KIZILAY istikametinden gelip Sıhhıye Meydanı istikametine giden hat üzerinde bulunduğumuzu düşünürsek yolun sol tarafı olan Sıhhıye Orduevi sonrası ve sağ tarafı olan Sağlık Bakanlığı önünde yeni yapılmakta olan iki adet büfe görmekteyiz. Kamu düzenine ilgisiz ancak ranta bir o kadar ilgili olan yetkililere sorum şudur ki bir büfenin açılabilmesi için o bölgede gerekli nüfus yoğunluğu ne olmalıdır ve bu yoğunluk bu bölgede nasıl tespit edilmiştir?
Orduevi istikametinde yaklaşık 50 m’lik bir mesafede 3 tane, Sağlık Bakanlığı istikametinde 2 tane büfenin bulunmasında ne tür toplumsal ihtiyaçlar tespit edilerek bu büfelere oralara konma izni verilmiştir? Ucunda bir rant kokusu olduğunu hissettiğim bu oluşumda ne tür bir kamu yararı düşünülmüştür?
Buradan sevgili Ankara’lılara çağrım şudur ki bizler yani kentin kalıcı sahipleri bu ranta ve bu peşkeşe tepki göstermediğimiz sürece bu tür oluşumlar her köşede bit gibi türemiştir ve türeyecektir.

İŞTE ÖRNEK...

Kurtuluş Parkı’nın Kurtuluş İtfaiyesi’ne bakan kısmında yaklaşık 2-3 yıl önce getirdiler büfeyi kondurdular, sonra birileri yıktırdı. Aradan iki hafta geçmeden aynı büfe tekrar yapıldı. Şimdi ise bir marketin kapsama alanı kadarlık bir bölümü masa ve sandalyelerle donatmış durumda. İşte Sakarya Meydanı 3 ay öncesine kadar büfeden geçilmiyordu. Nasıl oldu ise temizlendi. Her belediye kendi sorumluluk sahası için bir izin çıkarıyor sonrasında etraf büfeden geçilmiyor. Ardından gerekli denetimlerde yapılmadığından bu arkadaşlar yayıldıkça yayılıyor. Meydanın ortasında (Sakarya Meydanı), parkın kıyısında (Kurtuluş Parkı, Güvenpark, Zafer Parkı), kaldırımın tamamında (Sıhhıye Köprüsü üzeri) insan yerine büfe gördüğümüz bu günlerde Ankaralılardan beklentim şudur ki bu tür sorunları ve soruları birbirlerine değil de yetkililere sorarak onlarda takipçileri olduğumuz düşüncesini yaratmamız gerekmektedir. Aksi takdirde bu zihniyet mutfağınızın yanına bile büfe açar.
İsmi saklı (Hürriyet/Yalçın Bayer)