Haberler


“Büyük Mağazalar Yasası”nın çıkması halinde toplumun kazancı ne olacaktır?
  • Yorumlar: 0
  • 03 Mart 2011 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1789
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

“Büyük Mağazalar Yasası”nın çıkması halinde toplumun kazancı ne olacaktır?

0 0
Yıllar önce Amerikadada süren iç harp ile birlikte ve harp sonrası insanların ihtiyaçlarını temindeki güçlüğü fark eden girişimciler, ihtiyacı duyulan ve yükleyebildikleri kadarını at arabalarına yükleyip onların ayağına gidip satış yapmayı başarmışlar ve bugün global bir sisteme oturan Büyük Mağazacılığın ilk adımını atmışlardır. Hatırlanacağı gibi, bizde de bunun benzerini İşviçre çıkışlı Mıgros mağazalarının, otobüsden bozma seyyar mağazalarının mahalle aralarında dolaşıp satış yapması da aynı prensibe dayanmaktaydı.
Türkiyenin Büyük Mağazalara ilk ilgisi 1973 yılında olmuş ve o zamanın Ticaret Bakanı olan Sn. Naim Talu tarafından Büyük Mağazaları teşvik yasası hazırlanmış, bu konuda Devlet Planlama Müsteşarlığı görevlendirilmiş, DPM da konuyu hazırlaması için TEKSER firmasına havale etmişti. Tahminen 2 yıl sonunda hazırlanan iki ciltlik taslak pek beklentileri karşılamamış olacak ki hiç bir ilerleme kaydedilemeden rafa kalkmıştır. Bu ara Belediyeler Kanununa dayanarak “ Halka ucuz gıda malzemeleri” temin etmek için İzmirde Tanzim satışları A.Ş.ünvanının kısaltılmışı olan TANSAŞ kurulmuş, bunu İstanbulda Kadıköyde İstanbul Belediyesinin kurduğu Tanzim Satış Mağazaları takip etmiş ve Kadıköydeki mağaza sonra Mıgros’a devredilmiştir. Belediyelerin asli görevleri arasında olan bu konuda Beşiktaş Belediyesinin kurduğu BELTAŞ da güzel, fakat işletmesini bilmediği için devamı getirilemiyen örneklerden biridir. Sonunda BELTAŞ da özel sektöre devredilerek tarih olmuştur. O zamanlarda belediyelerin bu güzel girişimlerini devam ettirmesine vesile olacak eğitim kurumları ve onların piyasaya süreceği eğitilmiş iş gücü olmadığı için proje bir ayağı olmadan yürütülmeye çalışılmiş ve işletmelerin devamı sağlanamamıştır. Gerçi şu anda dahi Türkiyede bu konuda eğitim veren, sektöre eğitilmiş eleman sağlayan bir eğitim kurumu yoktur. Tüm yabancı sermayeli Büyük Mağaza işletmelerinin insafı ile ve onların müsaade ettiği seviyeye kadar yerli insan gücü yetiştirilmekte, kendimize özgü bir sistem kurulamamaktadır. Yanlız iki üniversitenin master seviyesinde verdiği eğitim, sektörün asıl ihtiyaç duyduğu kadroları karşılamamaktadır.
Her ticari müessesesinin ana hedefi karlılıktır, eğer karlılık olmassa;
Gelişme olmaz, çalışanların itici gücü kalmaz, yatırım olmaz, dolayısıyle yurt ekonomisine ve istihdama katkısı olmaz.
Büyük Mağazalar çok çeşitli mal gruplarını satan satış noktalarının bir araya gelip bir AVM bünyesinde toplanmış ve halka arz edilen yerlerdir. Bu gibi yerlerin bir çerceve kanunu olmalı, halkın sağlığını koruyabilmeli, daha verimli ve ucuz mal arz etmeye yönelik çalışmalıdır. Bu hedefe varılması için, çalışanların da çok iyi eğitilmiş olması şarttır.

