Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • (1)

    Hıçkırık mı, haykırış mı?

    “Sadece;
    son ağaç devrildiğinde
    son balık yakalandığında
    son nehir zehirlendiğinde
    mi anlayacaksın
    insanın para yemeyeceğini”

    Unutulmayacak Bazı Kızılderili Sözleri


    “Bugün Pequet(kabilesi) nerede? Narangaset’ler, Mohikan’lar, Pokanet’ler nerede? Milletimizin b ir zamanlar yüce olan daha nice boyları nerede? Beyaz insanın hırsı ve baskısı sonunda, yaz güneşi yiyen kar gibi yok oldular.”

    (Tecumseh, ünlü Şovni reisi)

    “Bu bir cinayettir. Neler hissetimi sana söylemek içini bende yok ettiğin dilim yerine, senin dilinde konuşmak zorunda olmam bir cinayettir.”

    Şani Mutu

    Kızılderililerin şöyle bir sözü vardır: “Eğer Beyazlar kazanırsa, bu bir savaştır; eğer Kızılderililer kazanırsa bu bir katliamdır.”

    “Suların ötesinden geldiniz. Sizin olmayan bu toprakları almak istiyorsunuz. Bu ülke benim. Ben burada yetiştim. Anam babam ve atalarımda. Burada kalacağım.”

    Kangı Vuiyaka / Karga Tüyü

    “Milletimizin üzerinde yürüdüğü toprak satılamaz.”

    Taşunka vuitko / Çılgın At

    “Köpek, ekmek verilen kapıyı tanır.”

    “Beyazlar bana aptal bir Kızılderili diye bakıyor. Beyaz Adamın dediklerine inandığım için olacak.”

    Şunka / Sersem Köpek

    “ Bu yurdu hiç bırakmayacağım. Bütün akrabalarım burada, toprak altında yatıyor. Ve ben parça parça vurulunca, parça parça bu topraklar üzerine düşeceğim. “

    Şunhaka napin / Kurt Gerdanlığı
    Tarih: 07 Nisan 2008 17:47 Ekleyen:

  • Çayyolu Belediyesinden duyuru !
    BÜYÜKşehir ANKARA bülteninden haberler


    400bin aileye gıda yardımı başladı.
    Sayfa 16'da.
    Eskişehir yolu baştan sona yenilendi.
    çağlayan kavşağı açılıyor.
    Sayfa 4-5
    İskan alamayanlara "D.T" geçici abone kolaylığı.
    sayfa 8-9
    tanesi 330milyar olan doğalgazlı otobüsler 2 sene içinde kendini amorti ediyor.
    sayfa 10-11
    Tarih: 07 Nisan 2008 17:47 Ekleyen:

  •                         YEŞİLİ SEVMEK
                           (şansı değerlendirmek)
        Bu sene yağmurlu bir nisan geçireceğe benziyoruz.Pencereden dışarı bakarken aklımdan geçenleri paylaşmak istedim.Yazacaklarımı açık bir mektup olarak değerlendirmeniz de mümkün eğer sahibine ulaşırsa.
         Bendeniz Cumhuriyet lokantasının hemen karşısında  oturuyorum ve de mekanın arkasındaki boş parka bakıp bakıp hayıflanıyorum.Benim iş yerimi
    n veya evimin önünde böyle bir  park bulunsaydı üstünde de kuru otlardan başka hiç bir nebat bulunmasaydı ne yapardım diye.Uzatmadan söyliyeyim en azından gider ziraatten bir kaç fidan alır,sonbaharda  toplayıp bir ilaç kutusunda sakladığım akşam  sefası  tohumlarını ekerdim.YA PEKİ ORDAN PARA KAZANAN mekan sahibi bunu hiç düşünmezmi,illaki herşeyi devletten mi beklemek lazım.Düşünün bir Cumhuıriyet lokantasının arka bahçesinde yemek yiyorsunuz.Belediyenın düzenlediği ama yeşertemediği bahçeye leylaklar,güller,japon elmaları dikilmiş, önünüz rengarenk çiçeklerle bezenmiş.Uygun yerlere bir kaç ağaç,ıhlamur olabilir,mis gibi de kokar yaz geceleri.Kim istemez böyle bir yerde oturmayı.Diktiğiniz bir kaç fidan bir kaç kasa çiçek size mutluluk ve para olarak dönecektir.Böyle bir şansı göremeyenlere  esef ediyorum doğrusu.Kapısının  önünden ötesiyle ilgelnmemeye alışmamışız herhalde.
            Sayın beyefendi veya hanımefendi,size kazanç sağlayan  mekanınızı daha işlek bir hale getirmek için daha ne duruyorsunuz,arka bahçeniz kadar size yakın bu şansı neden değerlendirmiyorsunuz ?Söz size gelin beni dinleyin,cumbur cemaat her akşam sizdeyiz.
    Tarih: 07 Nisan 2008 17:47 Ekleyen:

