Haberler


Metin Altay'ın Not Defterinden...
  • Yorumlar: 0
  • 15 Haziran 2010 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 628
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Metin Altay'ın Not Defterinden...

0 0

Mesa Koru’da durmayan otobüsler
Mesa koru kavşağında şehirlerarası otobüslere inip-binmek hâlâ mümkün olmuyor… Bazı firmalar, hafta içi promosyonlarıyla mesela, Ankara-İstanbul gidiş dönüş 25 TL ye bilet satıyor. Yani İstanbul’a 25 liraya gidip geliyorsunuz ama o otobüse binebilmek için AŞTİ ye 40 TL taksi parası veriyorsunuz. Dönüşte tekrar taksi ve toplam 80 lira AŞTİ ulaşım gideriyle bir İstanbul seyahati sadece gidiş-geliş 105 TL’yi buluyor.
Ankara’nın diğer çıkışlarında, örneğin, Samsun yolu, Konya yolunda terminal dışı iniş-binişlere ses çıkaran yok! “Haber Bülteni”  daha önce resimli ispatlı duyurdu.Tepkiler üzerine belediye meclisinde alınan kararla Koru da  otobüsler duracaktı ve taksi bekleyecek “cepleri” Büyükşehir’in bir şirketi, yapacak ve işletecekti... Ne oldu, hâlâ Mesa’da yolcular AŞTİ’ye zorlanıyor, alınan kararlar verilen sözler neden uygulamaya yansımıyor?

Ekonomi iyi ama bankalar neden telaşlandı?!
BANKALAR, kart sahiplerini (visa-master) günde en az on sefer arıyor. Kart alacaklarının sigortası için ‘telefonda ikna çalışmasını’ taciz boyutuna vardırıyorlar. Bankaların birden bire alacaklarının derdine düşmesi, tahsiliatı garantiye bağlamak adına sigortayı devreye sokması bir kaygı değil mi? Kart sahiplerinin ödeme güçlüğünün artacağından şüpheye düştüler belli ki.. Sigorta, yeni bir gelir, yeni bir ürün ama ekonominin nereye varacağının da bir göstergesi? Dünyanın hiçbir ülkesinde bankaların bu kadar ‘kaynağı’ yoktur. Vatandaştan küçük küçük tırtıklanıyor. Her şey aleni ve bilinerek yapılıyor. Zaten bankaların karlarına bakarsanız maşallah karlılıkta rekor kırıyorlar! Bir faaliyet sonucu mu, kredi mi veriyorlar? Maalesef hayır... Vatandaştan bir yolla haberimiz olmadan yaptıkları kesintilerle... Bunun adını ‘vurgun dünyası’ koyarsak yanlış yapmamış oluruz değil mi?

Vatandaş soluk almak istiyor
Tarihe tanıklık eden turistik gezilerde, yüce Atamızın her vesileyi, milletin gelişmesi, çağdaşlaşması ve uygarlaşması uğruna nasıl değerlendirdiğinin örnekleriyle buluştuk… Yalova’daki “Yürüyen köşk”, asırlık çınarın dallarına zarar vermemek için,  Ata’nın talimatıyla yürütülüp ağaçtan uzaklaştırılmış, o dönemde resmen şimdiki teknolojiler zorlanmış. “Millet olma” uğraşına çok önemli katkı sağlayan bir örnek çalışma yapılmış…

Bugün, yeşil alanların, plan tadilleriyle uluslararası büyük sermaye gruplarının taleplerine kurban verilerek, yerine AVM veya saçma yapıların kondurulduğu, rant ekonomisi sonuçlarına bakınca; Kurucumuzun ve felsefesinin, yeni kuşaklarca hiçe sayılması karşısında içimiz yanıyor.

Öte yandan, hassas ve duyarlı belediyelerin öncü olduğu, örnek ve takdire şayan proje ve faaliyetler ise, vatan ve millet sevenleri, biraz olsun rahatlatıyor… Yalova’daki Belediye’nin örnek çalışmaları diğer belediyelere yol gösterecek türden. “99 travmasından” sonra küllerinden doğan şehirde, “samimi gayretler” göze çarpıyor. Sadece “Yürüyen köşk” için yapılan titiz bakım onarım bile bunun kanıtı… Çay bahçelerinin bolluğu ve oraları dolduranlar, panayır havasının rengine renk katıyor..

Özellikle Ankara için çıkarılacak dersler var.. Boş ve ruhsuz parklar yapılıyor ama Ankaralılar bir çay içecek yere hasret ve kapalı alana mahkumlar… “Uzaklarda” yeniden yapılmış suni mesire yerleri, yoksul vatandaşın işine yaramıyor çünkü ulaşım maddi-manevi problem… Açık hava çay bahçesi hayalleri ve istekleri hemşerilere çok görülmemeli... Boş ve büyük parkların bir köşesi, rant kaygısından uzak, belediye-üniversite işbirliği ile oluşan “işletmelere” ayrılmalı. Çayyolu-Eryaman ve Ankara’nın bütününde çay bahçeleri hizmete sunulmalı... Belediyeler böyle talep ve seslere kulak vermeli ve gereğini yapmalı...

Barış 1 parkı
Yenimahalle Tapu binasının hemen arkasındaki “Barış 1 parkı” için Yenimahalle Belediyesi Park Bahçeler Müdürülüğüne teşekkür ediyoruz. Önceki yönetimin elinden, bir sitenin otopark talebi sebebiyle yok edilmek üzereyken büyük gayretlerle kurtarmayı başarmıştık. Daha sonra yeniden yapıyoruz diye altı üstüne geldi içine, kırıp dökerken iş makinaları girdi, 20-30 yıllık ağaçlar bu “tadilatla” köklerine verilen zararlar yüzünden kuruyup öldü. Çevresinde ne çit kaldı ne duvar, yolgeçen hanına döndü… Bütün bunları anlattığımız yeni yönetim, mahallenin sesine kulak verdi, üzerine titredi. Şimdi çitlerini taktılar, güvenlik görevlileri tahsis ettiler (nöbet saatleri şimdilik yetersiz ama hiç olmamasından iyi…). Parkına gözü gibi bakanlar adına emeği geçenlere, Yenimahalle Belediyemize teşekkürler…

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.