-
d ü z e l t m e
psykhe :
mitoloji sözlüğü
Azra ERHAT
remzi kitabevi
9. basım
sayfa 258
Tarih: 22 Kasım 2007 23:35 Ekleyen: Beğenme: 0
-
işimiz iş!
2765 nasıl oldu 2765
kiraz ağacının kiriazlarını mı topladınız?
arşiv de bozuldu mu?
Tarih: 22 Kasım 2007 23:35 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(1)
pisipisiler "psykhe"
ne dediler?!
gur(K) gur(K) dediler.
iyi urlu kötü gururlu Nergiz
Narkissos. Nerkis çiçeğine adını veren Nar-
kissos'un öyküsü hemen her çağda şairleri
esinlemiş bir öyküdür. Onu en güzel anlatan-
lar arasında da Latin şairi Ovidius önde gelir.
Ovidius, Narkissos'la Ekho efsanelerini bir-
leştirerek iki insanın aşk uğruna harcadıkları
boşuna çabaları bir tek dram olarak canlandı-
rır. Onun ustaca anlatımından birkaç parçayı
aşağıya almayı uygun gördük. Verdiğimiz çe-
viri, 1944 yılı Tercüme Mecmuası'nda çıkan
Can Yücel'in çevirisidir:
Ekho görünce Narkissos'u bir ıssız kırda
dolaşırken
arzu sardı gönlünü, düştü gizlenerek
izlerinin ardına;
bir çıranın ucuna sürülmüş yanıcı kükürt
beri getirilen alevi nasıl kaparsa
Ekho da yaklaştıkça ona daha yakından
yanıyordu aşkla.
Kaç kere okşayıcı gözlerle ona sokulmak,
kaç kere yumuşak dileklerini ona sunmak
istedi;
yaradılışı vermedi izin söze başlamaya,
bekleyebilirdi ancak sözleri ki onlara cevap
yollayacak.
Tarih: 22 Kasım 2007 23:35 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(2)
Narkissos'la Ekho arasında anlamsız diya-
log şöyle sürdürülür:
Bağırdı: "Orada kim var?", "Var" diye cevap
verdi yankı.
Narkissos, "Burada buluşalım" der, Ekho
da koşa koşa çıkar ormandan, ama oğlan kızı
görünce kaçmaya koyulur:
"Ölmek yeğdir" diye bağırıyordu "olacaksa
senin her şeyim ".
Ekho başka bir şey söylemedi: "Senin her
. şeyim".
Bundan sonra da asıl Narkissos efsanesi
başlar:
Berrak bir pınar vardı, dalgalarında
gümüşler oynaşır,
Ona ulaşan ne bir çoban, ne otlayan bir
keçi, ne bir sürü,
Ne vahşi bir hayvan, ne ağaçtan düşen bir
dal;
tek bir kuş bile yoktu onun sükûnunu
bozan.
Çevresinde en yakın suyla beslenir bir çayır,
ve oranın güneş ışığıyla ısınmasına engel
olan orman.
Pınar ve yerin güzelliği çeker onu kendine,
uzanır Narkissos av yorgunluğu ve sıcağın
verdiği ağırlıkla yere.
Gidermek isterken susuzluğunu, artıyordu
bir yandan susuzluğu;
içtikçe suya vuran güzelliğine hayran,
seviyordu tensiz bir hayali, vücut sanıyordu
sulardakini
Donakaldı Paros mermerinden bir heykele
benzeyen o aynı yüzle
kımıldamaksızın, bakıyordu kendine kendi
şaşkın şaşkın...
Bilmeden kendini arzuluyor, severken onu
kendini seviyor,
isterken kendini istiyordu, içini yakan ateşi
tutuşturan da kendiydi.
Kaç kere faydasız öpücükler sundu aldatan
pınara...
Ellerini kaç kere daldırdı, boşa kavuştu
kolları sularda.
Neyi gördüğünü bilmiyor, fakat yanıyordu
onunla,
gözleri aldatan hayal onu coşturuyordu.
Tarih: 22 Kasım 2007 23:34 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(3)
Narkissos anlar başına geleni ve şöyle dile
getirir:
Anlıyorum, o benim, aldatmıyor beni artık
hayalim.
