Haberler


SON MANEVRA
  • Yorumlar: 0
  • 02 Mart 2012 00:00
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 1871
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

SON MANEVRA

0 0

Bu sabah gazetelere göz atarken Yenimahalle Belediye başkanının, ilçe başkanı adaylarından birinin elini havaya kaldıran fotoğrafıyla birlikte verilen, basın toplantısıyla ilgili haberin başlığı dikkatimi çekti;

Başkan, "Bu Kaleyi Vermeyeceğiz"  diyordu. Ne yalan söyleyeyim, birincisi, bir belediye başkanının ilçe kongresinde başkanlığa aday olanlara eşit mesafede durması gerektiğinden, böyle bir tercih açıklaması için çok haklı ve tutarlı bir gerekçesinin olması düşüncesiyle, ikincisi, bunun ancak, belediye yönetiminin bugüne kadar genel merkeze karşı yürüttüğü muhalif duruşun yarattığı etkiyle olsa gerek bu açıklamayı, ilk bakışta CHP Genel Merkezine muhalif duruşun bir devamı gibi algıladım ve yadırgadım. Demek işler bu noktaya kadar geldi diye düşündüm.

Ama, Haberi okuyunca gördüm ki, başkan bunu, birkaç gün önce Sn. Melih Gökçek'in AKP’nin Yenimahalle ilçe kongresinde, Yenimahalle’yi tekrar alacaklarını söylemiş olduğu için, cevaben söylemiş.

Bu defa, daha çok yadırgadım, işte siyaset dedikleri bu olsa gerek diye düşündüm. Size oy verenlerin büyük tepkisine neden olduğunu göre, göre Büyükşehir belediye başkanıyla hemen her konuda çok iyi geçinip, başta Çayyolu olmak üzere yaptığı eziyetlere ve yanlışlara ses çıkartmayıp susacaksınız, genel merkeze muhalefette sınıfta kalıp, ilçe yönetimini de genel merkez çizgisinde olanlara kaptıracağınızı hissedince, Melih Gökçek'e yanıt vermeye kalkacaksınız.

Ve bu son kullanma tarihi geçmiş "basit manevrayı" da herkesin yutmasını bekleyeceksiniz!

Çok beklersiniz; artık kimse seçim arifelerinde yapılan açıklamalara kanmıyor.
Çünkü, söylenenlerle yapılanların arasında dağlar kadar fark olduğunu yaşayarak görüyor.


Büyükşehir’le el ele yoğunlukların nasıl artırıldığını, konutların işyerine dönüştürülüp Çayyolu’nun nasıl tahrip edildiğini, meydanların yapılmadığını, yeşil alanlara inşaatlar yapıldığını dört tarafın çirkin reklam panolarıyla donatıldığını, itirazlara, eleştirilere kulak asılmadığını hayretle ve ibretle izliyor.

Kaldı ki, Sn. Melih Gökçek'e çatmanız bile o basın toplantısının teamüllere, demokratik yarışma ilkelerine ve siyasi etik’e aykırı olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

Ne yazık ki, bir noktadan sonra “korkunun ecele faydası olmuyor.”

M.T.

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.