Haberler


Kral Übü! Seçmeler...
  • Yorumlar: 0
  • 10 Haziran 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2190
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Kral Übü! Seçmeler...

0 0

Fransız yazar Alfred Jarry’nin “Kral Übü” temsilinin yeniden sahnelenmesinin zamanı geldi! Neden mi?

Dünkü “Sözcü” gazetesinin başlığında “Keseyle altın dağıtıyorlar” deniliyordu. Haber, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın, AKP’lilerin keseler içinde seçmene altın dağıttığını açıklamasına dayanıyordu. Daha önce, et, şeker, pirinç, buzdolabı dağıtılıyordu. Şimdi de altın!

Kral Übü” oyununda kitlelerin, iktidar peşinde koşanların dağıttıkları “et ve altını sus payı olarak almaları” anlatılır. Ankara’da AST sahnesinde Asaf Çiğiltepe’nin uygulaması ile ilk kez sahnelendiğinde izlediğimiz bu oyunda, 18. yüzyıl Fransası’nda burjuvazinin “özgürlük, kardeşlik, eşitlik, demokrasi” gibi temel söylemler ile kitleleri nasıl kandırdıkları izleyiciye aktarılır.

Kral Übü’nün, örneğin “Askerlere söyle ilk önce hacetlerini yapsınlar, sonra ulusal marşı söyleyebilirler” gibilerden sözleri de kitleleri etkiler. Kuklaların ağırlığındaki oyunda toplum “übüleşir”, yani “sürüye” döner…

Oyunun temel iletisi “eğer iktidar et ve altın dağıtıyorsa, artık güvenilir olmaktan çıkmış” demektir!

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan basına yansıdığı tarihlerdeki bazı sözlerinin ardından seçime gidiyor:

12 Şubat 2006… Partisinin Mersin Merkez İlçe Kongresi’ne gelişinde, “Çiftçinin hali ne olacak? Hangi yüzle geliyor buraya” diye bağıran vatandaşı yanına çağırdı. Mustafa Kemal Öncel adlıvatandaş ile şöyle konuştu:

Başbakan: Böyle bağırılmaz ki terbiyesizlik yapma! Öncel: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin. Başbakan: Artistlik yapma! Öncel: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim. Başbakan: İyi bir sanatçısın! Öncel: Tarım Bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz?

Başbakan: Lan terbiyesizlik yapma! Öncel: Lan mı? Başbakan: Evet! Öncel: Lan mı? Canın sağ olsun… Başbakan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın? Öncel: Ne zaman?Başbakan: Şimdi.Öncel: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? 2 senedir anamız ağlıyor.Başbakan: Hadi ananı al git buradan! Öncel: (Polisler götürürlerken…) Lan diye hitap etme. Ayıp be! Kim vuruyor, kim vuruyor? Kolum ameliyatlı. “Sayın Başbakan” diye hitap ettim, “lan” diye hitap etti. Benim karşıma çıkacak güce sahip değil, hangi yüzle geldi buraya? Halkın sesi oldum!

02 Aralık 2009… Ankara’da grup toplantısında: “Memleketin hangi meselesine yönelik bir çözüm öneriniz, projeniz var Allah aşkına? Tembel, çapsız, kifayetsiz, vizyonsuz muhalefetten hiçbir ülkeye fayda gelmez, bu bir gerçektir. Bizi ülkeyi bölmekle suçlayan zevat, Sivas’ın ötesine gitmeye çekiniyor. Tunceli’yi haritada bile gösteremez!”

03 Şubat 2010… Grup toplantısındaTEKEL işçilerine: “Şubat ayı sonuna kadar sabredeceğiz. Bu ülke yolgeçen hanı değil. Bana ve partime edep dışı davranamazsınız!”

27 Şubat… Genel Merkez’de“İfade özgürlüğü var” diye başladığı konuşmasında gerilimi köşe yazarlarının yarattığını ileri sürdü, medya patronlarına seslendi: “Maaşlarını sen veriyorsun. Yarın feryat etmeye hakkın yok…” dedi.

03 Mayıs… Parti grubunda 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü Hitler’e benzetti.

18 Ağustos… TÜSİAD’a “bitaraf olan bertaraf olur” diye yüklendi.

18 Mayıs 2011…  Ankara Ticaret Odası’nda “Bir ülkenin başbakanı anma törenine gider de bir korgeneral ayağa kalkmaz mı? Kalkması gerekir. Kalkmadığı takdirde bedelini öder. Bedelini de ödedi. Çanakkale’de anma törenlerine gidiyoruz, bu beyefendi ayağa kalkmadı. Ondan sonra gereği yapıldı o ayrı mesele. Ama şimdi bakın gideceği yeri o da buldu.” (Gel de Übü’ye hak verme!)

4 Mayıs… Kastamonu’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na: “Kendisinden önceki başkan (Baykal) beline hâkim olamayıp genel başkanlıktan gitti. Hâlâ bu medya, hâlâ bu siyasiler insanın özeline karışıyorlar diyor. Yahu kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özeli oluyor? Kendi eşiyle değil yahu. Buna nasıl kendi özeli dersin. Bu genel, genel.”

10 Mayıs 2011… Zonguldak mitinginde, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın adaylığında Süleyman Demirel hakkında konuşuyor: “Çete sanığı! Ecevit’i hayatta iken üzerine beton döküp öldürmek istedi! (…) 80 yaşında bir zat var. Ayakta zor duruyor, Anlamışsınızdır, CHP’nin çete sanığı adaylarına kefil oluyor diyor.”

11 Mayıs… Afyonkarahisar’da “Ülkenin anasını ağlattı, şimdi akıl hocası… CHP milli şefini değiştirdi. Bu ülkenin anasını ağlattı. O zat şu anda CHP’ye hocalık yapıyor”.

21 Mayıs… YGS’de şifre skandalı ile ilgili olarak Milliyet’ten Abbas Güçlü için:“Mensubu olduğu yayın organının televizyonunda da köşesinde de sürekli bu işi takip etti. Mahşeri vicdanda mahkûm olacaktır. Gelecekte de bedelini çok ağır ödeyecekler tabii!”

1 Haziran…  * Haliç Kongre Merkezi’nde Hopa’da yaşanan gerginlik üzerine Kılıçdaroğlu’nun “Rüzgâr eken fırtına biçer” sözlerine karşılık: “Ben onun kadar edepsiz, alçak, ahlaksız değilim!’

* İstanbul mitinginde Kılıçdaroğlu’na: “Yanına aldığın bu sanatçı müsveddeleriyle mi ayakta kalacağını sanıyorsun?”

4 Haziran…  * İngiliz The Economist dergisinin “CHP’ye oy verin” çağrısına: “Bu nasıl pervasızlık? Meğer Kılıçdaroğlu uluslararası çetelerin de projesiymiş!”

* Yazar Nuray Mert’e tepki: “Açık açık söylüyorum, bu mertlik değil, namertliktir. Böyle bir izansızlık, densizlik olur mu?”

* Hopa’da polis müdahalesine tepki gösteren Dilşat Akşat için: “Ankara’da bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem!..”

***
Pazar günü oyumu CHP’ye vereceğim. Ama CHP’nin kazanmasını istemiyorum! Neden mi? Kılıçdaroğlu’nun, Yunanistan’da Yeorgios Papandreu’nun 2009 seçiminden sonra kucağında bulduğu ekonomik bunalımla karşılaşmasını dilemiyorum! Çünkü, “übüleşme” süreci işliyor...

 Özgen ACAR
Cumhuriyet

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.