ESKİŞEHİR YOLU MANHATTAN OLACAK MIŞ


Sadece yüksek bloklar dikmekle Manhattan olunamaz ; olunsa olunsa ancak Demet olunur !

Ama bu demek değildir ki
Eskişehir yolu Manhattan olamaz !

Olabilir ama  önce oturup Manhattan Manhattan nasıl olmuş bir belgeselini  dikkatle izlemek gerekir ...

Beyaz Zam(bak)lar Ülkesinde (Atatürk'ün Askeri Okulların Müfredatına Konulmasını Emrettiği Kitap),
adlı kitabı okumanız lazım

bir avuç insanın bataklık bir araziyi nasıl dünyanın en zengin arazilerden biri kaline getirdiklerni ....

çayyolu gençliği


fazla söze gerek yok
rakamlar konuşur

gençlik 1 sefer yaşanır....

sağlık köşesi  :


arsamı var da  ortada a cancağzım
öyle ya devled hastanesi yaptırttalım......

kulaklarınıza pamuk tıkayı mı  uyuyacaz :

akıllı sayaç meselesine kıl oldum abi kıl bu emekli  derneklerine üye olan amcalar ve teyzeler  bu yazıyı eğer oku duysalar daha şimdiden yandık demektir .

m 'adamlar zaten sabaha karşı yatıp öğlen exanına doğru uyanıyorlar  şimdi kahvaltılarını  öğlenle birleştirip   akşama kadar gezecekler
ondan sonra saat 22:00 oldu mu gelsin kirli çamaşırlar gelsin kirli bulaşşıklar

ancak bizim sitede hala annesinin margarinin kullanan tüketiciciler car

2100 ler 2200 ler  gündüz bile  çamaşırları sıkmaya bi başladımı  bütün blog  saallanmaya  başlıyor

Sn Koru'lu, ne denildiğini anlamaya bile çalışmadığı "neden yeni bir örgütlenme" başlıklı yazının bir yerinden cımbızla aldığı bir cümleyi kişisel eleştiri aracı haline dönüştürerek, başkaları adına ahkam kesiyor.

eski muhtar'ın sağlık emekçisinin eşi az gayret sarfetmemişti diyor?

adeta, sağlık ve sosoyal tesisiler yaptırma ve yaşatma derneğinin başkanıymış gibi davranıyor.

Peki, sn. koru, eski muhtar beyin eşi devlet hastanesi yaptırmak için uğraş verirken siz ne yapıyordunuz. Şimdi sağlık tesisileri yaptımak için uğraşıyor musunuz?

Parasız Eğitim İstiyoruz dedikleri için Ferhat ile Berna kaç aydır tutuklular biliyor musunuz?
Tam 19 aydır.
Ve bu gün mahkemeleri var.

Özgürlüklerine, ailelerine kavuşmaları dileğiyle.

Resmiye hanım,  iyi de bu ay ki dergisinde Engin UÇ'un kendisi de yeni bir örgütlenmeye ihtiyaç var diyor.
Napcaz şimdi?

Koru'lu rumuzuyla yazan,önce adınızı veya baş harflerini yazarsanız perde arkasından değil,açıktan eleştiri yöneltmiş olursun bu bir.İkincisi,bu defterde ağzı olan konuşmuyor,sık olmasa da Çayyolu ile ilgili fikirleri olanlar da yazıyor."bilenler bilir baştada koru sitesi sakinleri iyi bilir eski muhtarımız ali bey in eşi sağlık emekçisydi ve sınır kasabalarından birine tayini çıkarılan devlet hastanesi arsamıza  devlet hastanesi yaptırmak için az gayret sarf etmemişti."diyorsunuz.Kullandığınız mişligeçmiş zamana ve bilenler bilir demenize bakılırsa,konu epey eski bir zamana ait.
O halde,ben de size soruyorum;o kadar gayretin neticesi ne oldu?Bırakın devlet hastanesini, şimdilerde ortada devlet hastanesinin arsası bile yok.
Neden,Köprülerin altından çok sular aktı,sağlık politikaları çok değişti.Benimsemesek de eleştirsek de artık bu işler kar güdüsüyle,özel sektör tarafından"yatırım","girişim" zihniyetiyle yapılıyor.Veya yazımızda da belirttiğimiz gibi, üniversite ve belediye gibi kurumlarca.
Bunların idame ettririlmesi de ayrı bir konu.Bugün üniversitelerce bölgemize açılan sağlık tesisileri bile tam donanımlı değil,Acil servisleri yok.Böyle bir ortamda,Sağl. ve Sos.Tesis "Yaptırma ve Yaşatma" gibi çok iddialı bir konuda dernekleşmek,vakit doldurmaktan öte ne ifade eder ben de bunu Çayyolu'luların takdirlerine bırakıyorum.Bu konuda farklı düşünüp,eleştiri yaparak bir anlamda bu tür dernekleşmeye sahip çıktığınıza göre bir soru daha sormak istiyorum;Acaba Çayyolunda dernekleşme kanalıyla hangi sağlık ve sosyal tesis yapılmıştır. Özel sektöre ait kaç tesis vardır?

buşon ücreti


haftada bir iki akşam bölgemizde hizmet veren işletmelere dostlarımızla beraber takılıyoruz
bu işetmelerin çoğu müşteri olarakbizim  lokantaya dışardan kendi getirdiğimiz  içecekler  için alınmasını istediğimiz  açma ücretini  ( buşon ücreti ) kabul etmiyorlar  ve
"dışardan içeçek getirmek yasak"
diyorlar.

halbuki ; buşon ücreti dünyanın her  köşesine en  lüxs otellerde dahi  bir tüketici hakkıdır

lütfen yayımlarmısınız 

yemesini içmesini bu kadar bilen çayyolu halkının  mutfakla ilgili bir derneği olmaması çok üzücü