Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Balaban'a lütfen laf etmeyin. O, dik duruş gösteriyor. Kendisini bilakiz ben Park Caddesi'nin köşesinde gördüm. Dim dik duruyordu. Hatta bir ayağını diğer ayağının dizine kadar çekmiş Belediyenin büfesine dayanmış vaziyetde dik dururken gördüm. Gülücük dağıtıyordu ve elleride bellerindeydi.
    Tarih: 09 Nisan 2012 10:31 Ekleyen:
  • öncü marketim bi bakıyorum çevreci oluyor bi bakıyorum anında nostaljik olabiliyor ama insörtlerini küçültmüşlerde küçültmüşler bize tüketicilere çevreci desinler diye

    ama çayyolu halkının  %60 ının emekli olduğunu unutmuşlar

    mikroskop adlı aksiyon bültenlerindeki  bu kadar küççük yazıları okumalarıi için herhalde promosyon bir mikroskop hediyede verirler  umuyorum öncü kuruluş olarak
    Tarih: 08 Nisan 2012 20:44 Ekleyen:
  • Adminin Notu: Aşağıdaki üç mesaj aynı kişinen olduğu için ve içerik olarak birbirine yakın olduğundan birleştirilmiştir.


    sonuç :
    başkan
    başkana ziyarete değil ziyafete gelmiş
    ve ziyafetin sonunda

    S A Ğ OL  ama
    SOL  da bekle
    SAĞA dönmek yasak

    demiş

    --------------------------------------

    Sn: Fethi Yaşar
    beyefendinin dik duruşunu beğeniyoruz
    O tepe için bütün çayyolunu gören manzara için el altından kimlerin salyaları aktı bir bilseniz
    bilmeseniz daha iyi

    Biz dost  meclislerinde resmen duyar gibi yaptık ama  ama duymamış gibi yaptık

    Bazı sözde girişimciler yüksek gerilim hatlarını dahi yeraltına almayı  tasarladılar 


    Başkanımızı  gözlerinden öpüyoruz
    ve diyoruz ki

    SAĞ OL  YAŞAR İYİKİ VARSINIZ...

    -------------------------------

    yenimahalle belediyesi çayyolu'ndaki reklam panoları işini yüzünü gözüne bulaştırmaya devam ediyor


    yemimahalle reklam pabolarının kağıtlarının ölçüleri  geniş geliyor her halde  yığınla reklam panosunda  reklam kağırları  hep camekanların dışına taşmış.
    Tarih: 08 Nisan 2012 20:44 Ekleyen:
  • Diğer Site;

    Değerli Kardeşim Bu sitenin haberleri çarpıtarak verdiğini söylüyorsun. Ben objektif olarak cayyolum.com'da çıkan Klıçdaroğlu'nun Kahvaltı haberini okudum, İhlas Haber'den aldığınızı belirttiğiniz aynı haberi de okudum, Gerçek gündem den alınan haberi de okudum burada bir tuhaflık göremedim .
    Burada çarpıtılan haberi kırmızı renkte gösterirseniz anlayacağım. Gerçek Gündenmde aynı haber birbir var. Burada yalan yanlış yazılan birşey var mı anlayamadım?

    Ancak Siz bu haberi "08 Nisan 2012 Pazar 03:31" sitenize koymuş sunuz ancak daha haber yayınlanmadan alttaki kimliği Saim ÇELTİK isimli "YORUMCUNUZ" daha yayınlanmayan haberinize 07 Nisan 2012 Cumartesi günü Yorum yapmış.

    ŞİMDİ BU NE PERHİZİ BU NE LAHANA TURŞUSU diyelim mi?
    Siz Bu Çarpıtma dediğiniz haberi Pazar günü yayınlıyorsunuz,
    Ancak Saygıdeğer Yorumcunuz Cumartesi günü bu haberinize Yorum yapıyor,yorumu da şöyle;

    -"Bravo size. Engin Uç'un amacı belli. Bunu hala göremiyorlarsa daha ne denir bilemiyorum." (07.04.2012 Cumartesi) Saim ÇELTİK

    yorumcunuz Müneccim mi? Sormak istedim?(Bir gün evvel yayınlanan yorum bir gün sonraki haberi teyid mi ediyor) yorumcunuza söyleyin lütfen haberi okuduktan sonra yorum yapsın. Yoksa Yorumcunuzunuz KİMLİği açığa çıkıyor.