  • (2)

    miladi
    dolmuş jenaratörlerin atık gazlarının sindiği,balıkları sebze ve meyvaları almaya devam ettikleri görülmektedir.


    s o n u ç
    Kimse alınıp gücenip kusura bakmasın...
    çünkü ben çayyolu pazarına sadece ege otları için giderim.

    Çünkü hala pazarcı esnafının içinde kilerden'' abla nolcak
    burası çayyolu hala fiyatları anlamadın mı?''gelen saygısız ve itici uyarılar nedeni ile...

    .

                           üç nokta yanyana
    Tarih: 07 Nisan 2008 17:45 Ekleyen:
  • PTT elektronik eşyadan kırtasiyeye, temizlik malzemelerinden gıda maddelerine kadar her şeyi satmayı düşünüyor. Bunun için birde anket hazırlamış ama biz ne dersek diyelim eğer kafaya koymuşlarsa bunu nasıl olsa yaparlar. Eğer bina değişikliği yapmadan bu malları mevcut binalarında satmayı düşünüyorlarsa onca malı nereye sığdıracaklarını merak ediyorum neyse bu onların sorunu ama bizi de bu merkezlere işlem yapmak için gittiğimizde bir işkencenin beklediğini söyleyebilirim.
    Tarih: 05 Nisan 2008 02:06 Ekleyen:

  • Çevre Bakanlığına, özel dosya raporlarına ve ç. mühendisi komşuma göre;
    2009 daha da alev alev yakacak!

    Oysa King Paolo
    kurak topraklar için klimalı ayakkabıyı üretti.
    Büyükşehir ise orijinali klimalı olan doğalgazlı otobüsleri klimasız satın aldı.
    N E D E N?!!!!

    Tarih: 05 Nisan 2008 02:05 Ekleyen:

  • Haber Anadolu Ajansının bir haberidir.

    “YENİ YÜRÜYEN BEBEKLER ARTIK "EVLENEMEYECEK"

    “LITTLE ROCK - ABD'nin Arkansas eyaletinde evlilik yaşı krizi nihayet sona erdi. Eyalette "yeni yürümeye başlayanlar dahil" herkesin evlenmesine yanlışlıkla imkan tanıyan yasa, eyalet valisi Mike Beebe tarafından imzalanan kararla yürürlükten kaldırıldı.
    3 Nisan 2008 Perşembe -- 15:28:00”

    Yasa dışı da olmuş olsa buradaki beşik kertmesi evlilikler düşünülünce darısı TÜRKİYENİN başına diyorum.
    Tarih: 04 Nisan 2008 10:09 Ekleyen:

  • Dünya aptallar günü...