Büyük Mağazalar Kanunu toplum için neyi kapsamalı diye düşünürsek, yukarıda verilen öngörülerin detaylarına inerek konuyu daha da açmakta fayda görüyorum.

1)Bence Büyük Mağazalar tiplerine göre 4 ana gruba ayrılmalıdır ve ruhsatları da ona göre verilmelidir.

- Satışa sunduğu ürün özelliklerine göre olanlar. ( yanlız beyaz eşya- yanlız giysi-yanlız elektronik-yanlız gıda-yanlız ayakkabı- yanlız mobilya gibi)

- Sürekli indirim mağazaları ( Discount mall) her çeşit ürünü satabilen, ara giderleri ortadan kaldırıp gerçek indirim sağlayan ve bunu tahhüt eden mağazalar.

- Moda mağazalar ( Fashion shop mall) iç ve dışa dönük, Vergi iade yetkili ( Tax free) olmalıdır.

- Her türlü ürünü satabilen çoklu-çeşitli ürün yelpazesi sunabilen mağazalar.

2)Büyük Mağazalarda çalışan veya çalışacak personelin % 85’i eğitimli, diplomalı veya sertifikalı olmak kaydıyle Türk vatandaşı olma mecburiyeti getirilmeli. ( Bugünkü şartlarda mevcut mağazalara Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılacak protokol ile, eğitim süresi sonuna kadar süre verilmeli.)

3)Her mağaza ürün çeşit ve sayısı dikkate alınarak A-B-C ve D olarak gruplandırılmalı ve ruhsatına yazılmalıdır. A grubu en üst seviye ürün stoku ile çalışan bir mağazayı temsil eder.

4)Her satış noktası, sattığı ürün için Sanayı ve Ticaret Bakanlığının tayin ettiği GARANTİ süresi boyunca müşterisine, 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu ( Yenilenmesine ihtiyaç var) çercevesinde sorumlu olmalıdır.

5)4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu, konu ile ilgili tüm kurumların, sivil toplum kuruluşlarının önerileri alınarak yeniden düzenlenmelidir. Bu yenilemenin Büyük Mağazalar Kanunu ile parelellikte olması kaçınılmazdır.

6)Mağazalar sınıflandırılmalarına göre belli bir oranda Türk malı ürün ve Türk markası ürün kullanma zorunluluğu getirilmelidir. ( Bu oranların tespit öncesi için geniş çapta bir araştırma gerekmektedir.) Turkquality mümkün olan her ürün gamında desteklenmelidir.

7)Mağazaların maliyetini ve ürün fiyatını artıran şartlardan ve en önemlisi “Raf parası” uygulamalarının önüne geçilmelidir. Bunun net bir yaptırım karşılığı da kanuna getirilmelidir.

8)Kurumlara Mağaza içi hırsızlığa kesin çözümler getirme ve tedbir alma zorunluluğu getirilmeli ve bunu TCK ile ilişkilendirilmelidir. Mağazalarda masum görülen hırsızlıklar, özellikle gıda satan mağazalarda alış veriş yapar gibi yapılan hırsızlıklar, ahlakı açıdan toplumda bir aşınmaya sebeb olduğu gözlenmiştir.

9)Mağazaların yıllık bazda hırsızlık, fiayat indirimi ile zarar olarak gösterdikleri miktarlara bir yasal limit getirilmeli, bu oran yıllık ciroları üzerinden hesap edilerek tespit edilmelidir. Bu sayede vergi kaybı kısmen dahi olsa önlenmelidir.

10)Büyük mağazalar Kanununa tabi mağazalar, iş yerleri, bina ,ürün, personel ve müşterilerinin güvenliği için 5188 sayılı yasa çercevesinde Güvenlikci çalıştırma veya kendi güvenlik teşkilatını kurma zorunluluğu getirilmeli.

