-
muhalefetinde bu kadarı;
Sayın cayyolum.com yöneticileri; Büyükşehir belediyesinin kaldırımlarımızı yenilemesine teşekür edeceğimize onlara eleştiride bulunmak bu sitenin demokratik ve tarafsızlığını zedeliyecektir. Elbette bir kaldırım yenilenirken veya sıfırdan yapılırken baştan sona düzenlenmeli. Her 5 metrede bir burayı yapalım diğer yerler kalsın derlerse ortaya çıkan manzara pekte iç açıcı olmaz.
Lütfen objektif haber yayınlayalım.
Tarih: 16 Nisan 2008 17:49 Ekleyen: Beğenme: 0
-
AÇILACAK FABRİKA KALMAYINCA
Bizim çocukluğumuzda okul açılırdı,kültürsanat kurumları açılırdı,baraj fabrika kurdeleleri kesilirdi.Genel de makas bir tepsi içinde gelir şehrin en büyük mülkiye amiri veya davetliyse bir devlet büyüğü kurdeleyi keserdi.Şimdi herkesin elinde bir makas dipdibe 9-10 kişi kurdele kesenin elinde kalıyor. Aslında konu bu değil kurdele bunun yan ürünü.
Mersinin Silifke İLÇESİNDE gene böyle uzun bir kurdelenin arkasına dizilmiş 9-10 kişi herbirinin elinde bir makas ,bu sefer açtıkları ne okul,ne iş merkezi ne de fabrika. Davetlilerden ikisi de taaaa Ankaralardan bu önemli tören için gelmiş iki milletvekili.Şimdi merak ediyorsunuz değilmi bu törenin esbab-ı mucibesini.Okul değil,cami değil bu günlerde çokça revaçta olan iş merkezide değil,fabrika açmak tarihte kaldığına göre,yok yok öyle köprü ,yeraltı geçidi felan da değil.YEŞİL CAN ERİĞİ MEVSİMİNİN AÇILIŞ TÖRENİ yaaaaa.Eee erik 4-5 ytl adı da CAN olursa böyle tantanalı bir mersami hakkediyor.Darısı kirazla şeftalinin başına.
Tarih: 15 Nisan 2008 11:20 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sonunda tekerlekli harabe çift katlılarımızdan kurtulduk.Sırada auschwitz treni kıvamında dolmuşlarımız var.Tüm çayyolu halkına müjdeler olsun.
Belediyenin cenaze yıkama araçlarının da çayyolu ulaşımına katkı maksatlı yönlendirilmesi talebinde bulunuyorum.
Tarih: 13 Nisan 2008 14:52 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(1)
O Z O N ( O Z E İ N )
T a n r ı ‘n ı n N e f e si
"Aşk aşk..." dediğin ne zaman gelir, bilinmez. Ne zaman gideceği de belli olmaz. Yalnızca bizde değil, dünyanın birçok ülkesinde en makbulü, en dillere destan olanı, tarihe geçeni -en azından herkesin bireysel tarihine geçeni zarar veren, acı çektiren, kafa karıştıran şaşırtan çeşididir. Az acılısı bir işe yaramaz. Acısı da lezzeti de kavurmalı yakmalı, biraz küle biraz dumana çevirmeli. Mazoşist yanlarımızı ancak böyle tatmin edebiliyoruz. Kimilerine göre de cennet ve cehennemin yönetimini versek bile yaranamıyoruz. Kimi böylesine derin ilişkilerin insanı motive ettiğini, yaratıcı hale getirdiğini söyler, kimi de uyuşturup, başka bir şey düşünemez hale getirdiği için yaşamı ıskalattığını...
Tarih: 13 Nisan 2008 00:34 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(1,5)
Kafaylaak-ciğer veyürek arasında bir denge kurmamız gerektiğini düşünürüz hep. Bence de öyle. Aklın ışıkını, yüreğe yansıttın mı zenginleşirsin. A(ş)kta da me(ş)kte de, i(ş)te de... Mevlana'nın dergâhının kapısında ne yazar?!!!"Burası âşıklar kabesidir. Her kim ki buraya nakıs gelir, buradan kamil olarak çıkar." Aşk kapısından 'eksik' girenleri alır, evirir çevirir, pişirir, bütünler. Bütün bağlardan kopup, özgür bir yolculuğa çıkma halidir aşk. Ne mi şişirecek o yolculukta teknenin yelkenlerini? Aşkın çeşitli renklerini yaşayabilecek zihin ve yürek... Çünkü kimi sakin sularda süzülmeyi seçer, kimi de fırtınaya yelken basmayı... Kadınla erkeğin aşka bakışında kesin ve derin bir ayrım yok aslında. Bence her zaman aklı başında kadınlar, içlerindeki erkeği keşfetmiş kadınlardır. Aklı başında, sorunsuz kompleksiz erkekler de içlerindeki kadını keşfetmiş, yakalamış erkeklerdir. Kendine cesaretle bakma seviyesine zihinlerini yükseltebilmiş olanlar, kadınla erkeğin aşka farklı yaklaşımından kendilerini koruyabilirler. Bu bir zihin yükselmesi halidir. Ancak büyük bir yüreklilikle içdünyalarına, bilinç altlarına yolculuğa çıkan bireyler, 'eksik' olarak başladıkları yolculuklardan, maceralardan 'tamam' olarak çıkabilirler.