    Çayyolunda çok seslilik güzel oluyor ancak kırmadan , incitmeden lütfen hepimiz ÇAYYOLU için yazıyoruz.



    -Bravo size. Engin Uç'un amacı belli. Bunu hala göremiyorlarsa daha ne denir bilemiyorum.
    Tarih: 08 Nisan 2012 20:37 Ekleyen:
  • güzeldir güzel :


    yeni mahalle  
    k â r a 
    teslim
    olmuyor !

    yeşil alanlar parklar gittikce çoğalıyor
    Tarih: 08 Nisan 2012 13:23 Ekleyen:
  • nassınız ;

    bu sitede bazen yazılanları okuyunca daha doğrusu  yazılanlar yayımlanınca  tımarhanelik olacağım diye ürperiyorum ve bazı şeyleri akıl akıl sır erdiremeyip sadece okuyup  üstün körü geçiştiriyorum

    çünkü, eski iki  oda arkadaşının  bu kadar da olmaz detirten cinsten ne durumlara düşmesini düşünemiyorum

    ama ben doğrusu yasarı sevıyorum , belediyesinide seviyorum .ama sizide çok seviyorum

    yasarın belediyesinden tek memnun olmayan belediyenin rantını yiyemeyen  partililer değil pariciler olduğunu düşünüyorum

    ancak  parti bu rantiyecileri  belediyenin çevresinden çevre temizliği yapıp sepetlemeden  iktidara  laf sözde söylemeyede yüzü yok

    oyunu daha önce eski belediyeye kızıp ahmet duyar a atmış daha sonra sitemizin ve bloğumuzun karşısını  park yapmayan  ahmet duyar ada kızmış ve yaşar a oyumu atmıştım

    iyiki de atmışım şimdi balkonda  semaverimi parka larşı içeçeğim.

    Tarih: 08 Nisan 2012 13:22 Ekleyen:
  • 38. caddenin sol tarafında belediyeye ait taşınmazda 
    bir faaliyet söz konusu

    ancak
    işin ne olduğu ve  adı tabelası hala belli değil

    ancak şu çok açık seçik görülüyor belli

    belediyenin tepe yönetimi eski 68 lilerden olduğu için
    olsa gerek hangi site sitesinin önünde  pankraat açıp  belediyeye  açık teşekkür gönderirse 
    sn belediye yetkilileri sanırız pankraatların hatırına o sitelerin önüne hemen parklar inşa ediyorlar, parklarını yeniliyorlar , trafoları küçültüyorlar , jimnastik aletleri koydurtuyorlar vs. vd .

    yani gözümüzden kaçmıyor yapılanlar
    memrekette adamın olsun yeter li
    Tarih: 08 Nisan 2012 13:15 Ekleyen:
  • "SAMİZDAT"

    "Benim ülkemde; düşünce hayatın düşmanı, kötülüğün simgesi olarak görülür. Düşünsel değerlere tutkuyla bağlı, soru soran, arayan, kovalayan zihne sadece düşmanlık edilir. Düşünen insanın korunağı yoktur...

    Benim ülkemde; iktidar ve güç uğruna hiçbir şeyden çekinmeyen her zorba güç, yalnızca kendi isteğinin onaylanmasını, gururunun okşanmasını ister...

    Benim ülkemde; kafasıyla değil, ağzıyla konuşan yorumcular, açıklayıcılar, gerçekleri başka kalıplara sokarak özgürlüğü çürütmenin gönüllü aracılığını yaparlar...

    Benim ülkemde; bir gazeteci - yazar hapse atılarak yayınevine, gazetesine baskı yapılarak, sonsuza kadar sessizliğe - unutuşa mahkûm edilmeye çalışılır...

    Ama benim ülkemde; gerçekler de inatçıdır.

    Mutlaka yazılır.

    Samizdat gibi..."
    Tarih: 08 Nisan 2012 13:14 Ekleyen:
  • ZABITA'NIN ve BELEDİYENİN DİKKATİNE
    AÇIK MEKTUP
    (2)

    ....yetkililer bilmezden geliyor.
    Böylece, arabesk bir kent yaratılıyor.

