Haberler


TEK DİL TÜRK DİLİ
  • Yorumlar: 0
  • 13 Mart 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2188
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

TEK DİL TÜRK DİLİ

0 0

Yazıma önce ulusların dilinin anayasası sayılan sözlerle başlamak istiyorum. Bir ulusun, bir devletin bütünlüğünü sağlayan sadece ve sadece “dil” dir. Eğer dil tartışması yapılmaya başlanmışsa o devleti çökertmeye yönelik, bölmeye yönelik bir eylem var demektir. Böyle bir durum devleti bölmeye götürür, böyle bir durum milleti ayrıştırmaya götürür. Buna izin verilemez, böyle tartışmalara izin verilemez ve süratle bu tartışmalara son verilmelidir.

Ve tarihimizin sayfalarında kısa ama anlamlı gezinmeye başlıyorum. Karamanoğlu Mehmet Bey’e kulak veriyorum. “ Bu günden sonra divanda, dergahta, bergahta, mecliste meydanda Türkçe’ den başka dil konuşulmaya”.

Dolanıyorum yurdumun dört bir yanını, çarşıyı, pazarı, köyü, şehri ve sonra Karamanoğlu Mehmet Bey’i düşünüyorum, o fermanını düşünüyorum. Tarihin sayfalarını çevirmeye devam ediyorum. 1876 yılında çıkarılan Kanuni Esasının 18.maddesine gözüm takılıyor. Bu madde şunu diyor;

“Devlet hizmetlerinde istihdam olunmak için devletin lisan-i resmisi olan Türkçe’yi bilmek şarttır.” Böylece Türkçe resmi dil haline getirilirken diğer dillerden söz edilmiyordu. Ancak bu düzenlemeye rağmen uygulamada gelenekler sürdürülmüş bu durum Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına kadar devam etmişti.

Tarihin sayfalarından ayrılıyorum. Toprağımızı, bayrağımızı konuşulan Türkçemizdeki adeta bir hançer gibi saplanan yapmacık yabancı kökenli kelimeleri düşünüyorum. Dilimizin talan edildiğini gördükçe içim yanıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar seçilerek gelip iki dil zırvasına varan hain emellerini dile getirenlere gerekli cevabın verilmeyişine içim daha da yanıyor. Ve ben etrafımda Karamanoğlu Mehmet Bey’leri arıyorum. O’nun gibilerin çoğalıp, sel olup akmasını istiyorum.

Ve güzel dilimi, Türk Dili’ ni düşünüyorum. Benim Türkçe’m dünyanın en eski kültür ve yazı dillerinden birisidir. Lehçeleri ile birlikte iki milyon kelimeye sahiptir. Bu özelliği ile Türkçe’miz bir dünya dili konumundadır. Ural-Altay diller grubunda olan Türkçemizin korunması için ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Türk Dil Kurumu’ nu kurmuş ve dilimize verdiği büyük önemi şöyle ifade etmiştir. “ Milli duygu ve dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin milli ve zengin olması milli duygunun gelişmesinde başlıca etkendir.” Türkiye’mizin bugününe baktığımızda dilimizin dünyanın süper gücü sayılan bazı ülke dillerinin etkisi altında kaldığını görüyoruz. Bu etkileşimin Türk Dili üzerindeki yıkıcı tesiri çok açıktır. Türk gençliğine düşen asli görevlerden birisi de Batı kültürünün olumlu yönlerini alırken hiçbir milli değerden ödün vermemektir. Unutulmamalıdır ki dilimizin talep görmesinin yolu, diğer uluslara, üstünlük sağlamış, siyasi ve kültürel açıdan ileri gitmiş bir medeniyet olmaktan geçer, bu yol her Türk’ün değişmez yolu olmalıdır. Türkçemiz buna layıktır. Bunun için yorulmaya hazırız. Unutmayalım ki dağlara tırmanmayan uzakları göremez.

Gelelim, kendimden ayrı görmediğim, Türklerin akraba toplumu olan Kürtlerin konuştuğu; bir dil olmayan Kürtçe’ye. Kürtçe bir dil değil bir iletişimin kelime haznesidir. Şöyle ki, Yusuf Ziyaeddin Paşa’nın Türkçe-Kürtçe sözlükte yer alan 5900 kelimenin:

% 22’si Farsça

% 20’si Arapça

% 17’si Türkçe

% 8’i özel isim

% 22’si Suryanice, Rumca, Ermenice, Rusça, Fransızca

% 11’i Zazaca ve menşei bilinmeyen kelimeler olduğu görülmüştür.

Yani Kürtçe bir ağızdır. 5-6 lehçesi vardır ve her lehçede şive değişiktir. Zazacayı Kürtçe diye algılamaya yönelik bir aldatmaca kimsenin gözünden kaçmamaktadır. Amaç kendi aralarında bile bir dil birliği olmayan toplumun sözde ana dil yutturmacasının taraf bulmasıdır.

Gelelim başka bazı ülkelerin tek millet tek dil politikalarına. Amerika Birleşik Devletleri’nde 115 milyon İspanyol yaşamaktadır. Ana dilleri İspanyolca’ dır. Ama bu ülkede 2007 yılında çıkarılan İngilizce Dil Birliği Kanunu;

i) Az gelişmiş bölgelerin dil farkı nedeni ile daha geri kalmaması için.

ii) Tek dil İngilizcenin etnik grupları bir ülkü etrafında birleştireceği için.

iii) Vatandaşlık şartının asıl unsuru dil olduğu için İngilizce’nin resmi dil olarak bilinmesi ve konuşulması şartını öngörmektedir.

Almanya tüm etnik grupların, Alman yasalarının verdiği haklardan yararlanması için Almanca bilme ve konuşma şartını getirip okullarında Türkçe dersini kaldırmıştır.

Slovenya’da ev dışında Slovence dışı dil konuşana 5.000.-Euro ceza uygulanmaktadır.

Fransa, etnik dilde kanal yayınını yasaklamıştır. Paris’teki bir mahkemede sanıklar aralarında Korsika dili konuşunca dışarı atılmışlardır.

Bu ülkeler ve daha bir çok ülke böyle yaparak kendi ana dillerini korumakta, milletlerinin birliğini korumayı hedeflemektedirler. Bizdeki koruma kalkanları niye delik deşik? Biz niye Kürtçe eğitim sistemi için zorlanıyoruz? Biz niye Kürtçe TV ve Radyo yayınlarına izin veriyoruz? Biz kendi milli birlik ve dirliğimize saldırılara niye izin veriyoruz? Biz niye daha sağlam geleceği kurgulayamıyoruz? Ve bilmiyor musunuz ki iki dil yılanlarda olur. Bilmiyor musunuz ki Türkiye Cumhuriyeti’nin tek resmi dili vardır. O’nun adı da  Türkçe’dir! Eğer uyuyorsanız uyanın artık!

Reşat Özkan

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.