Tarih: 13 Nisan 2008 00:34 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(2)
Hepimiz sormalıyız kendimize ve açık bir biçimde, en azından kendi kulağımıza fısıldayabilmeliyiz cevabı... "Aşkın bütün renklerini hallerini yaşayabilecek, anlayabilecek bir kafa ve yürek var mı bende?" Aşk, bir kıvılcım değil mi? Göze görünür mü, elle tutulur mu, sesi duyulur mu? Evet, görünür de tutulur da... Bilim adamları, aşkın çaktırdığı kıvılcımın fotoğrafını çekmeye başardı. Yazarlar, şairler, besteciler, oyuncular,teknik ressamlar, düşünürler aşk üzerine tanımlamalar yapıyorlar sürekli... Bilimsel araştırmaların sonunda görüyoruz ki 'aşk' tamamen beyinle ilgili bir olay... Tıbben kanıtlandı. Aşk, ortaya çıktığında vücudun salgıladığı dopamin hormonu, beynin belirli bölümlerine fosfor salgılıyor ve aşkın beyinde çaktırdığı kıvılcımın fotoğrafları çekilebiliyor. Üç yıl önce, İsveçli bir doktorun liderliğinde çalışan, nörologlardan, cerrahlardan ve Avustralyalı bir antropologdan oluşan bir grup bilim adamı, Nobel Tıp Ödülü'nü aldı. Nedeni aşkın, beyinde çaktırdığı kıvılcımın fotoğrafını çekmeyi becermeleriydi. Duyguların ve duyuların denetiminde beyinde oluşan bir bütünlenme, tamamlanma hali aşk. Beş duyudan, onların takım oyunundan ortaya çıkan altıncı duyu. 'Önsezi' de diyebiliyoruz. Hepsinin toplamından ortaya çıkan duygunun arkasında oturuyor aşk olgusu... 'Eksi'ler vücudun ve zihnin mükemmel mekanizmasında 'artı'ya dönüşüyor ve bireyi tamamlıyor. A l i P o y r a z o ğ l u ‘n u n da dedi gibi. tamamla bizi ey aşk!...
Çünkü , Nisan Mayıs ayları gevşer gönül yayları…
Tarih: 13 Nisan 2008 00:34 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Ho ho ho hover süpürür döverden
b i r g e n e l g e
duman avcılarına müjde !
Akp de en sonunda bir sürpriz yaparak
19 Mayıs'ta gençlik ve spor bayramında
tiryakiler için Samsun'a çıkıyor.
Üç çocukla yatak odalarımıza giren Akp partisi 19 Mayıstan itibaren sigara odalarınıza da girmeye hazırlanıyor.
Ancak üç kurum hariç;
1. h a p i s h a n e
2. s a z m a h a l l e , t ı m a r h a n e
üçüncüsü söylemeye dilim varmıyor
h u z u r e v l e r i "g ö z d e n ç ı k a r ı l a n l a r"
----------------------------------------------------
duman avcısından İLD sitesine mesaj
bir hafta içinde bu genelge "biraz kül biraz duman" bir gen sor ile hükümeti düşürür !
Tarih: 12 Nisan 2008 11:39 Ekleyen: Beğenme: 0
-
neden 10 nisan Laiklik günüdür?
neden olsun?!
ç ü n k ü ;
9 şubat Laikliği bırakma günüdür...
gün ay ay ay ay dın
R a d y o O d t ü
Ege'nin sabah programının jenerik müziği.
Tarih: 12 Nisan 2008 11:38 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Ben zaman zaman bir tarafım orman, diğer tarafım deniz olan bir yerde yaşamayı arzulamışımdır. Bu yüzden eski evimin balkonundan Polonya sefaretinin bahçesinde ki yeşillin her tonunu seyrederken bazen orasını uçsuz bucaksız bir orman, bazen de bir deniz olarak hayal eder rüzgârla sallanan dalları köpüren azgın dalgalara benzetirdim. Burada karartı olduğunda da bu karartıları mavnalara, balıkçı kayıklarına benzettiğim çok olmuştur.
Eh! Naparsınız? Kimimiz yeşile ve denize, kimimiz gece şehrin ışıklı panoramasına, kimiz de karşı apartmanın duvarına.
Zevk meselesi diyemiyorum ama demek adamın zevki bu (anlamasam da)
Yalnız adamın oturduğu daire bu bahçeye mi bakıyor? Doğrusu bunu merak ettim.
İlk toplantınızda yöneticinizin değişmesi dileğiyle.
Tarih: 12 Nisan 2008 11:37 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Medya Bilgisi
Çankaya’nın onur marketi
Kavaklıdere sineması kapandı.
Kral çıplak
Kaynak: Yaşar SÖKMEN SÜER
Ve Deniz GÜREL’ in haberleri
Hürriyet Ankara
9-11 Nisan
İletişim-Dönüşüm…
Tarih: 12 Nisan 2008 11:36 Ekleyen: Beğenme: 0