bayramın üçüncü günü başladı ve şimdiye kadar gönderilen bayram mesajı sayı bine yaklaştı
ama içinde kes yapıştır kopyala olmayan mesaj ,
yani hazır lop olmayan kişinin kendi içinden çıkanları yazdığı mesaj sayısı yirmiyi geçmez
Tarih: 27 Ekim 2012 04:47 Ekleyen: Beğenme: 0
ASAYİŞ KİMDEN SORULUR?
1. Bölgemizde olaylar olmadan alınacak tedbirlerin uygulayıcısı Yenimahalle ve Çankaya Emniyet müdürlüklerine bağlı "Polis Noktalarıdır."
2. Bu Polislerin denetleyicisi kim? MÜLKİ İDARE AMİRİ Kaymakamlardır.
3. Peki Bu asayiş hizmetleri Çayyoluna yeterince veriliyor mu? HAYIR!!!
NEDEN?
*Birincisi Polis yetersizliği, Çayyolu bırakın ilçeyi bir çok ili geride bırakan nüfusu ile devasa bir kent olmuştur. NOKTAYLA VİRGÜLLE idare edilemeyeceğini görmüyor musunuz?
*İkincisi suçluların yasalardan aldıkları cüret ve buna karşı emniyet kuvvetlerimizin kendilerini geliştirememeleri ve yetersiz teknik personel?
*Üçüncüsü ise suçluları caydıracak olan MOBESE kameralarının nedense Çayyoluna kurulmaması.
Tüm bunları alta alta toplarsan ASAYİŞ'in gittikçe bozulduğunu göreceksiniz.Bir de uyuyan Çayyolunu uyandıramadık mı? O zaman suçlular bölgemizde cirit atmaya devam eder bizlerde arkalarından baka kalırız.
Tarih: 27 Ekim 2012 04:47 Ekleyen: Beğenme: 0
arkadaşlar yönetime bi geleyim sitenin bloglarında hem dini bayramları hemde resmi bayramları temelli kaldıracam
çünkü :
1) bloglarda birbirleriyle normal gündelik hayatta asansörde bile selamlaşmayan site sakinleri bayramda birbirlerine giderlerlermi hiç elbette gitmezler
2) hatta gitmek istememek içinde bizim bloğun yarısı bodruna yarısı istanbula yarısıda kerme körfezibe geri kalanıda yurtdışına kaçtı
bayram bunların neyine değilmi !?
Tarih: 27 Ekim 2012 04:46 Ekleyen: Beğenme: 0
îz bırakan kitap cümleleri...
bencede aynen............
doğru ama şunu da unutmamalı, bir evin penceresi kadar ışık girermiş içeri penceresi varsa tabi.
benim karanlığım yok,aydınlığın benim ,halt yemiş o kendi karanlığıdır. sense karanlığa ışık ol ki umut olasın
''gideceğin yoldan eminsen, engeller 'dinlenme noktan' olmaktan öteye gidemez. ''
Tarih: 26 Ekim 2012 22:11 Ekleyen: Beğenme: 0
NE DEMİŞTİLER;
Biz bayramları sovyetlerin eski sistem bayram kutlamaları gibi değil geniş halk kitlelerinin katılımıyla kutlayacağız.
Bayramları Hipodromlara, stadyumlara değil mahallelere, sokaklara çıkartıp halkın katılımıyla kutlayacağız.
İşte 29 EKİM'de sizin gittiğiniz hipodrom yerine halk 1. Meclise gidecek ellerinden tuttukları çocuklarıyla, anneleriyle BAYRAKLARIYLA Ata'sına gidececek ve siz korkmaya başadınız.
Neden Neden Neden,
Halkın bayram yapma özgürlüğüne dem vururken birden baktınız ki büyük halk kalabalıkları sizin koltuğunuzu sarsacak olmadı, şimdi de biz Valilik olarak Hipodromda bayram kutlayacağız siz de katılın diyorsunuz.
