Haberler


Korku Dalgası…
  • Yorumlar: 0
  • 12 Nisan 2009 12:07
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2398
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Korku Dalgası…

0 0

Hikmet Çetinkaya
14 Nisan 2009


O bir eğitim gönüllüsüydü…

Ne zaman karşılaşsam gözlerinin içinin güldüğünü görürdüm…

Yıllardır hasta olmasına karşın beyniyle, yüreğiyle ayakta duruyor, oradan oraya koşuyordu.

Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenmiş, İstanbul’dan Ankara’ya, Edirne’den Van’a şubeler açmıştı.

Prof. Dr. Türkan Saylan’dan söz ediyorum…

Türkan Saylan’ın gitmediği kentlere, yardımcısı Türkel Minibaş giderdi.

Paneller, toplantılar, burslar.

Türkan Saylan ve Türkel Minibaş yaşamlarını yoksul aile çocuklarının eğitimine adamışlardı.

Yıllarca aynı yolda yürüdüler..

Özellikle Güneydoğu’da okula gönderilmeyen kız çocukları için çaba harcamışlardı.

Türkel Minibaş kansere yenik düştü, o güzel gözlü arkadaşımızı yitirdik.

Üç saattir televizyon kanallarından adına “Ergenekon” denilen 12. dalgayı izliyorum.

Türkan Saylan’ın Arnavutköy’deki evinde polis, CD, kitap, dernekle ilgili yazışmaları topluyor…

Türkan Saylan yıllardır hasta. Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Cumartesi günü doktorunun izniyle evine geldi. Dün sabah hastaneye dönecekti.

Sabahın köründe polisler konutunu bastı…

Polisler, Saylan’ın evinde beş saat arama yaptı.

Gözaltı listesinde 40 ad var…

Öne çıkan adlara bakıyorum…

Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, eski Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Ferit Bernay, eski Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Prof. Dr. Erol Manisalı, Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer.

Tümü de Atatürkçü, yurtsever, laik adlar…

Yeniden başa dönüyorum…

Türkan Saylan ve Gülseven Yaşer…

İkisi de laik ve çağdaş eğitime önem veriyordu.

Türkiye’de eğitim sistemini ele geçiren Fethullahçıların hedefiydiler.

Türkan Saylan ne darbeciydi ne de darbe yanlısı.

Dediği şuydu:

“Ne şeriat ne darbe!”

Son konuştuğumuzda şöyle demişti Türkan Saylan bana:

“Ne olursun, ne darbe ne şeriat sloganını sık sık kullan yazılarında. En kötü sivil rejimler, en iyi askeri rejimlerden iyidir.”

Ben de kendisine şu yanıtı vermiştim:

“Yaşamım, darbeciler ve darbe heveslileriyle mücadeleyle geçti. Eskiden demokratik örgütlenmeleri yapanlar komünist olmakla suçlanırdı, şimdi ise Ergenekoncu olarak. Elmalarla armutlar karıştırılıp toplum sindirilmeye çalışılıyor. Fethullahçılara ve hükümete karşı tavır alırsanız, size Ergenekoncu yaftası yapıştırılıyor.”

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin tüm yurttaki şubeleri neredeyse aranıyor…

Polis kimi şube yöneticilerine şöyle diyor:

“Kapınızı kilitleyip gidin!”

Bu bir baskı ve gözdağı değil mi?

ÇYDD, büyük küçük işadamlarından, sanayicilerden yoksul aile çocukları, işçi, memur çocukları için burs parası alıyor, binlerce çocuğu okutuyordu.

Şimdi ne olacak?

O işadamları, sanayiciler, varsıl insanlar, “başıma iş açmayayım” deyip ürkecekler.

Çünkü fişlenecekler!..

Fethullahçılar da böylece amaçlarına ulaşmış olacaklar!

Yazımı yazarken Soros’un Çocukları, liboş tayfası, dinciler ve tarikatçılar aynı telden çalıyorlar:

“Cumhuriyet mitingleri sivil mitingler değildir, bunlar darbecilerin sivil uzantılarının düzenlediği gösterilerdir.”

Türkiye’de bir korku imparatorluğu yaratıldı…

Türkiye’de laik demokratik cumhuriyeti savunmak, tarikat okullarına karşı laik ve çağdaş eğitim sistemini korumak, Atatürk devrimlerini savunmak sizi terör örgütü sanığı yapabilir.

Bu ülkede demokrasiyi ve özgürlükleri savunduk yaşamımız boyunca.

Askeri darbelere, devlet içindeki örgütlü çetelere karşı çıktık, mücadele ettik!

Türkan Saylan’ın dediği gibi:

“Ne şeriat ne darbe!”

Hikmet Çetinkaya-CUMHURİYET

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.