Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • HAKKIMI HELAL ETMİYORUM (1)
    Cümle emeklilerle, dar gelirlilerle, asgari ücret alanlarla alay eder gibi milletvekilleri kendilerine ve emekli aylıklarına, durumun vahametini bildiklerinden, kaşla göz arasında kıyak bir zam yaptılar.

    Zammın duyulduğu gün rastlantı radyo açmıştım. Radyocu, dinleyenlerinden gelen mesajları okuyordu ve her üç mesajdan biri milletvekillerine ağır bir biçimde giydiriyordu. Sesi oldukça yaşlı bir kadın radyoya bağlandı ve o ses o kadar saftı ki sadece şunları söyledi: “Hakkımı helal etmiyorum.”

    Bu saflık karşısında gözyaşlarımı tutamadım; bu zammı yapanların ve keyifle yiyeceklerin, umurundaydı sanki. Hakkını helal etmiyordu. Bu onun için bir insana söylenebilecek en ağır sözdü. Büyük bir olasılıkla sesinden öyle anlaşılıyordu; beyaz başörtüsüyle beş vakit namaz kılan, komşuları açsa gözüne uyku girmeyen, bir tas çorbayı mutlaka ama mutlaka komşunun çocuklarına sunan, kocasının emekli maaşıyla geçinen bir Türkiye yurttaşıydı ve hakkını helal etmiyordu.
    ./.
    Tarih: 27 Aralık 2011 01:19 Ekleyen:
  • * Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 91'ncı yıldönümü dolayısıyla "Garnizon Koşusu" geçen yıl 27 Aralık'ta düzenlenmemişti.

    * Mustafa Kemal Atatürk'ün Ankara'ya gelişinin 91. yıldönümü kutlamalarındaki etkinlikler kapsamında yer alan "seğmen alayı yürüyüşü" trafik bahane edilerek iptal edilmişti.

    * 'Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi'nin 91. yıl dönümünde Ulu Önder'e alışveriş merkezi (gordion) ziyaret ettirildi!
    Makyajla Atatürk'e benzetilmeye çalışılan bir oyuncu alışveriş merkezinin önüne serilen kırmızı halıda yürüyüp halkı selamladı. Vatandaş ilkokul müsameresini andıran gösteride Atatürk'ün kullanılmasına ve bu yolla müşteri toplanmasına tepki gösterdi.

    Kısacası; bazı gelenekler önemlidir ve devamı gerekir. Zira gelenekler gündelik hayatla ilgili bazı zorluklar doğursa da, bu zorluklar o ülkenin yurttaşlarının gözüne batmaz. Çünkü Ulusal ve duygusal bağlar, maddi bağlardan değerlidir. 27 Aralık 1919’un 91’inci yılında; bir genelge çerçevesinde 91 yıldır yapılan Garnizon Koşusu’na “Mahalli Kutlama” kapsamında yasak getirilmesi, bu günün tarihsel önemini unutturabilir mi?Mustafa Kemal Paşa’nın 91 yıl önce Samsun’da yaktığı bağımsızlık ateşinin sıcaklığını, tüm benliklerinde hisseden ve bunu her yıl Başkentin Atatürk Bulvarı’nda “temsili olarak” Gazi’yi tekrar karşılayan Seymenlerin görkemli ve heyecan verici geçişlerinin engellenmesi sizce hangi zihniyetin ürünü olabilir?”
    Tarih: 27 Aralık 2011 00:16 Ekleyen:
  • NİMET, KÜLFET  (BÖLÜM 2)

    Dolayısıyla bu yapılanın vicdani olmadığı gibi hukuki bir dayanağı da yoktur.
    Aktif görevlerde bulunan üst bürokratların maaşları eşitsiz de emeklilerininki eşit midir?
    Veya aktif görevdekilerin maaşlarını artırmak gerekmektedir de emeklilerinkini artırmaya gerek yok mudur?
    Emekliler refah içinde midir?
    Tersine asıl emeklilerin maaşlarında ciddi artışa ihtiyaç vardır.
    Artık net bir biçimde anlaşılmalıdır ki, insanların tepkisi, maaşlarının düşüklüğünden ziyade eşitsizliğedir, adaletsizliğedir.
    Tasa da ve sevinçte bir olmayışımızadır.
    Birileri hep nimetlerden yararlanırken, birilerinin hep külfetleri yüklenmesinedir.
    İptal isteminin temel dayanağı bu eşitsizlik olmalıdır !..

                                ***

    Tarih: 26 Aralık 2011 23:59 Ekleyen:
  • NİMET, KÜLFET   (BÖLÜM 1)

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, emekli milletvekili maaşlarına ilişkin düzenlemeyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onaylaması halinde iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıklamış.
    Aklın yolu bir..
    Ancak, Anayasa Mahkemesine yapılacak başvurunun gerekçeleri çok iyi hazırlanmalı,eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilmelidir.
    Zira, eşitlik sadece eski ve yeni vekil emeklilerinin maaşları arasında değil, memur ve işçi emeklileri arasında da sağlanmalıdır.
    Yoksa, tek başına vekil maaşlarında eşitlik, adaletsizlik doğurur.
    O nedenle, hem tutarlılık göstermek, hem de sağlam bir hukuki gerekçe oluşturmak için, CHP’nin bir konuyu daha iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine götürmesi  gerekir.
    O da birkaç önce yayımlandığında, Eğitim Sen v.s gibi memur dernekleri dışında, kimsenin üstünde durmadığı, kamuoyuna "eşit işe eşit ücret kanunu" gibi "havalı" bir isimle takdim edilen 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamedir.
    Bu kararnameyle, kamu görevlilerinin mali haklarında düzenlenme yapılıyor adı altında, sadece üst düzey bürokratların maaşları, aynı unvanı taşıyan, ancak daha yüksek maaş almakta olan bürokratların maaşlarıyla eşitlenip, ciddi oranlarda artış yapılırken, memurları büyük kesimi mağdur edilmiştir.
    Dahası, bu maaş zammı farklarından emekli primi kesilmemek suretiyle, artışlar emeklilere yansıtılmamıştır.
    Bu uygulamanın geçmişte bir tek örneği yoktur.
    Memura verilen zam her zaman emeklisine de verilmiştir.
    Dolayısıyla bu yapılanın vicdani olmadığı gibi hukuki bir dayanağı da yoktur.  ./..
    Tarih: 26 Aralık 2011 23:59 Ekleyen:
  • 06  ANKARA SAYFASI