Tutuşturan da ben, yanan da.
Kendime olan sevgimle yanıyorum.
Ne yapayım?İsteneyim mi?İsteyeyim mi?
İstenecek ne kaldı artık?
Beni yoksul ediyor varlığım; arzuladığım
benimle.
Ayrılabilsem vücudumdan; garip bir dilek
seven için ama,
sevdiğim uzak olsa keşke. Kemirsin artık
gücümü acı,
ve gledi son günleri ömrümün, göçüyorum
hayatımın baharında.
Ölüm gelmeyecek bana ağır dinecekse
acılarım.
Sevdiğim daha ömürlü olsun dilerim.
Ve şimdi can verelim ikimiz bir solukta...
Narkissos gün geçtikçe eriyip gider, Ekho
da uzaktan seyreder sevdiğini, tekrarlar durur
iniltilerini ve bu güzelim şiir şu dizelerle sona
erer:
Şunlar oldu son sözleri, gözlerini
ayırmadan sulara bakan Narkissos'un:
"Ey boş yere sevdiğim çocuk"; yer tekrar
iletti dediklerini.
"Elveda" deyince o, bağırdı Ekho: "Elveda".
Yorgun başını dayadı sık çayırlığa,
ölüm kapadı efendilerinin güzelliğine
hayran gözlerini.
Hâlâ bakıyordu kendine, yeraltına
göçtükten sonra bile;
bakıyordu Styks sularına. Dövündüler
bacıları Naias'lar
kesik saçlarını yanı başına koydular;
dövündüler Dryas'lar,
Ekho da katıldı onlara. Tam sedyeyi, odun
yığınını, titreyen meşaleleri
hazırladılar, vücut yoktu hiçbir yerde,
yerinde sarı göbeğini
beyaz yaprakların kucakladığı bir çiçek
buldular.
Kaynak:
mitoloji sözlüğü
Azra ERHAT
remzi kitabevi
9. baskı
1-nergis: sayfa 211-212
2-psykhe “kibritçi kız” : sayfa 358
Tarih: 22 Kasım 2007 23:34 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Platformumuzun web sitesindeki yeni haritası çok güzel, uydu görünümü gayet net. Ayrıca caddelerin ve sokakların adlarının tek tek buraya işlenmesi buradan yararlanacak bizler için büyük kolaylık. Emeği geçenlere tüm kalbimle teşekkürlerimi sunarım.
Yalnız burada bu haritaya emeği geçenlerden kaynaklanmayan ve aslında beni de fazla ilgilendirmeyen bir durum var.
Haritayı uydudan incelemem sonucunda Konutkent 1 deki bazı sokak isimlerinin aynısı Altın Terazi Sokak isimlerine verilmiş bu durum bu sitelerde yaşayanların misafirleri için problem yaratabilir. Benden söylemesi.
Örnek: elmas sokak ve yakut sokak her iki yerde de mevcut.
Tarih: 22 Kasım 2007 01:05 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(1)
Yunan mitolojisinde Narkissos adıyla sözü edilen, adını narsizme, narkoza, bir çiçek familyasına (nergisgiller) ve bir çiçeğe vermiş olan Narsis (ya da Narkissos), Klasik Mitoloji'deki bir kahraman olup, öyküsünün kaynağı eski Yunanistan’daki Eleusis misterleri inisiyasyonudur.
Narsis’in öyküsü kısaca şöyle anlatılır: Narsis, ırmak ilahı Kephissos ile arındırıcı suların bekçi perisi Liriope’nin oğlu olarak doğar. Bir kahin, ebeveynine Narsis’in dünyada, kendi yüzünü görmediği sürece yaşayacağını bildirir. Narsis bir gün bir su birikintisine dökülen bir kaynağın yanına gelir ve su birikintisine doğru eğilerek oradaki sudan içmeye başlar. Doğal olarak, bu sırada, birikintide yansıyan yüzünü görür. Kendi yüzünü görünce önce şaşkınlığa düşer, sonra kendini hayranlıkla seyre dalar ve kendisine aşık olur. Bu seyirden kendisini bir türlü alamayan Narsis gitgide hissizleşir, dünya yaşamına gözlerini yumar ve bulunduğu yere kök salarak açılmış bir çiçeğe dönüşür. Bu çiçek, güneş gibi, sarı göbekli, beyaz yapraklı, çevresine güzel kokular yayan bir çiçektir. Ölümünden sonra Styx nehrinin sularına katılır.