    Vatandaş, üstüne iş  almamak için sesini çıkaramıyor; Yetkililer bunu, herkesin bu durumu kabullendiği, halinden memnun olduğu gibi algılıyor ve çok yanılıyor. 

    Belediyenin, bugün, Çayyolu’nda tartışılır duruma gelmesinin nedenlerinin başında, bu başı boşluğa ses çıkartmaması geliyor. Çok net; bu umursamazlık belediyeye büyük puan kaybettiriyor.

    Sorun, sadece partinin genel merkeziyle farklı çizgilerde olmak değil, bu umursamazlık.
    Belediyenin bunu görmesi gerekiyor.

    Tamam, esnaf ticaret yapacak ama bu kurallara, mevzuata uygun olacak.

    Kenti çirkinleştirmeyecek; etrafını rahatsız etmeyecek!
    Çayyolunu "itfaiye meydanına" çevirmeyecek!..

    Esnaf bunları umursamıyorsa, BELEDİYE ZABITASI görevini layıkıyla yapacak, taviz vermeyecek.İlkinde uyarıyorsa, ikincisinde ceza neyse yazacak, tekrarında cezayı ağırlaştıracak, gerekirse kapatacak.

    Belediyecilik, esnafı her koşulda  korumak değil, kurallar neyse herkese bunu uygulamak, kenti belli bir doku ve kültür çizgisine kavuşturmak olmalı.

    Herkes, kurallara uymalı, birbirine saygılı olmalı. Devlet ve devlet organları bunu sağlamak için görev yapmalı.

    Devlet olmanın gereğinin bu olduğunun hiç unutulmaması,
    unutulduğunda, boşluğu anarşinin dolduracağının bilinmesi gerekiyor. 

    Herkesin, "şeriatın kestiği parmak acımaz" sözünü anımsayıp, davranışlarını yasalar çerçevesnde yapması icap ediyor.

                                 ****

    Tarih: 08 Nisan 2012 02:18 Ekleyen:
  • ZABITA'NIN ve BELEDİYENİN DİKKATİNE
    AÇIK MEKTUP

    (1)

    Şimdi bir de KIRLANGIÇ denilen reklam bezleri çıktı. 2 metreye, 50 cm bir bez, ortasında işletmenin reklamı, altına da uçmasın diye bir su dolu bidon al sana kırlangıç.
    Çayyolu' nun her tarafını bir virüs gibi sardı bu çirkinlik.
    İsteyen istediği yere koyuyor. kaldırımlar işgal altında.
    Esnaf' ın çevre ve estetik gibi bir kaygısı yok.
    O, satış yapmak için her yolu mubah sayıyor.
    Güya, bu kırlangıç yasak. Ama, esnaf her gün dükkanının önüne bir kırlangıç takıyor, görüntü kirliliğini daha da artırıyor.
    Çoğu, ruhsatında ne yazarsa yazsın, dükkanını istediği saatte kapatıyor.
    Büfeler böyle, mesela, park caddesindeki büfe 24:00 te kapanması gerekirken istediği gibi çalışıyor, istediği saatte kapanıyor.
    Barlar 24;00 müzik yayınını kesmesi gerekirken 02:00-03:00 lere kadar çalıyor, Zabıta ortada yok. Gece yarısı, gürültüden uyanınca telefonla ararsanız, telefonunuzun numarasını, adınızı, şecerenizi soruyor, ekipler dışarıda göndeririz diyor. Halbuki, polis ihbarı alırken bunları sormuyor. Çünkü; önemli olan vatandaşın ihbarıdır, beyanıdır diye bakıyor. Ki, doğrusu da budur.

    Zabıta, bu malum gürültü şikayetleri için özellikle hafta sonları, eğlence mekanlarının yoğun olduğu caddelere saat 24:00 civarında neden bir devriye çıkartmıyor?.
    Neden her hafta sonu birileri şikayet edene kadar bekliyor?

    Kaldırımlar işgal altında, görmezden geliniyor. Anlı, şalı restoranların önünde kaldırımdan yürünemiyor. Araçlar kaldırıma rahatça  çıkıp, park etsin diye asfaltla, bordür arasına dolgu yapılmış,
          ./..
    Tarih: 08 Nisan 2012 02:17 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!