Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • eyy akp akp
    daha doğrusu akp nin radikalleri

    71 muhtırasının ürünü nizam partisinin arka bahçesi gibi ya da 28 şubatın bahçesi gib topluma i görültü verme

    sokağa çık
    kaldırma dolaş 
    parklarda gözlem yap
    her şeyin başıda sonuda swvgi yollu dur
    iyiçene gör

    bak bak  sadece bakma gör
    eskiden zula yerlerde buluşup parlarda birbirine sarılan  elele tutuşan  birbrleri kulaklarına eğiliip
    iç kulaklarına  sevgi sözcükleri fısıldayan türbanlı akp gençliği gibi artık kendini aş sayın akp

    bakanlıkların göbeğinde  layik erkeklerle bile elele tutuşup sarmaş dolaşamasan bile bile sende şimdiden derneklerin dans kursuna yazıl bu kursu iyi derecelerle bitir

    bellimi olur  yarın birgün 18 inde vekil olup çan kayaya çıkınca  kendi önderlerin gibi simıkinlerin üzerine frank giyip cumhuriyet balosunda dans bilmemek  ne kadar ayıplanır

    bu  halk partililer sonra senin önderlerine  baktığı gibi çan kayaya  kadar yükselmişler amma bi dans etmeyi bile hala daha öğrenmemişler dedirtme kendine
    Tarih: 30 Ekim 2012 15:56 Ekleyen:
  • sakın kimse gülmesin bak  gülmeyi  yasaklıyorum bu satırları okuyuncaya kadar
    AKP valisi alaaddinin lanbasından
    epeydir unuttuğumuz VATAN MİLLED SAKARYA
    nutukları çıktı



    kısa günün karı :
    __________________________
    CXP  in ! yükselen (d) eder
    ak partisi  out !
    Tarih: 30 Ekim 2012 15:55 Ekleyen:
  • onun arapası  var
    güzel mi özel
    poliside  var dövermi över


    biber gazıda var
    amma ruhu yok
    Tarih: 30 Ekim 2012 15:54 Ekleyen:
  • yalnış hesap ulus tan döner

    yanlış hesap ulus tan geri dönünce ak partinin üst düzeyi kısa günün  karı olarak  adeta küllerinden  yeniden doğan cxp nin  yükselişine davetiye  çıkaran olayları  izleyince eleştiri okları akp nin kendi  içinde aranmaya başadı

    ama  perde arkasındaki suçluyu  onlar aramadan biz onlara hemen söyleyelim

    her türlü sucu üstlerine  hazır  almayı bekleyen hapisteki erkenokcular

    ___________________________________________


    cumhuriyeti kurarken sizdenmi izin aldkda yürürken
    sizden  izin alacaz
    Tarih: 30 Ekim 2012 13:09 Ekleyen:
  • BİZİM BAYRAMLARIMIZ!!!

    Önce bayramları stadyumlara, hipodromlara hapseden zihniyetten vazgeçmeliyiz diyen zihniyet şimdi kendisi gelin bayramı hipodromlarda kutlayalım dediler.

    Hipodroma gitmeyen ise buraya kimlerin geldiğini öğrenmek istiyorsa televizyonlara bakın diyeceğim ama televizyonlarda da izlediğim kadarıyla törenlere katılan halk yoktu....
    Sadece gösterilere katılanlar ve ŞEREF! tribününde oturanlar vardı. Bu nedemek oluyor Halkın olmadığı bayramı, C.Başkanının kulakları rahatsız diye alçaktan uçuş bile yapılmayan hipodromlarda halkın olmadığı geçit törenleri mi bayram!

    Gülerim ben halinize!!!

    İşte Halk Buradaydı, Ulus'taydı, Barikatların, gazların arasındaydı.
    Kurulan tüm barikatlara rağmen millet çoluk, çocuk, yaşlısı, genci ile Ata'sına sizi şikayete gitti. Barikatların tümü halkın kararlılığını gören Emniyet güçlerince kaldırılmak zorunda kaldı.

    HALK, Hangi çılgın bize zincir vuracakmış şaşarım, kükremiş sel gibiyim enginlere sığmam taşarım edasıyla coşku içinde ellerinde bayrakları ile yürümedi adeta ATA'sına koştu!

