DOĞRU YOLA DAVET

Daha iki hafta önce CHP Gençlik Kolları'ndan ülkesi, halkı ve gönül verdiği CHP paralelindeki hizmetleri nedeni ile ödüle layık görülen gazeteci Engin Uç'un yönetimindeki Cayyolum.com sitesi ile 12 yıldır aralıksız yayınına aynı şevk ile devam eden, Çayyolu ve tüm yöre halkının büyük takdir ve ilgisi nedeni ile dağıtımı takiben kısa sürede tükenen Çayyolu Haber Bülteni 'ni kendilerine rakip görebilen malum site ve onun çatısı altındaki çalışanlarının yazılı beyanları beni üzmedi, hayretlere düşürdü.Önce şunu anlayın artık. Çayyolu Haber  Bülteni yazarları "Yaratık" değil. Onlar Evren'in en zeki canlıları, her zaman doğru, insanlarıdır. Onlar hiçbir zaman feleğin tokadını yememişlerdir. Bilakis her birinin kendi alanlarında genç kuşaklara örnek olan ve hala olmaya devam eden geçmişleri vardır. Feleğin tokadını yiyenleri görmeye çok meraklı iseniz lütfen dönüp aynaya bakmanız yeterlidir.

Medeni ve doğru insanlar, sevmeseler bile, başkalarının varsa, bedensel kusurlarına asla, kalem ile olsa bile,değinmezler. Kast ettiğiniz o zat, yazdığınızın tamamen tersine, aklı, zekası, basireti ve çevresi ile üst düzey iletişiminden dolayı herkese örnek olan bir kişiliktir. Bu ayıbınıza  sadece gülüyorüm.

Aklınızı başınıza toplayın ve böylece bizlerin ayni gemi ile aynı kulvarda ülkemize hizmet için varolduğumuzu asla unutmayın. Engin Uç ve onunla birlikte olan bizler bu yolda,yöre halkımızın istekleri yönünde, sadece yapıcı tenkitlere itibar ederek,  yürümeye devam edeceğiz. Hiç kimse de bu yürüyüşümüzü durduramaz.

uzun zamandan beri yazmıyor ama yazılanları okuyorum.

Çayyolu Sorunları, ülke sorunları derken
Nereden...... nereye geldik!....

türkiyenin en büyük akvaryumuna giriş ücreti
öğrenci 10 tam 15

izmirden başkente 52 liraya geliyorum tek başına 
ulusoydan eve taksi ile 53 liraya gidiyorum

alan çalışması yapabilmek için gökçek ağa beyinize izin kağıdı imzalattırdımız mı

sonra iş luna park meydanı durumuna dönüşmesin

İş hayatımız da çok farklı değildir aslında. Patronun, müdürün, belediye başkan yardımcısının, amirin suyuna giden, gerçek düşüncelerini söylemek yerine onun düşüncelerini allayıp pullayanın yükseleceği en azından koltuğunu koruyacağı kabullenilmiş bir şeydir. Tıpkı istifacı belediyeciler gibi…

“Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol” desek de hepimiz bunun pek iyi bir fikir olmadığını biliriz. Onun için "sizim için çalışınca oluyor" dersiniz…

Biz çocuklarımızın, sevgililerimizin, kocalarımızın, karılarımızın iki yüzlü olmasını tercih ederiz. Bize yalan söyleyip başka şeyler yapmalarına göz yumarız. Gerçekle yüzleşmek yerine tozları halının altına süpürmeyi seçeriz. Gerçek düşüncelerini açıkça söyleyen insanları küstah, terbiyesiz, saygısız, patavatsız diye niteleriz. En iyi olasılıkla onları garip, değişik, uçuk buluruz... Çayyolu’nda yıllarca yayın yapan ve en çok sevilen kişiye yapılanlar gibi…

Biz gerçekleri sevmeyen bir toplumuz.  Boşuna, “doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” diye atasözümüz yok... Çocukluğumuzdan beri hep doğru, dürüst olmamız gerektiğini söylerler ama hepimiz içten içe bilir ve görürüz ki doğru söylemek pek öyle hayırlı bir şey değildir. Çünkü bu ülkede gerçek, “güçlü olana göre” değişir. Ve güçlü olana göre gerçeği yorumlayan her zaman bir adım önde gider. Tersini yapanın başına gelenleri de hepimiz gayet iyi biliriz. Hatırlarsanız belediyenin ek hizmet binsından kovulanlar gibi…

Fener Balıkçısı'da gitmiş balıkçının bahçesi herkese açık Park, yeşil alan ancak etrafını ne hikmetse çevirmişlerdi. Baktılar iş olmuyor herkes balık yiyecek değiller ya, kaybolup gittiler. Şimdilerde bahçeyi Belediye görevlileri suluyor bakımını yapıyor .
Bakalım şimdi kime verecekler.
Bu güzel işletmeyi bir spor kulübüne verin kafeteryasında da sağlıklı doğal gıdalar satılsın İÇKİ ile spor bir arada abes kaçıyor!

Kolay değil emek vermek, ama verdiğin emeğin karşılığını göremedikten sonsa neye yarar çabalamak. Özellikle başta Engin bey olmak üzere sizleri bir kez daha kutluyorum. Gençlik kollarından alınan ödülü hepinize verilmiş kabul ediyorum.  Başta da söyledim kolay değil emek vermek, 16 yıldır Çayyolu’nda oturuyorum. Sizler Çayyolu’nda bir şeyleri düzeltmek için adeta iğneyle kuyu kazarcasına emek veriyorsunuz. Birileri de sizin zorluklarla çevreniz için, buralarda yaşayanlar için vermiş olduğunuz çabaya çomak sokmaya çalışıyor. Nasıl bir sabır ve inanç içindesiniz ki, bu hastalıklı kişilere hiç aldırış etmeden küçük ve emin adımlarla amaçladığınız hedefe ilerliyorsunuz. M. T.’nin yazısını okudum. “Kötü söz sahibini anlatır!” bunu hayatım boyunca inanmışımdır. M.T lütfen bu adamları yok sayın bunlar iyi insanlar değil. Bir şair şöyle der bu tür insanlar için. "size alçak bile demeyeceğim, çünkü alçaklık bir seviyeyi gerektir; size sadece çukur diyebilirim" bu laf onlara yeter. Siz hiç merak etmeyin bu çukurları Büyük Şehir Belediyesi’nden İ. Melih gelir ve kapatır.