Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Çayyolu esnafı çayyolunda oturanları milyarder mi sanıyor. Zaman zaman burada ki esnafın halkımızdan fahiş fiyatlarla iş yaptığını hepimiz biliyoruz. Geçenlerde de ben arcadium çarsında ki terziye bozulan montumun fermuarlarını değiştirmesi için gitmiştim iki çift fermuara bana 45 YTL para istedi pahalı değil mi? diye sorduğumda o iş bizi 5 saat uğraştırır demişti. Bu gün İzmir caddesinde fermuarlarımı yaptırdım hatta bir fermuarda cebime koydurdum adam 1 saat içinde montu bana teslim etti ve 22,5 YTL aldı. Yani yarı fiyatından ucuz. Fermuar satan bir yere takılan fermuarın kalitesini sordum “abi piyasadaki en kaliteli fermuar” dedi. (Bunu da ek bilgi olarak yazmakta yarar gördüm.)
    Tarih: 19 Nisan 2008 01:38 Ekleyen:

  • C u m a (r t  e) s i  s o h b e t l e r i …




    Para gözlü, para babası, para vuran
    İslamcı Ne:o Liberallere göre

    D İ N ve a h l a k
    Ah H L A K ve din
    Diyalektik ve didaktik bir fen-o-men


    Paranın dini ve imanı olmaz.!
    Fakat para ile imanın da kimde olduğu bilinmez.

    Napolyon ne demiş ?!
    “a r a , a r a , a r a  
    varlığı bir dert yokluğu yara"
    Tarih: 18 Nisan 2008 14:00 Ekleyen:

  • ?!2311912views
    grup vitamin şarkısının sözleri (el emeği, göz nuru)

    h  a  s  e  n  e 
    naaber Lan
    hasene

    kız hasene yandık desene
    yine sana kaldık desene
    (x2)

    olmaz deme oldururuz da,
    hem saçını hem başını yoldururuz
    nice güller açsa bile,
    biz alayını soldururuz
    çok sallamadan yürüsene Lo
    hastayım tişörtündeki desene
    uyurken bile işvelidir Lo
    bankamatikli hasene.

    hasene, bu da önden düğmeli

    kız hasene yandık desene
    yine sana kaldık desene
    (x2)

    atı alan üsküdara burun farkı
    hasene'nin farkı fiyat farkı
    baba orta direk, hasene Levis
    kim döndürüyor bu çarkı.

    yerdemisin kız göktemisin
    bir garip seherde misin
    uçarsın izmir semalarında
    yayla lezzet testi misin?

    çakar çakmak
    hasene, nasıl hatun ama

    kız hasene yandık desene
    yine sana kaldık desene
    (x2)

    dübeş attım yek geldi de
    hasene diskoya tek geldi
    bir buseye kanardım
    o da haseneye çok geldi

    bu günlerde iyice azdık
    kız bu şarkıyı sana yazdık
    hemen girme kız h a v a y a
    önler iyi ama arkalar ııh

    ---burada ingilizce saçmalanıyor---

    kız hasene yandık desene
    yine sana kaldık desene
    (x2)

    beyaz AK giyme ketçap damlar
    yüreğinden de kan damlar
    kovalar beyaz beyaz tavşanlar
    persil supra iyi akşamlar

    hasene, bambaşka bir alem

    (uzun hava)
    aman aman aman, senin gibi bir kıza aşık oldum, kaldım bir başıma, kız haseneeee, haseneeeeeeeeee amaaaaaan amaan
    kız hasene yandık desene
    yine sana kaldık desene
    (x6 ha)
    Tarih: 17 Nisan 2008 22:57 Ekleyen:

  • hüküm@ten
    42 derecede eriyen katı yağları yiyen tüketicilere
    m ü j d e !
    artık lahana suyu içmeye son !

    ay...ay...ay...ay...d e m e !
    oy...oy...oy...emine emine de ...

