Prof. Dr. Faruk Mendi’nin Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Yalçın Bayar’a gönderdiği mektup, alkışlanacak cinstendir. Söz konusu yer birkaç fidanın bulunduğu arsa değil, Çayyolu’nun park alanıdır. O nedenle de Prof. Dr. Faruk Mendi son derecede haklıdır. Kaldı ki, o park alanının çevresinde –manzaramız kapanmasın endişesiyle hareket edecek- hiçbir konut yerleşimi bulunmamakta, cami, okul, askeri alan ve işyerleriyle çevrilidir. Bölgenin park alanlarından biri daha bu şekilde yağmalanmış, halkın gözünden kaçırılarak bir tatlıcıya adeta ikram edilmiştir.

Caminin ikiye böldüğü alanın iki yanı da planlarda park alanı olarak görünmektedir. Bir taraf iş merkezi yapılırken, diğer taraftaki ağaçlar da sökülerek lokanta inşaatı başlatılmıştır. Bölge planları incelendiğinde bu açık seçik görülecektir.

Alanda bulunan ağaçlar nereye nakledilmiştir? Daha önce de cami yapımı sırasında yerinden hoyratça sökülüp göstermelik bir şekilde Kafkas Sitesi’nin yanına nakledilen insan boyunu aşmış sedir ağaçlarının tamamı kurumuş bulunmaktadır. Bölgedeki talan ve yağma maalesef bu şekilde yapılmaktadır.