    MİLLETVEKİLİ PROFİLİ

    BÜYÜK UMUTLARLA  İSTANBUL DAN ANKARA YA GELEN VEKİL UMDUĞUNU BULAMAMIŞ , BEKLENTİLERİNE CAVAP VERMESE BİLE  VATAN UĞRUNA HAMAM ÖNÜNDE GAZ LAMBASI İLE AYDINLATILAN KÜÇÜK BİR EVDE KALIYORDU...
    Tarih: 26 Aralık 2011 23:58 Ekleyen:
  • ... sayın vekil sen bir kişisin ve asıl görevin zaten seçim bölgeni herz aman adım adım dolaşmak değil mi

    seçmenlerini başkent ankara ya kadar neden yoruyor
    sun seçmenine telefonunu olsun bitsin değil mi

    bu şekilde seçmen seni memletetten  telefonla arar ne konuşacaksanız konuşursunuz plır biter  değil mi

    illa memleketten  eşe dosta dahasıda düşmanlara  meclisteki saltanatını  göstermek için 
    zavallı seçmeni ayağına kadar çağırmaya lüzüm yok ki
    değil mi

    bırakın beyler bırakın  kokmuş bu ayakları
    yermisiniz  diyosanız yemezler  artık yemezler
    Tarih: 26 Aralık 2011 23:56 Ekleyen:
  • arsızlar arsızları seçince manzara böyle oluyor efendim  yinede sözüm meclisten dışarı
    Tarih: 26 Aralık 2011 23:53 Ekleyen:
  • eski işine dön !




    ula dur sun  !

    bu vekiller deniz deki balık için vatandaşla pazarlık mı
    yaptılarda seçimden önce
    şimdi kalkmışlar vatandaşa liste çıkarıyolar ha  ??
    Tarih: 26 Aralık 2011 23:52 Ekleyen:

  • TEPKİLERE YANITA BAK!.. (BÖLÜM 2)

    5- Ülkemizde, benzin, elektrik, su, okul ücretlerinin, herkes için aynı olması karşısında, siz geçinemiyorsanız, asgari ücretle veya emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlar ne yapmalı?

    Hiç kuşku yok ki bu sorular çoğaltılabilir.

    Dileyenler yeni sorular ekleyebilir.

    Ama, işçi ve memur emeklileri çok güç koşullarda yaşam savaşı verirken, vekillerin maaşlarının, yangından mal kaçırırcasına artırılmasının etik olmamasının ötesinde, vicdanları yaraladığını göstermek için bu kadarı da yeterlidir!..

                                  ***
    Tarih: 26 Aralık 2011 20:00 Ekleyen:

  • TEPKİLERE YANITA BAK !.. (BÖLÜM 1)

    Biz bıraksak da olay bizi bırakmıyor; bu kez de MHP milletvekili Lütfü Türkan kıyak maaşı savunur açıklamalarda bulunmuş, bir liste çıkartmış, ..şu ev kirası, şu, elektrik, şu aracının benzini, seçim bölgesinden gelenlerin konaklama ve yol giderleri, sekreterlerinin telefonu, her gün takım elbise giymek zorunda olduğu için kuru temizleyici masrafları  falan…
    Kalan parayla ailece geçinmenin ne kadar mümkün olduğunu sormuş ve şunları söylemiş; “Ya bir firmanın lobiciliğini yapacağım. Ya da haram lokma yememe endişesi taşımıyorsan, pisliğe karışacaksın.”… “Ben maaşımı almadığım için bunu sizlerle paylaşmam daha kolay oldu. Takdir sizlerin.”

    Hemen söyleyelim bu vekil’in esas mesleği  “iş adamı”…

    Bu açıklamalar karşısında ister istemez akla şu sorular geliyor;

    1- Bu tür açıklamalar, maaş artışı olana kadar görev yapanları töhmet altında bırakmıyor mu?

    2- Milletvekili olabilmek için, partilere başvuru ücreti ve seçim harcamaları dahil ciddi tutarlarda para harcanması gerektiğinden, ülkemizde ancak hali vakti yetinde olanların siyaset yapabildiği göz önünde bulundurulduğunda, milletvekili seçilen bir kimsenin, alacağı maaşa zaten ihtiyacı olmadığı çok açık değil mi?

    3- Çıkar karşılığında lobicilik yapmak veya haram lokma yemek bir ahlak ve dünya görüşü meselesi olduğundan, maaşlar ne kadar yüksek olursa olsun, bunu yapacak kişi zaten yapmaz mı?

    4- Milletvekilinin seçim bölgesinden gelenlerin konaklama ve yol masraflarını üstlenmesi etik olarak yanlış bir iş ve aslında  bir sonraki seçime yatırım değil mi?
    ./..
    Tarih: 26 Aralık 2011 19:56 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!