-
YAKICI SORUN GEÇİM SIKINTISIDIR! (1)
Bazen, olaylar o kadar çıplaktır ki, onları anlatmak için söze gerek yoktur.
MİT müsteşarıyla ilgili yasanın, bütün kademeleri jet hızıyla geçerken, yaklaşık 2.5 milyon memurun ve maaşları onlara endeksli emeklinin merakla beklediği toplu sözleşme yasa tasarısının alt komisyon çalışmalarının geçtiğimiz hafta da tamamlanamamasıyla, zamlı maaşların Nisanda alınmasının suya düşmesi de aynen böyle bir olaydır.
Vekillerimizin, istedikleri yasayı derhal çıkartırken, konu çalışanların hakları olduğunda aynı çabayı göstermediklerinin en somut göstergesidir.
Hatırlayınız, vekil maaşlarıyla ilgili yasa veto edildikten sonra çok kısa sürede tekrar meclisten geçirilmiş, keza, şike yasası ve cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili yasa da aynı süratle çıkarılmıştır.
Memur ve memur emeklileri ise, Ocak ayında maaş zammı alamadıkları gibi, toplu sözleşme yasasının ne zaman çıkacağı ve zamlı maaşların ne zaman alınacağı ise belli değildir.
Altta kalanın canı çıkmaktadır ama onlara “ölme eşeğim yaz gelince yonca yiyeceksin” denilmektedir.
Hükümet, meclisi devre dışı bırakarak, 15 Ocaktan geçerli olmak üzere üst düzey memurlara 666 sayılı KHK ile ciddi maaş artışları sağlarken, memurların büyük çoğunluğu ile emeklilerinin maaş artışını toplu sözleşme yasasının çıkmasından sonraya bırakarak, onlara üvey evlat muamelesi yapmayı reva görmüş, maalesef muhalefetin de bu konuda yeteri kadar sesi çıkmamıştır.
Hadi hükümeti bir tarafa bırakalım, muhalefetin çalışanlarla ilgili konulardaki sessizliğini neyle açıklanabilir.
./..
Tarih: 21 Şubat 2012 09:54 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Kurultaya Giderken...Kılıçdaroğlunu CHP'yi AKP lileştirmekle suçlayanlara ithaf olunur...
Ne var Bunda?!
Sn. Başbakan Erdoğan'ın dün AKP geçlik kolları toplantısında telekonferansla katılarak yaptığı konuşmada geçen, "Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının,evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik.." sözlerine takılmış ve dindar gençlik yetmedi, bir de kindar gençlik mi isteniyor demeye getiren eleştiriler yapmış..
Oysa, Sn. Başbakan'ın sözkonusu Konuşmasında geçen,"Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının,evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik.." Sözleri, Necip Fazıl Kısakürek''in Çile isimli kitabından "Gençliğe Hitabe" diye adlandırılan şirinden alınmadır.
Konuşma içinde geçmesi de Sn. Başbakan''ın bilinen şiir okuma merakının son tezahürü olsa gerektir.
Bilindiği üzere, daha önce Ziya Gökalp'' in "minareler süngümüz, kubbeler miğfer" şiirini okuduğu için ceza almış, siyasi yasaklı olmuştu.
Aldığı siyaset yasağı nedeniyle kabine ve TBMM''de yer alamayan genel başkan Erdoğan''ın bu yasağı, CHP’nin de desteklediği bir anayasa değişikliği ile kaldırılmıştı.
Tam da kurultaya giderken hatırlamak gerekirse; Zülfü Livaneli yıllar sonra, bu değişikliğin desteklenmesi ve Erdoğan’a siyaset yolunun açılması konusunda Sn. Baykal’ın ısrarcı olduğunu yazmış, tekzip de edilmemişti..
Şimdi okunan da bir şiir değil mi, kızacak ne var bunda?!
Tarih: 21 Şubat 2012 09:53 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sn. Mehmet G.
istekleriniz arasından birisi dikkat çekici, köpek barınağı istiyorsunuz ve bunu yapıyorsunuz şimdiden teşekkür diyorsunuz..
Böyle bir barınak nerede yapılıyor? kim yapıyor? yazın da biz de öğrenelim..
tşk..
Tarih: 21 Şubat 2012 09:51 Ekleyen: Beğenme: 0
-
onların birtek kiliseleri eksik !!
kıymetli çayyolu sakinleri bugün 122 sefer sayılı koru mah. ego otobüsünde koru yolcusu eski bir bürokrat hareket memurunun gıyabında konuşurken
valla yenilir yutulur omayan iddialar ileri sürdü .
eğer bu lafı söylememişse tekzip göndersin
şahsen ben gökçeğin bizim hepimizin belediye başkanı olarak hiç böyle bir laf söyleyeceğine ihtimal vermiyorum
ama şimdi otobüste her siteden bir site sakini olsa o ona söyleyecek o ona söyleyecek akşama bu haberi bütün çayyolu siteleri duyabilecek ...
