Haberler


Mehmet Haberal’a İlişkin Bir Anı
  • Yorumlar: 0
  • 14 Nisan 2009 12:12
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1626
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Mehmet Haberal’a İlişkin Bir Anı

0 0

Emre Kongar
14 Nisan 2009


Ergenekon denilen operasyonların sonuncusunda adları öne çıkanlar:

Prof. Türkan Saylan…

Prof. Mehmet Haberal…

Prof. Ferit Bernay…

Prof. Fatih Hilmioğlu…

Prof. Mustafa Yurtkuran…

Türkan Saylan cüzzam konusunda bir dünya otoritesi…

Bir sivil toplum kuruluşu kahramanı…

Bir lider…

Sadece sağlık konularına değil, Türkiye’nin en önemli yaralarından biri olan yoksul çocukların, özellikle de kız çocuklarının eğitimsizliği sorununa eğilmiş…

Ulusal ve uluslararası pek çok ödülün sahibi…

Prof. Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi kurucusu ve rektörü…

Prof. Ferit Bernay, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi eski rektörü…

Prof. Fatih Hilmioğlu, Malatya İnönü Üniversitesi eski rektörü…

Prof. Mustafa Yurtkuran, Bursa Uludağ Üniversitesi eski rektörü…

Hepsi aynı zamanda binlerce hayat kurtarmış olan tıp profesörleri, Atatürk’e, çağdaşlığa inanan aydınlar…

Bu isimleri bütün Türkiye tanıyor…

Kimini az, kimini çok…

Ben de hepsini tanıyorum…

Hepsine saygım ve sevgim büyük…

Hepsi insanlığa, Türkiye’ye, eğitime, üniversitelere büyük katkılarda bulunmuş bilim insanları…

Bütün bu isimler arasında Prof. Mehmet Haberal’ın benim için özel bir yeri var:

Hacettepe Üniversitesi’nde birlikte çalıştık…

Çok genç bir cerrahken kendisini tanıdım…

Yetişmesine tanık oldum…

Hastalarına, çalışma arkadaşlarına nasıl yürekten bağlı olduğunu gözlemledim…

Üniversite’nin Yanık ve Transplantasyon ünitesini o kurmuştu…

O zamanlar Türkiye’de yapılması hayal olan canlılardan canlılara ve kadavralardan canlılara böbrek nakilleri konusunda mucizeler yaratmıştı…

Organ nakli konusunda tıbbi başarılarının yanında bu amaca dönük olarak sayısız örgüt, dernek ve vakıf kurdu, ulusal ve uluslararası pek çok ödül kazandı…

Başkent Üniversitesi, kurduğu son eğitim anıtıdır.

Çalkantılı 1970’li yılların sonları…

Bir yılbaşı gecesi…

Geceyarısına yarım saat var…

Hacettepe’de, bir hasta ziyaretinden hızlı adımlarla çıkıyor, aile arasındaki ev yemeğine katılmak üzere telaşla hastahanenin kapısına yöneliyorum…

Tam kapının önünde Mehmet Haberal’la karşılaşıyorum…

Elinde kutular, o da hızlı adımlarla içeri giriyor…

Yeni yılını kutladıktan sonra, “Hayrola” diyorum, “Yılbaşı gecesi ne yapacaksın?”

“Ameliyat ettiğim hastalara ve nöbetçi arkadaşlara pasta getirdim. Yılbaşını onlarla kutlayacağım” diyor…

Gözlerim yaşararak kucaklıyorum kendini hastalarına ve mesleğine adamış olan bu müstesna arkadaşımı…

İnsanlık ve Türkiye Mehmet Haberal’a minnettardır.

Emre Kongar - CUMHURİYET

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.