Nerede verdiğiniz sözler hani caddelerde sokaklarda kutlayacaktık biz BAYRAMLARI!!!
Tarih: 26 Ekim 2012 22:08 Ekleyen: Beğenme: 0
BAYRAKLARINIZI ÇIKARTTINIZ MI?
Haydi bu 29 EKİM'de bütün evlerden balkonlardan bayraklarınız sallansın, camlarınıza pencerelerinize ASIN bayraklarınızı.
ASIN Kİ ; bayrağa , Atatürk'e karşı düşmanlık ve kin besleyenlerin yanakları kızarın, yaptıklarından utansınlar.
HAYDİ ÇAYYOLU BAYRAKLARI ASMAYA!!!
Tarih: 26 Ekim 2012 22:07 Ekleyen: Beğenme: 0
bayrammı bayram hadi canım sende !
içimde umutdu o dost bildiklerim ama bayramda bile
bir telefon açmayı bile kendilerine zahmet sayıp sessiz bayram mesajları atmayı yeğlediler
mvarsa var olandan yoksa gidenden
eydana cıkalı asıl cehreler
yalanlar tükendi düştü maskeler
Tarih: 26 Ekim 2012 22:07 Ekleyen: Beğenme: 0
sevgili vatandaş
türkiye cumhuriyeti devleti din devletimi ki
dini bayramlarda resmi toplu taşıma araçları ücretsi< oluyorda resmi bayram tatil günlerinde neden resmi toplu ulaşım araçları ücretli oluyor
Tarih: 26 Ekim 2012 22:06 Ekleyen: Beğenme: 0
Nihat Genç: Top kumaştan bayramlık yazı
1
Uzun bayram günlerinde okumanız dileğiyle.
28 Şubat süreci hem mahkeme hem mecliste hala bitmeyen bir mağdurlar diliyle tartışılıyor. 28 Şubat bin yıl sürmedi ama ‘mağduriyet’ dili bin yıl sürecek gibi iddialı. Sorun şu, bunca ifade, itiraf ve yazıya rağmen hala samimi konuşabilen tek insan yok.
Yüzbinlerce düşman askeriyle dört taraftan işgal edilip İstiklal savaşı verenler dahi hem savaş halinde hem kurtuluş sonrası bu denli yaygara kopartan bir ‘mağduriyet’ dili kurmamıştı. Savaş bitince ‘haydi şimdi hasat zamanı’ deyip bir yandan tarlaların bir yandan piyanonun başına oturdular, haklı ve dürüst insanlardı, bu yüzden ülkeye şimşek gibi bir neşe yayıldı. Şimdi, iktidarın her bir aile bireyi, müstakbel eşleri, liberal dostları hepsi kovayla başımızdan mağduriyet döküyor, kırklanıyoruz, bitmiyor, darbecilik oyunundan usanıp yorulmuş halleri de hiç görülmüyor, kimleri dillerine dolasalar köleleriymiş gibi bir dil kullanıyorlar. Galiba yandaşları coşturan da hukukları sayesinde hepimizi ‘esir’ olarak kucaklarında bulmuş olmaları.
Ve 28 Şubat’ın kaynayan kazanına kimleri daha atalım konusunda tam bir mutabakat SAĞlanmış değil, bir yarışma düzenlenir gibi en pis manşeti kim attı tartışmaları da bir netice vermedi, yani tarla artık kendilerinin istediklerini damgalayıp ‘yabanotu’ yoluyorlar.
Devamını oku:
Tarih: 26 Ekim 2012 22:01 Ekleyen: Beğenme: 0
Neler Lazım
bir kilo kurban eti veya kasap eti
keçi, koyun, deve, dana, koç, tosun eti fark etmez
yarım kilo kuyruk yağı veya iç yağı
iki kaşık tuz
Tarifin Devamı İçin Tıkla »
Tarih: 26 Ekim 2012 21:57 Ekleyen: Beğenme: 0