Tarih: 20 Şubat 2012 16:47 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Gerçekten de bu köpek kulübeleri işi nedir?
Park caddesinde bulunan ilkokulun hemen arkasına ormana bitişik bölgeye telörgüleri çekildi, kulübeler yerleştirildi, birçok köpek konuldu. geceleri çevrdeki köpekler de buranın etrafına geliyor. koro başlıyor.
Bunu kim yapıyor. belediye mi?
Değilse kim?
Yerleşim alanı göbeğine kaçak barınak yapabiliyor ve belediye seyirci kalıyor.
Bunlar normal işlerse herkes, boş bulduğu bir alanı çevirip, üç beş kulübe koysun köpek beslesin.
Hatta, köyünden koyun, keçi getirip onları beslesin.
Var mı böyle bir şey?
Bu durum çevreyi ve çevre sağlığını tehdit etmektedir.
Belediye derhal ilgilenmelidir.
Hayvanları Koruma uygulama yönetmeliği gereğince, yerleşim alanı içinde bulunan ve çevreyi tehdit eden bu tür derme çatma yerleri kaldırmalı, bunları yapanlar kimse, haklarında da işlem yapmalıdır.
Tarih: 20 Şubat 2012 12:55 Ekleyen: Beğenme: 0
-
BİR VATANDAŞ OLARAK BELEDİYEDEN NE İSTİ-YORUM;
1. Başkanımızın söz verdiği "Çayyolu Demokrasi Meydanı" istiyorum.Ki Seçim vaadiydi...
2. Metro-Muzu istiyorum.Ulaşım probleminin çözülmesini istiyorum
3. Yeşil alanlarımızı geri istiyorum
4. Çayyolu Merkezinde ;Arkadıum AVM arkasından Tiyatro çevresinde Alirızabey Ormanına kadar uzanan devasa TARLA'nın (kime aitse?) bir an evvel yeşillendirilerek güzel bir park yapılmasını,istiyorum
5. Çayyoluna güzel bir spor kompleksi ile çocuklarımızı götürebileceğimiz yüzme havuzu istiyorum (Kış günü biraz abes kaçtı ama!)Batıkentliye var da bize yok mu?
6. Uzun yoldan geldiğimizde Evimizin yanı başında Koru-Migros'ta yol üzerinde inebileceğimiz bir mini terminal istiyorum.
8. Çayyolu/Yaşamkent dahil köpeklerden arındırılarak hayvanların(Köpeklerin) barınabilecekleri doğru düzgün bir barınak istiyorum.(Bunu yapıyorsunuz şimdiden teşekkürler)
9. Yeşil alanlarımızı bizim Beton yığını haline getirmemenizi istiyorum.
10. Yeşil alanlarımı kapatan Reklam ve İlan panolarınızı görmek istemiyoruz. Biraz "empati" yapın ne demek istediğimiz anlarsınız.
11. Konut olarak yapılan binaların sonradan HAR(A!)Ç yatırılıp İş Yerine çevirmek isteyenlere İşyeri Ruhsatı verilmemesini istiyorum
12. "Kaldırım Park"ların engellenmesini ve otomobillerin isteyen istediği yere park eden anlayışına son verilmesini istiyorum
13. Benim vergilerimle yapılan asfaltların(Yolların)Cafe, Bar gibi işyerlerine VALE hizmeti adı altında otopark olarak kullanılarak İŞGALİYESİNE bir son verilmesini istiyorum
14. Trafiği yoğun yollara Trafik lambası istiyorum.
ÇOK MU ŞEY İSTEDİM?
Tarih: 20 Şubat 2012 12:54 Ekleyen: Beğenme: 0
-
TÜRKKONUT yerleşkesine köpek toplama merkezimi oluşturuluyor?
3000-4000 kişinin ikamet ettiği TÜRKKONUT mahallesine belediye tarafından köpek kulubeleri konulmaktadır. İşin kolayına kaçan belediye kamuya açık bölgede sokak köpekleri toplama merkezi oluşturarak sakinlerin can güvenliğini tehlikeye sokmaktadır.
Sakinlere saldıran ve ısıran sokak köpekleri nedeni ile sokağa çıkmak, işe gitmek belediye sayesinde korkulur hale gelmiştir.
Bir çok kişinin şikayetçi olduğu ve kaldırılması için müracaat etmelerine rağmen belediye henüz bir önlem almayarak, oluşabilecek olumsuzluklardan sorumlu olacağı bilincini gösterememektedir. Belediye ilgililerine, görevlerini yaparak TÜRKKONUT sakinlerinin can güvenliklerini tehlikeye sokan uygulamaya derhal son vermeleri gerekliliğini hatırlatmakta yarar görmekteyim.
