Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara


  •       İMAMIN DEDİĞİNİ YAP GİTTİĞİ YOLDAN GİTME

            Bu gün 7 Haziran cumartesi 2008 saat 19.18,gece yağan şiddetli yağmur henüz   kurumadı bile çimenler ıslak,demek doya doya yağmış gece yağmur, gün boyunca kurumadığına göre .Karşıda Cumhuriyet lokantasının terası hala ıslak.Büyük şehir belediyesi vazife başında gene,   refüjdeki ıslak çimenleri tazyikli su ile suluyor.Peki ben niye yıkadığım sebze ve meyvaların sularını bir kapta biriktiriyorum hala,niye adeta kıskanarak kullanıyorum suyu,benim çiçeklerimin canı yokmu,temiz suyla neden sulayamıyorum onları,mutfakta biriktirdiğim suları banyodaki klozet için taşımaktan neden kollarım ağırsın,neden balkonumu şakır şakır yıkayamıyorum manyakmıyım ben Allah aşkına yoksa cimrimi?Ormanlara kasdeterek,bir fidanda sen dik kampanyası yapanlar mı katılsam,suları şakır şakır kullanıp ardından yağmur duasına mı çıksam ne dersiniz,
    yazık değilmi bana canıma eziyet ediyorum bu kadar?
    Tarih: 08 Haziran 2008 15:23 Ekleyen:
  • 5 HAZIRAN ANAYASA MAHKEMESI BAYRAMINIZI TEBRIK EDERIM.
    Tarih: 08 Haziran 2008 15:23 Ekleyen: AdemKoca



  •    T e ş ş.

    Teknosa da  teknik talip sonucunda burada da torbalarıın üzrine nazar boncuklarını ve yazılar doldurmuşlarolduğunu gördük.Torbaların üstünde thank youuu dankek schon  gacias merciboku teşş. ederiz yazıyordu.
    Tarih: 06 Haziran 2008 10:29 Ekleyen:
  • Evimin ön ve arka pencerelerine Türk bayrağını her zaman olduğu gibi keyifle astım.Yakın bir tarihte Cumhuriyet Gazetesinin Mustafa BALBAY köşesinde MEVLANA ile ilgili deyişi,hükümet edenlerin bir kısmına pek uygun düştüğü için,Atatürkçü Düşünce Derneği dostlarımla paylaşmak istiyorum.”Kör cehalet çirkefleştirir insanları/Suskunluğum asaletimdendir/Her lafa verecek bir cevabım var/Lakin bir lafa bakarım laf mı diye/Bir de söyleyene bakarım adam mı diye.MEVLANA” .Selam ve Sevgilerimle.
    Tarih: 06 Haziran 2008 10:29 Ekleyen:
  • Bence, Türkiye’nin geldiği ve geleceği nokta açısından ibret verici bir olay.

    Rixos Tekirova Hotel'de üç oda müşteriyi kaçıran yönetim

    http://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=11224

    Merhabalar,

    Sizlere bir tatil yöresinde yaşadığım akıl almaz olayı aktarmak istiyorum. Eğer sizler de benim gibi medeniyetten yana ve toplumsal olaylara duyarlı olmaya çalışan biriyseniz lütfen bunu mümkün olduğunca fazla yere yaymamda bana yardımcı olunuz.
    Nisan 2008 tarihinde Rixos Tekirova Oteli'ne giriş yaptık. Başlangıçta oteldeki hizmet kalitesi ve personelden çok memnun kalmıştık. Ancak 2.gün otele bir firmanın bayi toplantısı kapsamında 500 kişi civarında bir grup giriş yaptı. Otele girdikleri andan itibaren grubun profili otelde görmeye alışkın olduğumuz müşteri profilinden çok farklı olduğundan diğer tüm müşteriler gibi biz de rahatsız olmaya başladık. Zira hava sıcaklığının 28 dereceye vardığı havuz başında haşema diye tabir edilen uzun şalvar pantolonlu, sakallı erkekler, kara çarşaflı kadınlar dolaşmaya başladı. Bakışları ile çevreyi çok rahatsız ediyorlardı.

    Dt.Güven Ok
    (daha fazlası için)

    http://www.turkiyeturizm.com/news_detail.php?id=11224
    Tarih: 03 Haziran 2008 09:28 Ekleyen:

  •    Bugün 29 mayıs İstanbul-Bebek'in fethi
      Orta Çağdan İlk Çağa Dönüş...

                     Taş Mektep Öğrencileri!

                       Çıkartın kağıtları
                    Bugün yazıla yapcam
           
    Soru 1:Melih Gökçek'in Kızılırmak suyu   Ankaralıları ne yaptı?

      Cevap şıkları:
    a)Kobay yaptı
    b)Çene ishali yaptı
    c)Hiçbiri
    d)---
    Tarih: 30 May 2008 01:12 Ekleyen:
  • Herkesin 27 Mayis Hurriyet ve Yassiada bayrami kutlu olsun.
    Tarih: 28 May 2008 22:01 Ekleyen: ArifTemelli
  • Bu siteyi yönetenlerden rica ediyorum. Çayyolu haritası yeniden orman bölgelerine göre düzenlensin. Çayyolu sakinleri de semtimizdeki ormanları adlarıyla bilsin ki, orman alanlarına yapılacak tecavüzleri bu site ve diğer medyaya iletebilsin. Ben hep okurum, ama Ali Rıza Bey ormanının hangisi olduğunu bilmiyorum.
    Tarih: 28 May 2008 22:01 Ekleyen:
  • Geçmişi Anımsamak

    Gümbür gümbür geldiler…

    Medya patronları, işadamları, gazeteciler, kimi sözde aydınlar alkış tuttular onlara, yere göğe sığdıramadılar…

    1994 yerel seçimleriydi…

    Medya bombardımanı SHP’ye vurdu, Nurettin Sözen’i, Murat Karayalçın’ı, Yüksel Çakmur’u yıktı, yerle bir etti…

    Sola olan düşmanlık giderek arttı…

    Anımsayın o günleri!..

