Mustafa Tuğrul Turhan’ın  Ekim 2012 de ilk baskısı yapılan "Giderayak Hüzün Var Anılarda" isimli hikaye kitabı, sadece günü kurtarmaya yönelik ticari kaygılardan hareketle tasarımlar yaparak, hikaye adı altında masallar üretmek yerine, hiçbir beklenti içinde olmadan, yaşanmış olaylardan yola çıkarak, gerçek hikayeler yaratmış olan büyük ustaların yolundan yürümeye çalışmanın, onur olduğu inancı ve iddiasıyla hazırlanmış.

Kitap, insan yaşamında neşeli, mutlu olaylardan daha çok iz bırakan hüzünlü anılardan yola çıkılarak derlenmiş.

Sokak hayvanlarının zor yaşamını, hayvan sevgisini, hastalık ve ölümü acısını, aşkı, toplumu derinden sarsan olayların insanlar üzerindeki olumsuz etkisini konu alan, birbirinden güzel ve sürükleyici 16 hikayeden oluşan kitap, DOST KİTAPEVİ aracılığıyla okurlarıyla buluşuyor.

Babıali

kraldan çok kralcı olan 
resmen ak partili görüntüsü veren yalaka basın mensuplarını bu tarih bakalım nasıl yazacak

Mitingten sonra Erbakan mitingi partilerinin değil Konya Belediyesi'nin düzenlediğini söyledi:

"Konya Mitingini MSP olarak biz yapmadık. Bütün partilerin sahip çıkması için bir tertip heyeti düzenlendi ve önemine binaen, bütün partileri ve liderleri davet etti." [1]

Ancak dönemin MSP'li Konya Belediye Başkanı Keçeciler, mitingin MSP tarafından düzenlendiğini, hatta kendisinin mitingten önce Erbakan ve Asiltürk'le, Ankara'da MSP Genel Merkezi'nde bu mitingi iptal ettirmek için görüştüğünü, iptal ettiremeyince MSP'den istifa ettiğini, fakat bunun da kabul edilmediğini yıllar sonra belirtir.[2]


Mitingin ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığı , Siyasi Partiler Kanunu açısından MSP hakkında soruşturma başlattı. Özellikle İstiklâl Marşı'nın protesto edilmesi, dönemin başbakanı Süleyman Demirel'i bile kızdırdı.[3]

Bu mitingin, mitingten 6 gün sonra gerçekleşen 12 Eylül Darbesi nin gerekçelerinden biri olduğu, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Haydar Saltık tarafından, 29 Ekim 1980 tarihinde yapılan bir basın toplantısında dile getirilmiş ve "Konya mitingi 12 Eylül'e gelinmesinde bardağı taşıran son damla olmuştur” değerlendirmesini yapmıştı.

Not [değiştir]

uyusunda büyyüsün nenni
tepiş tepiş büyüsün nenni
nennide çayyolu çayyolu nenni

06 ankara savaşları ve
ankara ninileri

talihsiz tepe oldu tarifsiz tepe

s sırası

selamun aleyküm yoltaş milo$
bu messajı çayyolu'muzdaki bir amerikan bardan çekiyorum üzerinize afiyet yoldaş milo$

bizim ABtestli kapitalistler oniki eylülün mimarı yirmidört ocak kararlarını değiştirmeden
boylarından böyyük işlere girişip seksenikili aldı kaçtı ya da kaptı kaçtı diye anılan abayasayı kuzu kuzu değiştirmeye çalışıyorlar sümme haşşa

eskiden  9. köyde küçük kızlar sandalyeye oturdukları zaman ayakları kilime değdimi  büyükleri  hemen
bu kızı everelim derlerdi

şimdi bulunduğumuz mekanda amerikan barda karşımızda  yüksek taburelerin üzerinde oturan  arkadaşlarımızın yüksek topuklu şık ayakkabıları zemine değmesine  ayrıca da  yaşlar kemale ermiş vaziyette yolun yarısı yaş otuzbeşede geldiği halde hala evlenemiyorlar ....

yoldaş miloş istanbul devlet tiyatrosunun bu oyunu epeydir rast gelmediğim bir sonuçla perde son dediği andaen itibaren  son sıra  u sıasına kadar olan koltuklara kadar bütün seyirci anında koltuklarından aybı anda adeta  ayağa fırlayıp lego dominoları gibi  oyunu çılgın gibi alkışladı  

ZEYNEP KÜDEN HANIMEFENDİ;

Çağrınıza canı gönülden katılıyorum, çevre dendiğinde o çevrede(Çayyolunda) Yaşayan tüm canlılar olarak ele alınmak gerekir.
Çevre sadece sizden ve benden oluşmuyor, Çevre, insan, hayvan, bitki ve yaşayan tüm canlı organizmalardan oluşuyor.
Daha güzel bir Çayyolu ve çevremiz olması için defalarca bu sayfalarda yazılar yazdım ve yazmaya devam edeceğim. Ve sizlerin bu güzel yazılarınızı gördükçe yalnız olmadığıma kanaat getirdim.
*Daha güzel bir Çayyolu için neler yapmalıyız?
*Çevrenin sadece bizlerden oluşmadığı etrafımızda yaşayan hayvan ve bitkiler, ağaçlar için neler yapmalıyız?
*Bölgemizde doğayı korumak için neler yapmalıyız?

