Çayyolunda yeşil alana yapılan baklavacı bina inşaatı gerçekten yeşil alanda ise yapılan bu kaçak binaya kim dur demeli tabiki belediye ama ses yok, Batıkent de yeşil alana yapılmış cem evini yıktırmak için belediye kaymakamlığa şikayet edip yıkın diyor bakalım bu kaçak baklavacı inşaatınıda yıktırmak için şikayet edecekmi,
    Tepede yeşil alanda beton mikseri ile ne iş yapıldığı ile ilgili cevap da gelmedi sanırım, bilen varsa yazsın lütfen.
    daha buna benzer ne yeşil alanlarımıza inşaatlar yapılıyordur da biz uyuduğumuzdan göremiyoruz, merkezi yerlerdeki yeşil alanlarımıza büfe diye verilen küçük yerler bakıyorsun büyüyor yeşil alanı kaplıyor lüks büyük resteronlar oluyor kimse görmüyor ama sen balkonunu kapatırsın, bahçene pergole yaparsın belediye ekipleri gelip yıkar bu belediye kime hizmet ediyor ve hangi partiden anlayan varmı Büyük şehir belediyesinin 27 aralıkta vermiş olduğu resepsiyondaki gazetelere yansıyan beşli ekip resmini iyi okusun ben okudum.
   yeşil alanlara yapılanisimsiz ruhsatsız  inşaatları kaymakamlığa bildirmeli bence belediyede yeşil alana yapılan kaçak binaları kaymakamlığa bildirdiğine göre,
kaymakamlıkta belediyede dur demez bence her yere ruhsat veriliyor ev olarak yapılıyor bakıyorsun iş yeri olarak ruhsat alıp çalışıyor sen evini iş yeri yapacam desen ruhsat alamazsın ama birileri alıyor nerede bu devlet diyesi geliyor insanın neyse başınızı ağrıttım.
    2012 YILI TÜM KOMŞULARIMIZA SAĞLIK, MUTLULUK, BARIŞ VE SEVGİ DOLU YEŞİL ALANLARIMIZLA İÇ İÇE YAŞAYACAĞIMIZ BİR YIL OLSUN DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM.
    UYUMAYALIM !

engin abinin  çayyolu 'na kazandırdığı değerli yeteneklerimizden bayan albayımız  encümentliğe  seçilmiş olsa bile hala çayyolu için çabalamaya ve  paralanmaya  devam ettiğinin  vede elinden gelen herşeyi yaptığı duyumlarını alıyoruz ve onu alkışlıyoruz  ...

kendisi bu çalışmalarının elbet bir gün mükafatını görecektir ama  görev yerini teslim ettiği nöbeti devir ettiği askerlerinin 
çayyolu için paralanmadıklarını ve çabalamadıklarını üzülerek izlemekteyiz ...

oysa iyi bir yöneticinin  
gözünü daha yukardaki koltuklara diktiği zaman yapacağı ilk işlerden biri , kendisi o koltuğa oturduğu zaman kendi koltuğuna oturacak yöneticiyidr 
önceden tasarlayıp  düşünmesi ve üst yönetime teklif etmesi gerekiyordu ...


  neyse olan olmuş , bayan albayımız eğer bu  çalışmalarına böyle devam ederse  ve çayyolu ' da  eğer bir gün ilçe olabilirse kendisini çayyolu ilçesinin ilk kadın belediye başkanı olarak görmek isteriz ...

fatma girik gibi ...

Sinekten yağ misali her konudan bir şeyler çıkartmaya çalışanlara ne demeli bilmem?
Aman çayyolunda gece hasta omayın, sadece bir kuruluşun acil servisi var derken acaba yaptıklarının farkındalar mı? Hizmet mi, reklam mı?
İki gündür bu sayfalarda Çayyolunda Hastane olmadığı ve acil sağlık hizmetlerinin verilemediği yazılıyor; taleplerin buna göre yapılması dile getiriliyor, birisi aniden çıkıyor, herkesin bildiği Gazi ve Başkent Üniversitelerinin poliklinik satlerini yazıp, bunlar acil hizmet vermiyor. Bir tek şu kuruluş veriyor diyor.
İyi ki yazdın teşekkürler.
Sanki gece iğne yaptırıyor olabilmek acil servis demekmiş gibi. Acil servis hizmetleri gereği gibi sadece hastanelerde verilebilir. Bu bir.
İkincisi, doktorunuz tarafıdan teşhis edilmiş bir hastalığınız nedeniyle verilmiş iğneniz varsa tedbiri ona göre alıp, pekala gündüzden olabilirsiniz.
Gece aniden iğne yapılma ihtiyacı olması için, sizi muayene edecek ve hastalığınzın ne olduğunu teşhis edip karar verecek yetkili ve uzman bir hekimin o saatte İğne olmanızı önermesi lazım. Ki böyle bir durumda en iyisi teşekküllü bir hastaneye başvurmak olmalıdır.
Mesela Allah korusun kalp krizi geçiriyorsunuz, size o saatte ancak bir teşekküllü hastanede müdahale yapılabilir.
Yani, herşey iğne olmaktan ibaret değildir.
Çayyolunun talebinin ne olması gerektiği zaten bir kaç gündür söyleniyor.
Amerikayı yeniden keşfetmek yerine, evet doğrudur diye destek vermeniz yeter. Vesileyle ön plana çıkmaya ve Birilerini ön plana taşımaya gerek yok...
Aman dikkat sağlık işi ciddidir.

felsefenin gelişmesi için iki ön koşulu var: Öncelikle, felsefe yapacak kişinin "tuzu kuru" olmalı. Yani o kişi, maddiyat kaygısına düşmeden kendini sadece düşünmeye verebilmeli. İkincisi, kisi gerçek bir merak duygusuna sahip olmalı ve en doğal görünen gerçekleri bile sorgulayabilmeli. İşte .......

