bilindiği gibi bilhassa katı katolikler nikah törenlerinde kiliseyide süslerler
bizim neo islamcı liberaller şimdi en az 4 olsun
daha sonra her birinden en az 3 olsun diyorlar ya
bir----------------- de bunların nikahı resmi medeni nikaha aykırı olacağından bundan dolayı imam nikahı olacak dolayısıylada inşallah bunlar imam nikahlarını camide kıydırmazlar
eğer camide nikahlar resmen kıyılmayada kıyılmaya başlanırsa bunlar camilerin içinide süslemeyi ihmal etmezler
şimdi sadece süper marketlerin reklamlarıyla süslüyorlar
camileri
Tarih: 27 Ocak 2012 15:53 Ekleyen: Beğenme: 0
Merkez sağı yıllardır AKlaya(p)AKlaya bem -
beyaz yaptılar.
Delege meselesine gelince bakırcının arkadaşı
kalaycı olur herhalde bozacı olacak hali yok ya !
Sahnede oynanan trajı komik oyunu maalesef üzülerek seyredmekteyiz ...
Tarih: 27 Ocak 2012 15:51 Ekleyen: Beğenme: 0
ye kürküm ye !
hani derler ya dev ledbabanın eli tutulmaz diye
aksanısa memleketi inşa etmek için plan yapması için koltuğa çekilenler önce
kendi kendilerine bir bucuk trilyonluk lojmanları planlamışlar vay anasına sayın izleyiciler ...
velhasıl artık demek ki gerçekten fakirlik edebiyatı yapma modası çokkkk gerilerde kalmış anlaşılan
devledin malı deniz yemeyen deniz ....
Tarih: 27 Ocak 2012 15:51 Ekleyen: Beğenme: 0
Atatürk bulvarı nam- ı diğer esenboğa-çankaya hattında inşallah metro işine benzemez
aslında bu protokol yolu diye lanse edilen yolun kenarlarında bulunan bütün binaların dış cephesine harcanacak fuzuli para ile başkent amkara nın
batıya dönük penceresine , eskişehir yolu istikametine temelli ikinci bir uluslararası havakimanı kazandırılabilir başkentimiz ankara ya ...
esen boğa eskiyip artık nostalji olup artık ömrünü doldurdu sadece iç seferler için trafiğe verilebilir
hem bu dış cepheleri dizayn etme projesi kenan paşa dönemindede emir edilmesine rağmen bu emri bile kimse sallamadı unutturuldu gitti...
halbuki dışkapı köprüsünden itibaren ulus heykele kadar olan caddenin karşılıklı bütün binaları ulus pavyonları dahil hepsinin badanaları aynı renk
çimento yeşili ( lojman yeşili ) olacaktı olmadı saygılar
Tarih: 27 Ocak 2012 15:50 Ekleyen: Beğenme: 0
yorgun ve yaşlı zihnim eğer beni aldatmıyorsa
kimya öğretmenimiz şişe memet laborotuvarda bir gün bizlere civa hücrenin yapısını bile değiştireilir demiş
idi ...
biz geri teknoloji edison ampülleri yererken
en son teknoloji tassaruflu ampüllerin şu insanoğluna yaptığı işe bakın şimdi !
ne yapsak yine yağlı kandiller "idare lambası" döneminemi dönsek acaba ?
Tarih: 27 Ocak 2012 15:50 Ekleyen: Beğenme: 0
sayın admin kırılan ampullerle ilgili mevzuatı
cayyolum. com. ziyaretci defteri teknik servis elemanları yıllar önce vermişti
yanlış hatırlamıyorsam
Tarih: 26 Ocak 2012 21:07 Ekleyen: Beğenme: 0
BASINDAN: YORUMSUZ (2)
"AİHM Başkanı, Strasbourg mahkemesinde bekleyen davaların sayısının giderek artmasına dikkati çekerek, üye ülkelerin ulusal yargılarının, AİHM içtihatlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne daha fazla saygı göstermeleri çağrısı yaptı.
Bratza, çok fazla davayla uğraşmak zorunda kalan AİHM'nin maddi sorunlarının çözülmesi konusunda da üye ülkelere yaptığı çağrıyı yineledi.
İnsan haklarının kesinlikle lüks bir konu olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin altını çizen AİHM Başkanı, son ekonomik kriz nedeniyle hukuk devleti ve insan haklarının korunması konusunun bazı üye ülkelerin öncelik gündeminden düştüğü gerekçesiyle eleştirdi.