    Ay-çiçek yağı (sıvı yağ)
    Raflarda Litresi 6 YTL'yi gördü
    oysa 2007'de litresi 2 YTL idi. RE'al'de
    Tarih: 17 Nisan 2008 22:54 Ekleyen:

  • D İ K – İ L İ
    Eğilen yüze kimse basmaz !


    Belediyeden değirmenlere pompalanan bedava suya sayıştaydan soruşturma !

    güler misin ağlar mısın...
    Tarih: 17 Nisan 2008 22:54 Ekleyen:

  • R-uzz, eL-Erüzz
    (P i r i n ç)

    her başağında bir çiçek bulunan kökü suda yaşayan bir bitkidir. Pirinç bulamayınca sadece pirinç kabuğu yiyen kimsenin dili şişer dişleri dökülür.
    Suyu ile yüz yıkanırsa yüzdeki kılları uzatır. Sevdayı atar.
    Süt ve şekerle yendiğinde bip bip bip...


    k o n u : ekonomi
    ve pirinç boykotu


    yeni haber : pilav yiyen kaşığını belinde taşır !

    970'li yılların başlarında Kabil'deki Türk Büyükelçiliğini yapan Maro firmasının Mesa kökenli ustalarından biri anlatmıştı.
    "O yıllarda pilav ancak paşaların sofralarında bulunurdu. Afgan halkı ise pilavı yanlarında taşıdıkları kaşıklarla kurulan pazarlardaki tezgahlarda kaşıkla tatmak suretiyle yiyebiliyorlardı."


    Boyabat'ın ünlü A K-çeltik yerli pirinç çuvallarıyla !!
    yüzde 47'si nohutlu (üstü pilav) günlere doğru...
    İyi günde kötü günde haksız kazanç 51 trilyonla
    hepimiz 034 bedene Paris Hilton'a doğru s e l a m e t l e ilerliyoruz.

    Atansiyon silvuple !
    Hicaz pilavı da sayenizde pişti oldu.


    Bir şarkıda duyulduğu gibi;
    o senin neyin olur dersem
    g ü l ü n olur derim. !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
    sana varacağım derlerse
    hayhay gelsin
    isterse k  a  l - s  ı  n (mı?!) derim...


    fakat biz tarafsız bölgedeyiz
    A. Hakan CNN
    Tarih: 17 Nisan 2008 22:54 Ekleyen:

  • İlgi: D. Baykal’a gönderme!
    Bşlmmek ayıp değil öğrenmemek ayıptır.


    Çemberli taş baharatçısı muhterem
    M. Bardakçı beyefendi diyor ki;
    Nergis çiçeği
    (Z E R E N)



    Arapçası : Nercis
    Farçası : Nergis
    Latincesi: Narcisse

    Dağlarda, çayırlarda, nemli ve sulu sulu yerlerde yetiştirilir. Çiçekleri, soğanı, kökü, tohumları kullanılır.

    Tıbbi özellik ve faydaları:
    a) nergisgillerden olup lale gibi soğanla yetiştirilen
                yetişebir bitkidir.
    b) nergis çiçeğini birkaç kere koklamak: sevdavi rahatsızlıktan meydana gelen BAŞ VE TAŞ AĞRILARINI geçirir. Nezleyi giderir. Sar’aya fayda verir.
    c) Soğanı, lapası yaraların irinini kurutur, temizler, iyileştirir.
    d) Suyu, karıştırılınca -16 gramdan sonrası çok zararlı ve zehirli düşürücüdür.
    e) Bir miskalı (5 gr) içiliverilirse kandaki yılanı neyse ben de bilmiyorum öldürür yazıyor.
    f) Kökü yakı yapılarak sirke ile kıllara sürüldüğünde saç kıran hastalığına fayda verir.
    g) Kökü (soğanları) 3 tanesi bir gündüz ve gece sütün içinde bırakılır, sonra çıkarılıp dövülür de hastalık sebebiyle vesaire şeyleri canlanmayan kimselere sürüldüğünde ve merhem gibi kullanıldığında bu tertip çok müessir olup canlandırır.
    h) Tohumları dövülüp sirkeyle karıştırılır ve bu mahlut, yüzdeki çillere alacalıklara ve b e y a z l e k e l e r e sürüldüğünde giderir.
    i) (muslihi menek(şe)dir)
    Tarih: 17 Nisan 2008 22:54 Ekleyen:


