BUNALDIK ABİ!

Bu yazıyı yazmaya başlamadan TRT3 ten TBMM’indeki konuşmaları dinledim. Konuşmalara ara verince TRT Müzik kanalına geçtim.  Sunucunun yanında birisi dalgıç ve müzisyen olan  3 kişilik ekip “canlı müzik yayını” yapıyordu. Hani bu terörle mücadelede toplu olarak, birlikte hareket edilecekti ya? Şimdilik 24 ölünün üzüntüsü böyle mi hissedilir?

Halbuki sabah özel bir kanalda Sayın Bülent Ersoy’un olması gereken program ertelendi. Bu da ilgililere kapak olsun. Başbakan’ın Kazakistan ziyaretini ertelemesi ne anlam ifade eder? Şeytan’ın avukatlığını yaparak söyleyeyim: Sayın Başbakan TRT Müzik kanalını mı  seyrederek konuyu inceliyor? Kaldı ki bir gün önce de 5 ölü verdik.

Hayatımın en zor yazılarından birini yazıyorum.

Değerli okuyucularım!

Şu sözleri son 30 yılda kaç defa duydunuz?

“Bu badireyi atlatacağız, terörle mücadele kararlılıkla devam edecek, sıcak takip dahil her türlü operasyon devam ediyor. Bu kan yerde kalmayacak. Bütün kurumlarımız bunu takip ediyor. Komutanlar bölgededir. Kara, hava harekâtı devam ediyor, devam edecek. Bu bir savaş değil terördür. Terör bitecek, ama zamana ihtiyaç var. Terör sadece hükümet meselesi değil. Terörün arkasında  olan uluslar arası güçler var. Bu nedenle Türkiye iç ve dış mücadeleye  devam edecek. Teröre destek veren ülkeler Çanakkale’yi unutmasınlar. Terörün karşısında adam gibi durarak bu işi yapacağız.” Bu sözler, Hükümet adına Başbakan yardımcısına ait.

Bakanlar; “Güvenlik güçleri saldırılara zamanında karşılık verdi.” Nah verdi? “Ankara’da kırmız alarm.” Sanırım çay sohbeti.

Sayın Başbakan: “Sağduyu içinde olun. Öfkenize hakim olun. Metanetinizi koruyun. Vakarınızı koruyun.” “Sayın başbakan ‘Acıyı çeken bilir.’ ‘Dayanılması en kolay acı, başkalarının çektiği acıdır.’” “Sanayi bakanı  Karşılığını misliyle alacaklar.”

Sayın Cumhurbaşkanı: “Bize bu acıyı çektirenler, bunu misliyle çekecekler.”

Ey ahali! Biz bunları 30 yıldır dinliyoruz.

Ey bizi yönetenler! Dirilin. Fedakârlık yapın. Kimin ihmali, kimin kusuru var. Bunu bulun. Hesap sorun. Kimdir? Kimlerdir?  Cumhurbaşkanları mı?, Başbakanlar mıdır? Bakanlar mıdır? Milletvekilleri midir? MİT midir? Genel Kurmay Başkanı ve kuvvet komutanları mıdır?

Kimdir? Bulun bunları kimdir? Bulun da ifşa ederek cezasını “misliyle” verin

Neredeyse asker yaşında olanlar, sivil ve asker sayısı eşittir. Bu gençleri kontrole etmek kimin görevi?  Ankara’da oturup, Trabzon’daki birinin yerini bulan, telefonunu dinleyen, göz rengini tespit eden Türkiye bu konuda neden başarısız?

Burada kim olursa olsun, bu kanın durması için feda edilecek kadar önemli görülmüyor mu yoksa?

Alaeddin USTA