AİHM'den alınan bilgilere göre, Türkiye'nin mahkum edildiği davaların önemli bir kısmını, yargılama süresinin uzunluğu, adil yargılama hakkının ihlali, kötü muamelenin yasaklanması, etkili soruşturma hakkının ihlali ile mal ve mülkiyet hakkının korunmasıyla ilgili şikayetler oluşturuyor."
Tarih: 26 Ocak 2012 21:07 Ekleyen: Beğenme: 0
BASINDAN: YORUMSUZ
"Türkiye kara listede birinci oldu;
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) geçen yıl en fazla mahkum edilen ülkeler sıralamasında Türkiye ilk sırada yer aldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Nicolas Bratza, Strasbourg mahkemesinin, 2011 yılı çalışmalarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi ve geçen yıl ülkeler aleyhinde alınan insan hakları ihlalleriyle ilgili kararlar hakkında bilgi verdi.
Bratza tarafından verilen bilgiye göre, Türkiye geçen yıl 159 davada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin en az bir maddesini ihlalden dolayı AİHM'de mahkum edildi.
Türkiye'yi bu sıralamada 121 davayla Rusya, 105 davayla Ukrayna izledi. Yunanistan 69, Romanya 58, Polonya 54 davada yine AİHS'nin en az bir maddesinin ihlali dolayısıyla geçen yıl Strasbourg Mahkemesi tarafından mahkum edildi."
Tarih: 26 Ocak 2012 21:07 Ekleyen: Beğenme: 0
Cami İnadına Değil Orası Konut Alanı! (2)
Bölgedeki Mevlana Cami’inin de yürüme mesafesinden uzakta olduğu dikkate alınırsa, buraya yapılacak bir caminin atıl kalacağını söylemek çok zordur.
Cami inşaatının hemen önünde, yanında dubleks ve çok katlı konutlar bunmaktadır.
Bu konutlar, bu alana yapılabildiğine göre, cami’nin yapılması da doğaldır.
Eğlence mekanlarının hemen yanı başında bir İlköğretim Okulu bulunduğu gibi, şimdi de belediye tarafından bir Kreş ve Gündüz Bakımevi inşaatına başlanmıştır.
Eğlence mekanlarının hemen yanı başında, İlkokul ve kreş olabiliyorsa, cami yapılması için de bir sakınca olmaması gerekir.
Bütün bunlar görülmeden, meseleyi adeta “hayat tarzına” baskı olarak değerlendirmek doğru olmayacaktır.
***
Tarih: 26 Ocak 2012 20:58 Ekleyen: Beğenme: 0
Cami İnadına Değil Orası Konut Alanı! (1)
Bugün, Hürriyet Ankara ekindeki Yalçın Bayer’in köşesinde, yayımlanan ve sitenizde de haber yapılan “Bu İnadına Cami İnşaatı Değil mi?”başlıklı yazıda;
Çayyolu Park caddesi,bir çok restoran ve kafenin, müzikli barların bulunduğu bir cadde olarak tanımlanıp, burada cami yapılmasına, bölgenin konut bölgesi olmadığı, caminin cemaati olmayacağından atıl kalacağı gibi gerekçelerle karşı çıkılarak, caminin, “sırf alkollü mekanların bastırılması düşüncesiyle” yaptırıldığı ifade ediliyor.
Oysa ki, gerek burada yıllardır ikamet edenler, gerekse ilgili ve yetkililer gayet iyi bilmektedir ki, Park caddesi konut bölgesidir. Böyle olduğu için de Ankara Valiliği İl Mahalli Çevre Kurulunca önce Çok Hassas kullanım alanı olarak sonra da ilgili yönetmelikçe hassas kullanım alanı olarak belirlenmiştir.
Burada villa olarak yapılmış bir çok konut, ilgili mevzuata aykırı bir şekilde işyerine dönüştürülerek, onlarca eğlence mekanı açılmış ve deyim yerindeyse fiili bir durum yaratılmıştır.
Kuşkusuz insanların eğlenmeye de hakları ve ihtiyaçları vardır. Ancak, bir konut bölgesinde, ve böyle olduğu için hassas kullanım alanı olarak tanımlanan bir yerde, onlarca eğlence mekanının faaliyetine izin verilerek“de facto” yaratılmasının, bırakın mevzuata uygunluğunu, çevreyi nasıl etkileyeceği de gözetilmelidir.
Eğlence mekanlarının çevresinde binlerce insanın oturduğu yüzlerce konut ve caddesinin devamında da onlarca eğlence mekanı olmayan iş yeri vardır.
./..
Tarih: 26 Ocak 2012 20:58 Ekleyen: Beğenme: 0