  •                  ACI PİRİNÇ   2
                        çelişki


         Ben anlamakta güçlük çekiyorum    Ekranlarda üreticinin ve  ve bazı belediyelerin  kurduğu pirinç pazarlarında satılamayan elde kalan pirinçler gösteriliyor diğer tarafta dışardan pirinç ithal edileceği haberlerini okuyoruz.Bir kilo bile satamadığından şikayet eden müstahsilmi   yalan söylüyor yoksa benim anlayamadığım bir oyun mu oynanıyor.Neden müstahsilden değilde dışardan pirinç alıyor ofis bir anlayan varsa lütfen anlatsın.
    Tarih: 17 Nisan 2008 16:28 Ekleyen:



  •                         ACI  PİRİNÇ


         Ne sıkça yazma sevdalısıyım nede adımın çok sıkça kullanılmasından hoşlanırım.Geride değilse bile kararında bir yerde olmayı tercih edenlerdenim.Çok sivrilmekten hoşlanmadığım "gibi ne kokar ne bulaşır olmak"tan da hoşlanmam.,gel gör ki memleket sorunlarından uzak kalmak elimde değil.NASILSA EKMEK ELDEN SU GÖLDEN bana ne elalemden  diyemiyen bir yüreğim,sen nasıl bir vatandaşsın konuşsana diyen bir beynim var.Ben bu vatanı çok sevdim ta küçücük bir çocukken ,belkide aklımın erdiği andan itibaren.
           Bu uzayan kuyruklar hep canımı acıtır.iİnsanların ulaşamayacakları korkusuyla   birbirini ezerek dağıtılan
    paketlere adeta saldırması bir insanlık ayıbı olarak derinden yaralar yüreğimi.İnsan onurunu hiçe sayanlara lanetler okurum.
            Gene uzunca bir kuyruk,bu sefer tek sıra sessiz,iyi giyimli,kimi öğretmen ,kimi  polis.kimi de banka memuru emeklisi.Kimse kimsenin önüne geçmiyor,kimse kimsenin sırasını almaya çalışmıyor.Kuyruğun uzunluğu nedeni ile zamanı boş geçirmek istemeyenler gazete okuyarak ,örgü örerek değerlendiriyorlar.Kameralardan yüzünü saklamak isteyen bir beyefendi ve hanımefendi dikkatimi çekiyor.Zum arkalara doğru yol aldıkça bunların çoğaldığını görüyorum.İşte o zaman isyan ediyorum.Ve içimdeki çığlığı bastıramıyorum.Ey benim ülkemin onurlu insanları,öğretmenleri,polisleri,bankacıları,memurları siz niye utanıyorsunuz? Ofiste  bir küsür  liraya satılabilen pirinci dışarda bize 7 ytl ye sattıranlar utansın.
    Tarih: 17 Nisan 2008 16:28 Ekleyen:
  • Aynısafa (Nergis) Bitkisi yağı sedef, egzama gibi kaşıntılı hastalıklara iyi geliyormuş.

    Gül yağıda cildi yenileyip tazelediği için cilde pürüzsüz bir görünüm kazandırıyormuş.
    Yalnız  1 kg gül yağı için 5 ton gül gerekiyormuş bu yüzden saf gülyağı çok pahalıymış.

    (kaynak Deryalı günler Derya Baykal’ın programı)
    Tarih: 16 Nisan 2008 17:50 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!