Hoşça kalın, dergisiz kalmayın!
Ne mutlu okumaya vakit bulanlara!



ORDA BiR KÖY VAR

Orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür.
Gezmesekte tozmasakta,o köy bizim köyümüzdür.
la la la ... 

Aklımdan hiç çıkmayan, okul şarkılarından biridir, yukarda yazdığım şarkı. Eğer Köy Enstitüleri veya devamı olan öğretmen okulları o zamanki şevk ve heyecanla devam etseydi, bugün Türkiye'de büyük şehirlere yığılan göçler olmıyacaktı. Altmış yıllarında nüfusun en az yüzde sekseni köylerde yaşıyordu. O zamanlar çocukluğunu, gençliğini köyde geçirenlerin çok güzel anıları vardır. Çevre kirliliği, çöp sorunu yoktu. Köyde insanların, komşuların birbirlerine olan yardım, dayanışma ve güveni sonsuzdu, kapılarımızda anahtar yoktu. Bugünki sorunlardan çok başka sorunlar vardı. Bu sorunlardan kaynaklanan Mahmut Makal'ın Bizim Köy kitabı gibi, köy edebiyatı doğmuştu....

IŞIĞIN ETRAFINDA DÖNÜP DURAN TEK BİR KELEBEK OLANLARDAN MISINIZ?

"Işığın etrafında ölene dek dönüp duran bir kelebek
karanlık bir tünelde yaşayan tırtıldan daha iyidir."

Ne oldum deme
ne olacağım de!

dün günde anlattılar sitenin birinde oturan bir site sakini ; çayyolunun şu kendini beğenmiş burnundan kıl bile aldırtmayan, bütün dünyanın  sanki onun etrafında  döndüğünü sanan tiplerini var ya ; onlardan birimiş

kısaca soyluluğunu her daim  öne çıkaran birisimiş 
hafta içerisinde ameliyat olurken kan ihtiyacı söz konusu olunca  hiç kimse yardımına koşmamış ama sitenin site görevlileri  kendilerini herzaman silkeleyen , küçük gören  ve aşağılayan bu kişiye o an herşeyi unutup kanlarını hiç düşünmeden vermişler

o kişi daha sonra bu site görevlilerine  bu insanlıkları için para vermeyi teklif edince , sitenin yöneticisinin yanında BİZİM SATILIK KANIMIZ YOK
demişler

Şimdi o asızadenin vucudunda
kendilerini uşağı olarak gördüğü site görevlilerinin kanı dolaşıyormuş

26 senedir koru sitesinde oturuyorum şimdiye kadar ilk defa okulun karşısındaki durakta tam 4 tane mavi ego  otobüsünü yan yana görrdüm bloktan yukardan bakıyordum

otobüs seferleri mi artırıldı yoksa

Ulusun Hali  !

  Ulusun son durumunu
ulusun içine karışmayan hatta ulusta dolaşmayı ucuzluk sayan sadece ve sadece kendi maaşlarını yükseltmekle meşgul vekiller nereden bilecek bunu bilse bilse vatandaş bilir

  ulusda kepenk kapatan dükkanlar yerlerini ilginç bir şekilde bu senekuru yemişcilere bıraktı .
ulusda her sokak kuruyemişcidükkanlarıyla doldu

bu durumu gözlemlediğimizde 
acaba  memleketin refah seviyesinin yükselip
halkımızın ssadet noktasında gelip  artık çalışmaya ihtiyacı olmadığını bu nedenlede köşebaşlarında çiğdem çitlediklerini mi gösterge eder

yoksa kepenk kapatan dükkanların yerine açılan
çerezci dükkanlarının
işsiz aylak aylak gezen vatandaşın çerez tüketimini
fazlalaştırdığınımı gösterge eder


  bununla beraber geçen sene yılbaşında aynı mekandan aynı kalitede kilosu  25 liraya aldığım karışık kuruyemişin kilosu bu sene olmuş 30 lira

bu ben vatandaş için %20 enflasyon demek
yetkililer birkaç gün sonra çıkıp ekranlara yüzümüze hiç sıkılmadan baka baka tek haneli enflasyon rakamlarını
açıklarlar

diyecekler ki  enflasyon düşüyor
hadi ordan hadi ordan sizi gidiler sizi
siz kimi aldatıyorsunuz  ha

Ankara Manzaraları

06 taşkent ankara kulislerinden
kovandaki kraiçenin bildirdiğine göre artık
ak parti yılbaşı partisi
olma yoluna doğru yol almaya başlamış...