    1 Nisan şakası nerden çıkmıştır? Kim neden böyle bir günü icat etmiş ki? 1564 yılında fransa Kralı Charles ani bir kararla yıl başını 1 Ocak olarak ilan etti. Oysa o ana kadar bütün Avrupa'da 15 Mart yılbaşı olarak kutlanırdı. Bu değişikliği protesto eden halk 1 Nisan da protesto gösterileri düzenlediler. Bu protestolara engel olmak isteyen kral aslında lalettayn bir gün olan 1 Nisay'ı aptallar günü ilan etti ve bu gün geldiğinde komik hediyeler, yalan haberler yayınlanrak bu kişilerle dakga geçtiler. O gün bu gün karşındakini aptal yerine koyma günü aynen devam eder...
    Tarih: 01 Nisan 2008 00:51 Ekleyen:

  • AYNA İÇİNDE AYNA
    Bir Labirent

    Michael Ende
    Çeviren: Julide Binok
    Kabalcı Yayınevi


    BAĞIŞLA BENİ, DAHA YÜKSEK SESLE KONUŞAMAM. TAVAN ARASINDAKİ KÜÇÜK ODA GÖK MAVİSİYDİ. ARTIK ANLADIM Kİ HERŞEY SENSİN!

    Görüntüsü aynaya yansıyan bir ayna ne gösterir? İki okur aynı kitabı okuduklarını düşünürken, okudukları kitap aslında aynı değildir; çünkü her okur okuduğu kitaplara kendi çağrışımlarını, tecrübelerini, hayallerini katar; yani her kitap okurunun yansıdığı bir aynadır... Peki, bunun tersi de mümkün değil mi? Bir okur farklı kitapları okursa, aynı nedenlerle bunlar birbirinden çok farklı sayılmayabilir; yani okur da aslında kitabın yansıdığı bir aynadır... Ama okur ile okuduğu kitap arasında yaşanan olaylar nerede gerçekleşmekte? Bu sorunun yanıtı "kitap" değildir; çünkü sonuçta kitap yalnızca beyaz kağıtların üstündeki siyah işaretlerden oluşur ve mutlaka bir okura ihtiyacı vardır. Ama sorunun yanıtı "okur" da değildir; çünkü kitap olmazsa bütün bu süreç gerçekleşmez. Bu siyah işaretleri okuduğumuzda ruhumuzda oluşan sevinç, hüzün, sempati, sıkıntı, gülme ya da ağlama duygusu aslında nerede oluşmaktadır? Denir ki... Michael Ende'nin hayal dünyasına girebilen kişi, onun sihirli çekim gücüne karşı koyamazmış; üstelik hayallerin iyileştirici bir etkisi olduğu da iddia edilir. Yalnızca unutmayın... Ayna içinde Ayna labirentteki okuru kendi iç dünyasına yöneltiyor. Okuduğunuz öyküleri 'anladığınızı' sanarak derinlemesine düşünmemezlik etmeyin. 'Anlamak' yalnızca insanın alışılmışı ya da bilineni yeniden fark etmesi değil midir?
    Tarih: 01 Nisan 2008 00:51 Ekleyen:

  • zor insanlarla
    baş etme
    yolları


    bu kitap küresel barışa ve herkesin yararına işleyen bir dünyaya yazılmıştır. böyle bir dünya ancak insanlar çekilmez buldukları kişilerle barışık olduklarında ortaya çıkacaktır.


    2. anlama merceği
    3. cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir.
    4. çatışmadan iş birliğine
    5. anlamak için dinleyin
    6. daha derin bir anlayış var mı?
      a) doğru bildiğinizi söyleyin
      b) sözünüz kesildiğinde incelikle araya girin
    7. anlaşılmak amacıyla konuşun
    8. tasarladığınız ve size sunulan şeyleri elde edin.
    9.  t a n k

    insanlar en kötü hallerinde olduklarında amaçlarımız;
    birinci kısım
    sayfa 19.81
    önce 1-8 bölümleri okumanızı daha sonra zor kişiyle ilgili bölüme geçmenizi tavsiye ederiz.

    en istenmeyen insanı tanımak
    en kötü bilir geçinenlerin hallerinden bile onların iyi tarafını ortaya çıkarabilmek
    ya çağlayana kavşakla ilgili yanlış notlar verildiyse. ya bilir geçinen aztek sizseniz.
    Üstüne üstlük çok bilmiş ya karşınızdakiyyse

    ve TANKI sivil hayatla karıştırıp disiplinsizlik suçundan içeri düşünce pasifi karanlıktan ışığa peki efendimcinin hatırına birisi kurtarmışsa!...
    Tarih: 01 Nisan 2008 00:51 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!