31 EKİM 2010 günü Bursa’dan gelecek yolcumu karşılamak üzere saat 17.00 de AŞTİ’ye gittim. AŞTİ girişinden ücretsiz park yeri girişine kadar ancak 30 dakikada gelebildim. Ücretsiz park yeri girişine geldiğimde görevli trafik polisi ile AŞTİ otoparkını işleten firma görevlileri ve vatandaşlar arasında çıkan tartışmalar, günümüzün gelişmiş Türkiyesine ve Başkentine yakışmayacak düzeyde idi. Şöyleki:

• Trafik Polisi haklı olarak görevini yapmaya çalışmakta, ancak ücretsiz 70 dakikalık otoparkın girişinin çok ters yerde olması ve tahsis edilen alanın dar ve yetersiz olması nedeniyle kilitlenen trafiği açmak için elinden gelen tüm iyiniyetiyle çaresizce çırpınmakta,
• Gelen yolcusunu karşılamaya, giden yolcusunu uğurlamaya gelen vatandaşlar ise 2 dakikalık yolda 30 dakikadan fazla beklemeleri ve otobüslerini kaçırma korkusu ile haklı olarak stres ve sıkıntı yaşayarak kornaya basmakta,
• AŞTİ otopark görevlileri ise ücretsiz otopark dolu olduğundan vatandaşın ücr etli bölüme yönlendirilmesi için görevli polise baskı yapmakta ve hakaret etmekte olup, günü en kazançlı nasıl kapatırız hesapları yapmakta.

Zaten kapasite olarak yetersiz olan AŞTİ’nin, Ankara Büyükşehir Belediyesince Eskişehir yolu üzerinde Çayyolu-Mesa’da yolcu indirilip, bindirilmesini yasaklaması ile bayramlarda ve özel günlerde bu yetersizlik dahada göze batmakta, Çayyolu halkının cezasına diğer Ankaralılarda ortak olmaktadır.

Hiç olmazsa bayram ve özel günlerde araçları Çayyolu-Mesa’da yolcu indirip bindirmelerine müsaade edilse, AŞTİ’deki, mevcut sıkışıklığın en az yarıya ineceği aşikardır. Biz Çayyolulularla beraber tüm Ankara halkınında çile çekmemesi için Ankara Büyükşehir Belediye başkanının mevcut tutumunu bir kez daha gözden geçirmesini dilerim.

Ali DEMİR