Haberler


“Partiyi yıpratan bedelini öder!”
  • Yorumlar: 0
  • 25 Şubat 2012 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1959
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

“Partiyi yıpratan bedelini öder!”

0 0

Dün Hürriyet Gazetesi’ni ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,kurultay öncesi şunları söyledi:

Yumruğumu vuracağım

Zamanı gelince yumruğumu masaya vuracağım. Benim için henüz zamanı gelmedi, her şeyin bir zamanı var. Partide özgür tartışma ortamı var. Buna her zaman saygı duyarım ama tartışmaların partiyi yıpratacak noktaya gelmesini doğru bulmam. O noktaya kim getirirse bedelini öder.

Gelmeleri lazım

CHP'de bir devrim yapıyoruz, demokratikleşme devrimi. Bu devrimin yaşanacağı salona gelip oy kullanmayan arkadaşlarımızın vicdanları, yürekleri tarih boyunca rahatsız olacaktır. Gelip ‘evet’ ya da ‘hayır’ demeleri lazım, ciddi değişiklikler yapıyoruz. Bütün siyasi partilere örnek olacak değişiklikler yapıyoruz. Hiçbir partide gençlik kotası yok, biz koyuyoruz. Kadın kotası yükseliyor, erkek yapılı siyasetin içinden, erkeklerin oylarıyla kadınların siyasette ön plana çıkartılması Türk siyasi tarihinde önemli bir gelişmedir.

Tarih affetmez

Delegelerimizin bazıları sağlık ya da benzer nedenlerle kurultaya gelmeyebilirler. Bir mazereti olmayanlar ise her iki kurultaya gelip özgürce eleştirilerini yapmalı. Yani birileri çıkıp ‘Beni tarih affetmezse affetmesin, gelmeyeceğim kurultaya’ diyebilir. O arkadaşlarımız için ise söyleyeceğim ‘Biz kimseye kin tutmayız’ olacaktır. Her 2 kurultaya da arkadaşlarımız katılmalıdır. Her 2 kurultay için de söylüyorum, tarih affetmez sözünü.

Zarar vereni affetmem

Samimi olarak söylüyorum kimsenin tereddüdü olmasın, parti disiplini içinde kalındığı, partinin kimliğine zarar verilmediği, bir saygı üslubu içinde eleştirilerini yönelttikleri müddetçe herkesin, her zaman, başımın üstünde yeri vardır. Ancak partiye zarar veren, kişisel tartışmalarını sürdürme isteğinde bulunanları affetmeyeceğim. Yumruğumu masaya vuracağım, ancak daha erken.

Yürürlük tarihi

Taslak metinde tüzük değişikliklerinin ‘34’üncü Olağan Kurultay’da yürürlüğe girmesi’ yönünde bir düzenleme vardı. Ancak arkadaşlarımıza talimat verdim, bakıyorlar. Değişikliklerin bir kısmının 1 Mart’tan itibaren yürürlüğe girmesi konusunda hukuksal bir sorun olur mu, bakıyorlar. Değişikliklerin tümünün 1 Mart’tan itibaren yürürlüğe girmesi de söz konusu olabilir.

Köşk’e aday olmam

Daha fazla belediye başkanlığı çıkarmak hedefimiz var. Ankara, İstanbul, İzmir gibi yerlerde belli çalışmalarımız var. Başarısız olursam elbette genel başkanlığımızın sorgulanması sonucunu doğurur. Oy oranlarına bakarak bir değerlendirme yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Gerçi daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimi de olabilir. (Gülerek) Eğer olursa CHP’nin de bir cumhurbaşkanı adayı olur. Ancak ben olmam, öyle bir şey yok.  

49 madde değişiyor

Parti okulu açtık. Demokratik bir CHP açısından tüzüğün 49 maddesini değiştiriyoruz. Sol biraz daha toparlandı, CHP’nin çatısı genişledi. Türkiye’nin sorunlarıyla ilgili çözümlerimiz belirlendi, önerilerimiz projelendirildi. Kürt Sorunu konusunda en mantıklı çözüm önerisi getiren parti biziz. Meclis’te bir uzlaşma komisyonu kurulması, akil adamlar komisyonu oluşturulması önerisi getiren biziz. Eskiden AB’de ‘CHP sosyal demokrat parti midir?’ diye tartışılırdı. Artık bu durum da ortadan kalktı. Avrupa’ya rahat gidemeyen artık AKP’dir. CHP rozetiyle Doğu, Güneydoğu’da gezmek mümkün değildi, şimdi Türkiye’nin her yerinde rozetlerini gururla taşıyorlar.

Hürriyet  hatırası

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti yöneticileri, kurultay öncesinde dün Hürriyet’i ziyaret etti. (Soldan sağa) Faik Öztrak, Yalçın Bayer, Gürsel Tekin, Okan Konuralp, Birgül Ayman Güler, Metehan Demir, Kemal Kılıçdaroğlu, Nihat Matkap, Saffet Korkmaz, Ömer Tuncay Ceylan, Nuray Babacan ve Uğur Ergan Hürriyet’in terasında fotoğraf çektirdi.

Çocuk üzerinden hesaplaşma olmaz

12 yıllık temel eğitime ilişkin teklifi de değerlendiren Kılıçdaroğlu, “28 Şubat’la hesaplaşmayı doğru bulmuyorum. Çocuklar üzerinden hesaplaşma yapılmaz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Amaç çocuğun özgürleşmesine engel olmak. Çocuk okula gitmeli, gerekirse arkadaşıyla kavga etmeli, şiir okuduğunda arkadaşlarının ve öğretmeninin alkışını aldığında gururlanmalı. Çocuklar için okul sadece bir eğitim öğretim aracı değil, özgürleşme aracıdır. Çocukları kendi siyasi ideolojisi çerçevesinde yetiştirmek için yasa getirmek doğru değil” dedi.

Okan Konuralp/Hürriyet

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.