11)Büyük Mağaza Kanununa tabi yerler 3.şahısları kapsayacak ve toplam kapasitelerini kapsayacak bir ALL RİSK sigortası yapma mecburiyeti getirilmeli ve kasaların görünen bir yerine, hangi sigorta şirketine sigortalandığı belirtilmelidir. Sigortayı AVM idaresi yapmış ise iştirakçiler tarafından ciroları ve risk grubu bazında taksim edilmelidir.

12)Gıda satan mağazaların gıda reyonlarının sanitasyon ve hijyen konusunda devamlı kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu konuda “İş esnasında eğitim” ( On the Job Training) yapılmalıdır. Bunun için bir diyetisyen mağaza bordrosunda olmalı ve olası bir olumsuzluktan direk diyetisyen sorumlu tutulmalıdır.

13) Tekerlekli müşteri ürün taşıma arabaları, özellikle gıda reyonunda kullanılanlar ayda en az iki (2) defa yıkanma ve dezenfekte edilme mecburiyeti getirilmelidir. Bu işlem sertifikalı sanitasyon firmalarınca yapılmalı, herkesin göreceği bir yere dezenfektasyonun yapıldığı günler, yapan firma adı ile gösterilmelidir.

14)Kanuna her mağazanın teşhir veya satışa sunduğu ürünün raf fiyatının geçerli olacağı, kasaya gidildiğinde farklı bir fiyatın geçerli olmayacağı belirtilmelidir.

15)Mağaza içi promosyon veya tanıtım bankoları ilgili ürün reyonunda veya ona en yakın yerde olması şartı getirilmelidir.

16)Devamlı İndirim mağazaları hem parekende hem de toptan satış yapabilmelidir. Bu tür mağazaların kesinlikle şehrin Nazım Planına göre şehir dışına taşınması şarttır. Bugünkü durumda bu sınıfta çalışacak mağazalar varsa onlara zaman tanınması gerekecektir.

17)Bu kanuna tabi olarak çalışacak tüm mağazalar, mall’lar veya AVM her türlü kredi kartını kabul etme mecburiyetinde olmalıdır. Taksit veya promosyon oranları veya bonus oranları farklı olabilir, ama bankalar kanunu çercevesinde onay almış her türlü kredi kartını kabul etme şartı getirilmelidir. 

18)Halkın müprem ihtiyacı olan ürünler ve onların markaları ürün bazında Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tespit ve sınıflandırılmalı ve bu liste her ay yenilenip Resmi Gazetede ilan edilmelidir. Bu gibi ürünleri satan mağazalar kendi stok/satış (Ratio) oranına göre stoklarında bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Örneğin, falanca marka diş macununu, ayda 100 adet satan bir mağaza ve bunu temin süresi 2 ay ise stoğunda 200 adet bulundurma zorunluluğu getirilmelidir. Eğer o ürün herhangi bir sebeble üretimden kalkmış veya üretici imalatından vaz geçmiş veya ürün üretmekte zorluğu varsa bu tüm müşterilerin görebileceği bir sabit yerde gayet net bir izahla tüketiciye bildirilme zorunluluğu getirilmelidir.

19)Tüm AVM ler kapsadığı satış noktaları kapasitesine göre, münferit Büyük Mağazalar ise sunduğu ürün çeşidine ve aldığı mağaza sınıfına göre oto park yeri temin etme zorunluluğu getirilmeli ve bu husus ruhsatına da ilave edilmelidir.

20)Türkiye artık Büyük Mağazalar Kanunundan mahrum bırakılmamalı, bir an önce siyasi partilerin programına girmeli ve son yıllarda bu yasal boşluktan yararlanıp mantar gibi biten AVM lerin bir disipline, yasalara uygun hale getirilmesinde yarar görüyorum. Ardı arkasına açılan o kadar çok AVM de halkın merakını çekmiş ve hafta sonları, tatil günleri bu yerler ziyaretci akınına uğramıştır. Bu merak, yöre halkını, yaşadığı şehrin güzelliklerinden, parklarından, müzelerinden ve doğasından uzaklaştırmıştır.

T. Doğan İDİL 
Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.