-
HUYU SUYU
Malum medya grup, bir araştırma şirketince yapılan ve
Ocak 2012 de yayınlanan,Yenimahalle Belediyesini başarı sıralamasında Ankara İlçeleri içinde son sırada gösteren “Yerel Yönetimler Performans Araştırması” isimli anketin Üstünde bile durmuyor. Görmezden geliyor.
Aynı şirketin de içinde bulunduğu 5 şirketçe yapılan ve CHP yi başarısız gösteren anket neticelerini ise, aslında birbirinden farklı olmalarına karşılık, 2012 nin son 5 anketinde değişmeyen sonuç başlığıyla manşete taşıyor...
CHP'yi % 26.8 veya 26.7 gösteren anketlerle %21.1 gösteren anketleri, aradaki % 5.7 farka rağmen "değişmeyen sonuç" diye aynı kefeye koyuyor.
Acaba bunun niye yapıyor?
"Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan" derler, hamilerinden gördüklerini yapıyorlar.
Hamileri kim, ne mi yapıyor?
Hadi bu sefer de siz bulun!!!
Küçük bir ipucu mu? peki tamam, son günlerde izlediğiniz TV programlarını, okuduğunuz gazeteleri hatırlamaya çalışın yeter.
Tarih: 20 Şubat 2012 10:19 Ekleyen: Beğenme: 0
-
KOKLAMAYA GEREK VAR MI? (2)
Yani, kavunu koklayarak anlıyorsanız, bunları da etrafınıza bakınca anlarsınız!
Çayyolu bölgesindeyseniz bakın bakalım, konutların istenildiği gibi işyerlerine dönüştürülmesine, yoğunlukların artırılmasına, dört bir yana büfe konulmasına, yeşil alanlara inşaat yapılmasına, parkların reklam panolarıyla hapsedilmesine ve böylece dokunun bozulmasına yol açanlar kimler, karşı çıkanlar kimler?.
Bu çarpıkları yaratanlar ve onlara sesiz kalarak, yandaşlık edenler kimler, bunları gözler önüne serip, eleştirenler kimler?
Eleştirdiği için baskı ve hışma uğrayanlar kimler, eleştiriye tahammül edemeyip baskı ve hışım yapanlarla, onları alkışlayarak yandaşlık yaptıkları için himaye edilenler kimler?
Çok kolay!...
Koklamaya gerek var mı?
Tarih: 19 Şubat 2012 22:11 Ekleyen: Beğenme: 0
-
KOKLAMAYA GEREK VAR MI? (1)
Eskiler, bir süre iyi ilişkiler içinde olunan bir insanla, kötü deneyimler yaşanıp yollar ayrıldığında, o kişiyi baştan neden tanıyamadıklarını anlatmak için, "kavun değil ki koklayasın" derler.
Ne güzel sözdür; Bizim bir cümlede anlatamadığımızı, üç kelimeyle ortaya koyar.
Aynı zamanda çok da gerçekçidir; Çünkü, hayatta herkesin başına gelebilecek bir durumdur, anlattığı yanılma.
Zira insan, davranışlarına, olaylara nasıl yaklaştığına, nasıl oturup, kalktığına, görüş ve düşüncelerine bakılarak, kısaca tanıyarak hakkında kanaat oluşturulabilen bir varlıktır.
Ama, baştan kendisini çok farklı gösterse de zamanla gerçek çehresi mutlaka görülür.
Aslında sadece insan değil, insanların bir araya gelerek oluşturdukları çeşitli örgütler; mesela partiler, dernekler, dergi ve yayın organları etrafında oluşan birliktelikler de böyledir.
Kendilerini nasıl gösterirlerse göstersinler, yaptıkları işlere, neye nasıl tavır aldıklarına, kısacası eylemlerine bakılarak, gerçek yerleri belirlenir.
Demokratız, duyarlıyız, çevre sorunlarına sahip çıkıyoruz, bağımsızız deseler de, gerçekten öyle olup, olmadıklarını, sözleri değil, ortaya koydukları tutum ve davranışlar belirler.
Demokratız demelerine rağmen, başka fikir ve düşüncelere saygı duymadıklarını, en küçük eleştiriye tahammül edemediklerini, duyarlıyız, çevremizle ilgiliyiz demelerine rağmen, hiç bir olumsuz gelişmeye tepki vermediklerini görünce, onların gerçekte demokrat ve duyarlı olmadıklarını fark edersiniz.
./..
Tarih: 19 Şubat 2012 22:11 Ekleyen: Beğenme: 0