim diye kabaran devlet   !!  

Etliye, Sütlüye Karışmayan bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın diyenlere atfen;

Günümüzden 2500 sene önce Perikles isimli bir yönetici bakın neler söylemiş.
“DEVLET İŞLERİNE KARIŞMAYANLARA, KENDİ İŞİ VE GÜCÜ İLE UĞRAŞAN SESSİZ YURTAŞ DEĞİL, HİÇ BİR İŞE YARAMAYAN GÖZÜ İLE BAKIYORUZ. BİR POLİTİKAYI ANCAK BİR KAÇ KİŞİ ORTAYA KOYABİLİR AMA HEPİMİZ ONU YARGILAYACAK YETENEKLERE SAHİP OLMALIYIZ. BİZ TARTIŞMAYA SİYASAL EYLEMİN ÖNÜNE DİKİLEN BİR ENGEL DEĞİL, BİLGECE DAVRANMANIN ÖN HAZIRLIĞI DİYE BAKARIZ.”

İşte şimdi anladınız mı? Sadece okuyup ses vermeyen sesiz çoğunluğumuz.
Lütfen artık ses verin uyuyanları uyandırın....
ÇAYYOLU UYUMUYOR DEĞİL Mİ !!!

bu deftere yeni bir köşe daha eklenmiş oldu

artık bundan sonra bu defterin yazarları eskidem işledikleri günahları itiraf ederek burada bir bakıma günah çıkarırlar

cuma sohbetleri :


şimdilerde herşey ne kadar kolaylaştı !
bizim millet yan gelip yatarak çırak kalfa olmadan
usta olmayı arzu ediyor

oysa , benim çıraklığım döneminde  o zamanlar  bir muhasebe bürosunda ( yasal vergi kaçırma bürosu )
ustam bize derdi ki
" çanta muhasebecisi olmayacaksınız ; Allah'ın cebinden Peygamber çalacaksınız!" der
öte taraftanda sanki o lafları söyleyen o değilmiş gibi  cuma namazlarına gider bizi ;
vergi dairesine gönderirken iğrenmeyin ama
yere tükürür  ve "bu tükürük kurumadan  vergi dairesine gidip gelin " derdi ...

her yılbaşıda da  bazı mükelleflerin 1. sınıf defterler için bütün tembih ve hatırlatmalara rağmen faturaları şişkin olan  özel vergi mükelleflerinin defter ve defteri kebirlerini  çöpe attırır ; noterden ayarladığı  görevlileri bir çilingir sofrasına  fit edip sanki yeni açılmış süsü verilmiş 1. sınıf defterlere naylon faturalar yazardık ....

MENEMEN OLAYI
Derviş Mehmet isminde bir yobaz ve altı silahlı arkadaşı 23 Aralık 1930 günü Menemen'e gelmişler ve camiye girerek üzerinde dini ibareler yazılı bir bayrakla, camide bulunanları ve merakla cami önüne toplananları, kendileriyle birlik olmaya davet etmişlerdir. Derviş Mehmet halka hitap ederek; "Ey Müslümanlar, ne duruyorsunuz; Halife Abdülmecit hududa geldi, Sancak-ı Şerif çıktı,gelin altında toplanalım, şeriat isteyelim" diye bağırmıştır.
Gösteriler ve tekbirlerle dini ibareler bulunan bayrağı Hükümet Konağı önündeki meydana dikmişlerdir.Toplanan halkı dağıtıp bu yobazları yakalamaya, mesleği öğretmenlik olan Yedek Asteğmen Kubilay Bey'in askeri müfrezesi görevlendirilmiştir.Kubilay Bey,şakilere nasihatta bulunarak;yaptıklarının hatalı, sakıncalı ve kötü olduğunu belirterek vazgeçmelerini ve dağılmalarını söylemiştir.Şakiler mavzer kurşunu ile cevap vermişlerdir.Kubilay Bey kendisini korumak için tabancasını çekmiş ise de,kurşunla yaralanarak yere düşmüş ve canilerden biri, yaralı Kubilay Bey'in üstüne atılarak boğazından kesip başını gövdesinden ayırmıştır. Bu arada iki mahalle bekçisini de şehit etmişlerdir.
Olay yerine yetişen asker ve jandarmalar şakilerin teslim olmalarını istemiştir.Bu isteği reddeden yobazlar ateşle karşılık vermişlerdir.Çatışma sonucu Derviş Mehmet ve iki arkadaşı vurularak ele geçirilmiştir.Olayın bölgesel bir nitelik taşımadığı,organize bir şebekenin düzenlediği,Cumhuriyet'i yıkmak amacını güden irticai ve siyasi bir hareket olduğu ortaya çıkmıştır.Bunun üzerine Menemen ilçesi ile Manisa ve Balıkesir'de sıkıyönetim ilan edilmiştir.

MİLLET VEKİLLERİNE !

Tüm partilerin emeklisi emeksizi tüm milletvekilleri hepinize yaziklar olsun. Ne yaptınız, nekadar çalıştınız da maaşlarınızı, emekli maaşlarınızı habire artırıyorsunuz? Be utanmazlar! İki yılda bu maaşla dünyanın hangi ülkesinde bu yağmacılık var? Siz bu fakir ama sizde olmayan bu asil milletimden demi utanmıyorsunuz? Siz benim  vekilim olamazsınız! Siz olsa olsa bu fakir milleti soyma peşinde olan birer fırsatçısınız! Utnın, utanın. tabii utanma duygunuz varsa!

KESİLEN SULAR

Bu kadar uzun süreli su kesintisini yıllardır yaşamamıştık, hatta en kurak mevsimde bile suyumuz aktı. Ama 3-4 gündür çeşmelerinden bir damla su akmayan Çayyolu, Ümitköy birkaç kişi dışında ses seda çıkmadı.
Neden mi? Benim oturduğum sitede de su deposu var suyun kesildiğini hissetmedik bile ama su deposu olmayanlar marketlere hücum edip hazır sularla idare ettiler.
Sanırım sessiz kalan çoğunluk su depolarının keyfini sürdü, bakın bu kadar uzun süreli su kesilmesini bile bu sayfalardan öğrenenler çoğunluktaydı...

Estetik Faşizm :

Çayyolu ' nda  bir ilk okulda  Beden [ Dili ]  Eğitimi
semineri düzenlenirken

Çayyolu 'nun başka bir ilk okulu ' nda başka bir kulvarda  farklı bir beden dili  uygulaması yapılıyor


çiş altına kaçırmada  nasıl tutulur  !?

türkkonut un müdürğ bu tutumuyla  yüzde %100 haksız ama  bu yazıyı okuyunca bende çok gerilere gidip düşündüm doğrumudur yannışmıdır  siz karar verin

bizim zamanımızda da derste  kimse çişim geldi  diye  hiç bir öğrenci öğretmenden izin isteyemezdi daha doğrusu istemez çişini teneffüse kadar  ne yapar ne yapar bir şekilde tutar böyle  bir örf söz konusuydu


şimdi  bırakın ilk öğretimi  lise öğretiminde bile torunlarımız   öğretmene bile bir şey söylemeden kapıyı açıp sınıftan dışarı çıkıp tuvalet ayağına  sigara içip sınıfa geri dönüyorlarmış