Haberler


Çayyolu'na organik ürünler pazarı kurulmalı
  • Yorumlar: 0
  • 08 Nisan 2010 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 3037
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Çayyolu'na organik ürünler pazarı kurulmalı

0 0

Türkiye yılda ortalama 26 milyon ton sebze ve 16 milyon ton meyve olmak üzere toplam 42 milyon ton üretim yapıyor. Üretilen yaş meyve ve sebzenin ortalama yüzde 5’i ihraç ediliyor. İhracatta ilk sırada Rusya, ikinci sırada Avrupa Birliği var.

Zirai ilaç kalıntısı nedeniyle Türk ihracatçısı her iki pazarda ciddi sorunlar yaşıyor. Yapılan analizlerde kalıntı limitleri aşıldığı için ihraç edilen ürünler geri gönderiliyor.

Türkiye, 42 milyon ton yaş meyve ve sebze üretiyor. Fakat, sadece ihraç edilen 2 milyon tonluk ürünü ilaç kalıntısı için ana-lize tabi tutuyor. İç piyasada tüketilen 38 milyon tonluk ürün doğru dürüst analiz edilmiyor. Çünkü tüketici de bunu talep etmiyor. Böyle olunca, zaman zaman ilaç kalıntısı olan ürünler ihraç ürünüyle karışıyor.

Rusya veya Avrupa Birliği bunu yakalayınca ve ürünü geri gönderince kıyamet kopuyor. Daha dün yaşadığımız bu olay üzerine bir televizyon kanalında yapılan açık oturumda bu işleri bilen bir ziraatçinin açıklaması ise son derece ilginç; "Geri gönderilen ürünler iç piyasadakilerden kat kat iyi"

Yani Rusya’daki tüketici Türkiye’de tüketilen tarım ürünlerindeki zirai ilaç kalıntısını öğrendiğinde dehşete düşmemesi olanaksız..

Çayyolu’nda Pazar yeri cumartesi günlerinin ötesinde bomboş.
Bu konuda son zamanlarda Belediye Başkanımız Fethi Yaşar’ı sık sık ziyaret edip, bölge ile ilgili önerilerimizi sunuyoruz. Burada haftada bir "organik tarım ürünleri pazarı" açılabilir, Çayyolu halkı da buradan yararlanabilir, diyoruz. Sağolsunlar önerimizi olumlu karşılıyorlar.

Önerimiz olumlu karşılanıyor, ama biz tedirginiz…
Açılan Pazarda kesinlikle "organik ürünler" pazarlanmalı. Bilindiği gibi organik ürünler aynı zamanda "sertifikalı ürünler" adıyla da anılmaktadır.

"Doğal ürünler"le "organik ürünler" birbirine karıştırılmamalıdır, çünkü iki ürün birbirinden farklıdır.

Daha önce kurulmuş bütün bu tür pazarlarda yozlanma yaşanmıştır. Fotokopi yoluyla çoğaltılan sertifikalar organik olmayan ürünlere iliştirilerek tüketicinin aldatılması yoluna gidilmiştir.

O nedenle Çayyolu’nda kurulacak olan "Organik Ürünler Pazarı" son derecede disiplinli olmak zorundadır. Belediyeyi sık ziyaret edişimizin altında yatan gerçek de budur.

Hatırlarsınız; Çayyolu’nda bir zamanlar adını bölge dışındakilerin koyduğu bir "Sosyete Pazarı" vardı. Bu pazardan amaç, ödeme güçlüğü çeken tekstil fabrikalarının nakit açığını kapatmak üzere her cumartesi günü özellikle de marka ürünler TIR’larla Çayyolu pazarına getirilir ve son derece ucuz fiyata satılırdı. Pazarın ünü kısa sürede Ankara sınırlarını aştı. Pazarın kurulduğu günlerde o çevrede park yeri bulmak imkansız gibiydi.

Ne oldu? Birileri pazarda stand kapabilmek için yarışmaya, standlar korkunç paralara el değiştirmeye başladı. İstanbul’da kilo ile satın alınan tişörtler, giysiler, bu pazarda tane hesabı satılmaya başlandı. Çoğu döküntü mallar yoluyla tüketicinin aldatılması söz konusu olduğunda belediye başkanı "sosyete pazarını" kapatma yoluna gitti.

Halbuki disiplinli bir çalışma yapılmış olsaydı, o Pazar halen faaliyette olabilirdi ve vatandaş da bundan yararlanabilirdi.

Bu yaşanmış bir örnektir.

Organik ürünler konusunda da benzer şeyler yaşanmamalıdır.
Öğrendiğimiz kadarıyla, bahar ayları ile birlikte Pazar günleri Çayyolu Pazar yerinde organik ürünler pazarı kurulması için belediyede çalışmalar yapılmaktadır. Ancak aynı gün bu pazarın yanında ikinci el eşya ve el emeği ürünlerin sergileri de açılması da düşünülmektedir.

İnsanlar pazarda ürünlerini para kazanmak için sergilerler. Yukarıdaki proje bu şekilde uygulandığında, o Pazar yeri sadece organik ürünler pazarı haline döner ama içinde organik ürün falan da kalmaz, bir ayda yozlaşır. Bir daha da böyle bir pazarın kurulması olanaksız hale gelir…

Çünkü el emeği ürün satmaya çalışan bir kadın, orada kendince 1 liralık domatesin 5 liraya satıldığını gördüğünde sektör değiştirme yönüne gidecek ve yozlaşma asıl bu noktadan başlayacaktır.

Çayyolu’nda alıcısı olmayacağı açık olan ikinci el pazarında da benzer şeyler yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Üstelik ikinci el pazarının müşterisi bizim gördüğümüz kadarıyla Çayyolu dışından olacak, bu da belli sıkıntılara yol açacaktır. Bunlara son derece dikkat edilmesi gerekiyor...

Çayyolu Haber Bülteni

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.