    İşte bu 700-800 Bin ve hatta 1 Milyon kişi ile Anıtkabir'e çıkan halkın önüne geçilemeyeceğini bir kez daha görmemeleri için iyi düşüneceklerine eminiz.

    Halkın önünde kimse durmasın ve durmaya da kalkmasın Cumhuriyetimiz kutlu olsun...


    Tarih: 30 Ekim 2012 13:08 Ekleyen:
  • 8. cadde çok karanlıktı
    fener alayı kendi fenerini bile aydınlatamadı


    ataparkın  göbeğindeki  göbek lambaları sönmüş yanmıyordu
    Tarih: 30 Ekim 2012 05:12 Ekleyen:
  • Ulus (un) İnşası

     
    Modernizm ve Ulusun İnşası
    Erken Cumhuriyet Türkiyesi'nde Mimari Kültür
     
    Özgün adı: Modernizm and Nation Building
    Turkish Architectural Culture in the Early Republic
       
        Türkiye'nin siyasi ve entelektüel seçkinleri, 1923'te Türkiye Cumhuriyetinin ilanıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğunun enkazından her yönüyle modern, laik, Avrupalı bir ulus-devlet yaratmaya giriştiler. Bu deneyin birçok kamusal ifadesinden biri de, modernleşme programının hem görünür bir simgesi hem de etkin bir aracı olarak modern mimarinin ithal edilmesiydi. O dönemde hâkim durumda olan Osmanlı canlandırmacı üslubu terk edilerek, Türkiye'deki mimarlık mesleği Avrupa modernizminin estetik ilkelerine ve rasyonalist doktrinlerine uygun biçimde baştan aşağı dönüştürüldü.





    İÇİNDEKİLER
     
    Önsöz
    Giriş: Avrupa'nın Kıyılarında Modernizm
    1 İlk Modernler: Osmanlı Canlandırmacılığının Mirası
    2 İnkilap Mimarisi: Devrime Biçim Vermek
    3 İlerleme Estetiği: Bir Sanayi Ülkesi Tahayyülü
    4 Yeni Mimari: Modernist Bir Mesleğin Oluşumu
    5 Modern Yaşam: Kübist Evler ve Apartmanlar
    6 Milli Mimari: Moderni Millileştirmek

    Sonuç
    Notlar

    Tarih: 30 Ekim 2012 05:10 Ekleyen:
  • cayyolu cumhuriyeti cumhuriyetcilerinin cumhuriyet bayramı kutlu olsun
    Tarih: 30 Ekim 2012 05:10 Ekleyen:
  • Minik Kuş...

    Bir Minik kuş geldi penceremin pervazına kondu, şunları sordu:
    1- Kankasıyla feneralayı düzenleyen plat-form, şu geçen yılki Ramazan organizasyonunda stantlardan topladığı kira gelirini nerelere harcadı?
    2- Gelir 50 bin TL civarındamıydı?
    3- Bu gelirin bir kısmı yaşlı derneklere aktarılıken, pay verilmeyen diğerleri buna kızdımı?
    4- Kızdılarsa ne oldu?
    5- Belediyenin bu organizasyonu istediği örgüte vermesi ve onu ihya etmesi adil ve doğrumu?
    6- Bu hukukimi, yoksa kankai bir ilişkiyimi gösterir?
    6- Bu seneki Ramazan organizasyonu neden platforma verilmedide Omirilik Felçlileri dereneğine verildi?

    Minik kuşa dedimki, bana ne soruyorsun git kendilerine sor, şeffaftırlar hemen sana cevap verirler.
    Kuş uçtu gitti.
    Acep sordumuki?
    Tarih: 30 Ekim 2012 05:09 Ekleyen:

  • Aşk iki kişiliktir, kişilik bozukluğudur aşk.

    Öğrenebileceğin en mükemmel şey; aşık olmak ve karşılığını bulmaktır.

    Aşk nerede olursa olsun, mesafe tanımaz.

    Aşkı tanıdığında, Yaratıcı'yı da tanırsın.

    Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin.

    Aşkta olduğu gibi dostlukta da, insan bildiği şeylerden çok bilmedikleri yüzünden mutludur.
    Tarih: 30 Ekim 2012 05:07 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!