Tarih: 22 Kasım 2007 01:04 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(2)
Narsis’in öyküsündeki sembolizm şöyle açıklanır:
Narsis’in suda kendisini görmesi ve kendisine aşık olması, inisiyenin önceden dışarıda aradığı en büyük sırrın, hakimiyet asasının, bilgelik anahtarının kendi içinde olduğunu farketmesini, içindeki “spiritüel tesir” kanalını keşfetmesini simgeler.
Narsis’in gitgide hissizleşmesi ve dünya yaşamına gözlerini kapamasında, dünyasal isteklerden tümüyle uzaklaşması, başka insanların önem verdiği dünyasal, maddi değerlerin kendisi için artık hiçbir şey ifade etmemesi simgelenir.
Çiçek ve çiçeğin açılması varlığın “spiritüel tesir”i kendi başına (inisiyatörü olmadan) çekip aktarabilecek duruma gelmesini simgeler. (Çiçek tüm ezoterik ekollerde aynı anlamda kullanılmıştır; nergisin yerini kimi ezoterik ekollerde gül, kimilerinde lotus almıştır.) Aldığını çevresine yayması, rengi ve biçimi küçük bir güneşi andıran nergis çiçeğiyle ifade edilmiştir.
Aldığı spiritüel tesir, burada, tesirin tüm tradisyonlarda en çok kullanılan sembolü olan, içtiği su ile simgelenmiştir.
Ölen çiçeğin ırmağa katılmasında ise, spiritüel tesirin kaynağı ile özdeş olma, spiritüel tesir zincirinin bir halkası olma simgelenir.
Tarih: 22 Kasım 2007 01:04 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Kendini beğenmiş N!
Kendine aşık olanlara aldırmayıp, onları karşılıksız bırakan ve çok güzel bir peri kızı olan Ekho, bir gün avlanan bir avcı görür. Narkissos adındaki bu avcı çok yakışıklıdır. Ekho bu genç avcıya ilk görüşte aşık olur. Ancak Narkissos bu sevgiye karşılık vermeyerek, peri kızının yanından uzaklaşır. Ekho bu durum karşısında günden güne eriyerek, kara sevda ile içine kapanarak ölür. Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda 'eko' dediğimiz yankılara dönüşür.
Olimpos dağında oturan tanrılar bu duruma çok kızarlar ve Narkissos'u cezalandırmaya karar verirler. Gene günlerden bir gün av izindeki Narkissos susamış ve bitkin bir şekilde bir nehir kenarına gelir. Buradan su içmek için eğildiğinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini görür. O da daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında adeta büyülenir. Yerinden kalkamaz, kendine aşık olmuştur. O ana dek kimseyi sevmediği kadar, sevmiştir kendi görüntüsünü . O şekilde orada ne su içebilir, ne de yemek yiyebilir, aynı Ekho gibi Narkissos da günden güne erimeye başlar ve orada sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir. Öldükten sonra da vücudu nergis çiçeklerine dönüşür.
Tarih: 22 Kasım 2007 01:04 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Pazaryerimizin yeniden düzenlenmeye başlaması ve yağmura, kara karşı üzerinin kapatılması güzel bir gelişme.
Bu arada Telekom’un bazı yerlere gelişi güzel kutu yerleştirmesi ve bu kutuları yaya kaldırımlarının tam ortasına dikmelerini son derece çirkin bulduğumu söylemek isterim.
Eğer bu durumda grevle ilgiliyse ve grev yapan arkadaşlarına destekse ne bu durumu nede kablo kesme olaylarını desteklemediğimi bildirim.
Bence kaldırımın ortasına kutu yerleştiren ekibin tamamını tazminatsız olarak işten atmaları gerekiyor.
Tarih: 20 Kasım 2007 22:00 Ekleyen: Beğenme: 0