İşte tüm bunları düşünerek yola çıkalım ve çevremizde yaşadığımız zorlukları , yapılan hataları bu sayfalara taşıyarak kamuoyu oluşturalım.

Haydin Çayyoluna bir tuğla da siz koyun?
VAR MISINIZ?

DİCLE ÜNİVERSİTESİ'NİN AKADEMİK YILI AÇILIŞ TÖRENİNDEKİ BAŞKALDIRIYI KINIYORUM
Bazı öğrenciler İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmıyarak,saygı duruşuna katılmıyarak T.C'ne açıkça kafa tutmuşlardır.Diyarbakır C.Savcısı derhal gereğini yapmalıdır.Yoksa bu başkaldırıcıların safında yer almış olur.Bu affedilemez bir hatadır.O ülkenin vatandaşı bile olmazsanız,saygı gereği ayağa kalkılır.Bunun en basit orneklerini;spor karşılaşmalarında görürüz.Güçlü devlet bu tür kişilerin elinde T.C nufüs hüviyeti varsa,derhal T.C vatandaşlığından çıkartılıp,kimi destekliyorsa o ülkenin vatandaşlığına geçmelerini sağlanması için aracı olmalı yada vatansız duruma düşürmelidir.Bu ülkede T.C yasaları uygulanmalıdır.Uymayan hukuk kuralları ile karşılaşmalıdır.Bu kadar yüz vermek telafisi imkansız artan olaylara yol açmaktadır.Kimse T.C'den üstün olamaz Güçlü devlet bu tür olayları yapanı derhal gereğini yaparak,sınır dışı etmelidir.Aksi halde iç güvensizliğimiz tehlikeye düşer,zaten düşmüştürde bu kafa ile gidilirse sömürge devlet olmaya emperyalist devletin (ABD) nın taşaronu ve kuklası olmuşuz demektir.İkdidar olmak; ülkeye hizmet için halkın verdiği vekaleti ülke yararına kullanmaktır.Yoksa İlgili sorumluları yüce divan önünde hesap beklemektedir.Tabi bağımsız özerk adalet varsa aksi halde SÖMÜRGE OLMUŞUZDA haberimiz mi yok?Seçimler yaklaşıyor.Benim saf dindar vatandaşım sikelen ve kendine gel.Gerek yerel,gerekse genel seçimde düştüğümüz veya kasıtlı olarak düşürüldüğümüz duruma göre seçme ve seçilme hakkını çok dikkatli olarak kullanmanı öneriyorum.Aksi halde oy bile veremiyeceksin. 

sayın yaşamkentliler sakın bizim site gibi hazırlıksız yakalanmayın

sakın sakin dini ve resmi bayram günlerinde kapıcılarınızı çalıştırmayınız fazla mesailerini ödemeden   çalıştırmayın , pazar akşamları kendi çöpünüzü kendiniz dökün. yoksa bu fazla mesailer yol/su/elektirik/ doğalgaz olarak faiziyle beraber kıdem tazminatlarında 
sosyal yardım hesaplamalarında geri dönüp ceplerimizi yakıyor bizim sitenin site görevlilerinden biri emekli olup normal  emekli kıdem tazminatı aldı tazminatının hesaplanmasında sadece dini /resmi ve genel tatil günleri için 4000lira civarında , hafta tatili pazar akşamı ve bayram tatili için  fazla çalışmalar tutarısa sadece 10000. lirayı geçmiş  bunların üzerinede  daha kıden tazminatını ve sosya lyardım zamlarıda daha konacakmış
7o.ooo lirayı geçer diyor denetim  ve işin kötüsü  yeni ev satın alan alan yeni kat malikleri  bu kıdem tazminatını ödemeyiz de ödemeyiz diyorlar

AMİRALİN GEMİSİ DE BÖYLE YAPAR SA!

Güzide Basımınımızın Amir-al gemisinde sayfa sayfa Tam sayfa reklamlar;
2. 3. sayfalarda tam sayfa EF-Es reklamı reklamların gücü o kadar ki Yılmaz Özdil'i bile 7. sayfaya ötelemişler.

daha sonraki tam sayfa reklamlarda ; AK-ASYA Rezidanslar, Sonrakinde; Sin-Paş yapı, Dap Yapı diye devam ediyor yani sayfalarında haberleri olduğu gibi reklamları ile de SU-YA/SA-BUNA dokun durmuyor.

Gelsin reklam gelirleri orta sayfada ise sürmanşete çıkan Zat-ı Şahane Ağaoğlu'nun MASLAK Projesi yer alıyor.
BU reklamlar kime neye göre alınıyor veriliyor bilmem anlatabildim mi?