    Çünkü unutkan bir toplumuz!..

    O yıllar “Milli Görüş” gömleğini, şapkasını, bayrağını sallayarak geldiler…

    İstanbul ve Ankara’yı kaptılar, İzmir’de Burhan Özfatura’ya kaptırdılar…

    Kuşatma böyle başladı…

    İngiliz, ABD pasaportu taşıyan Pakistanlı köktendinciler İstanbul’u mesken tuttuklarında Tayyip Bey Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı…

    Nurettin Sözen’in kurduğu televizyon kanalı bir gecede “Milli Görüş”e teslim edildi…

    İstanbul’un varoşlarını da almışlardı…

    Unutmayın yıl 1994…

    Özel otoların arkasına baktığınızda ne görüyordunuz?

    Dedim ya.. unutmuşsunuz?

    “Tek Yol İslam!”

    Belediyeler onların, laik medya ise destekçisi…

    İşler tıkır tıkır yürüyordu…

    Seçimlerden bir iki gün önce ya da sonra.. bir gazetenin binasından canlı yayın yapılıyordu…

    Konuk Tayyip Bey, bir ara söyleşiyi yapan muhabire sinirlenip kükredi:

    “Biliyor musunuz, bu bina kaçak!”

    Muhabir sus-pus oldu…

    Tayyip Bey’i hiç kızdırmadı…

    Programın ondan sonraki bölümü güle oynaya geçti…

    Medya patronları mutluydu…

    “Milli Görüş” İstanbul’u kuşatınca, bir patron 100, öteki 90 araç hibe etti belediyelere…

    Veren de mutluydu, alan da…



    1995 genel seçimlerinde CHP kıl payı geçti yüzde 10 engelini…

    REFAHYOL iktidar oldu…

    Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’dı…

    6 Kasım 1996’da devlet içinde örgütlü çete Susurluk’taki trafik kazasında ortaya çıktı…

    Toplumun sivil demokratik dinamikleri, sendikalar, demokratik kitle örgütleri ayağa kalktı…

    “Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık!”

    Anımsayın o günleri!..

    Solcular, sosyalistler, demokratlar, yurtseverler el ele, omuz omuzaydı…

    Erbakan Hoca konuştu:

    “Gulu gulu dansı yapıyorlar…”

    Adalet Bakanı Şevket Kazan seslendi:

    “Mum söndü oynuyorlar!”

    Tansu Çiller gürledi:

    “Devlet uğruna kurşun atan da yiyen de şereflidir!”

    Nazlı Ilıcak, HBB televizyonunda Abdullah Çatlı’nın yakın arkadaşı Haluk Kırcı’yı programa bağlamıştı telefonla…

    Güvenlik güçlerinin aradığı Bahçelievler Katliamı sanığı Kırcı, çetelere övgü düzüyordu…

    Nazlı Hanım da demokrasi ve özgürlükler için Haluk Kırcı’ya, Susurluk’ta ortaya dökülen devlet içindeki çeteye alkış tutuyordu…

    Haluk Kırcı 12 Eylül 1980 askeri darbe sonrasında da korunup kollanmıştı; REFAHYOL döneminde de…

    Polis, Kırcı’yı İstanbul’da yakalayıp gözaltına almıştı 1990’lı yılların başında…

    Gözaltındaki Kırcı, kaçıp kayıplara karışmıştı.

    Tüm bunlar olurken, camilerden çıkan müminler tekbir getirerek gösteri yapmaya başlamışlardı…

    Yeşil holdingler o yıllarda kuruldu.. Almanya’daki “Milli Görüş”, komisyon karşılığı milyonlarca markı camilerde topladı…

    Kimileri Esenboğa Havaalanı’nda altınla, markla yakalandı…

    Sonuç?

    Onlar şimdi AKP’nin kanatları altındalar…



    Öyle koşa koşa gelmediler…

    Darmadağın olmuş sol partilerin, sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, yargının, medyanın gözlerinin içine baka baka geldiler…

    28 Şubat yıkmadı onları, daha da güçlendirdi…

    Demek ki siyasi parti kapatmakla düzelmiyor işler!..

    ABD ve AB şimdi onların arkalarında…

    Laikliği bile AB’ye teslim ettiler!..

    Ekonomi batıyor, üretici kesimi soluk alamıyor…

    İşçi, memur, esnaf perişan!..

    Birileri ise küplerini dolduruyor…

    Varsıl kendi ıkarı peşinde, yoksul erzak çuvalı kuyruğunda…

    Birey olmak, ulus olmak öyle kolay değil!..

    Dönekliğin, dalkavukluğun, ikiyüzlülüğün, zibidiliğin, soygunculuğun, talancılığın prim yaptığı bir dönemden geçiyoruz…

    İşimiz zor!..

    Hikmet Çetinkaya

    28/05/2008 Cumhuriyet

    Tarih: 28 May 2008 21:57 Ekleyen:
  • AKP iktidarı, sigara yasağının yanında aslında pek de farkında olmadığımız içki yasağını da geçirdi.
    Ama burası Çayyolu...
    24 Mayıs’taki aşırı yağış nedeniyle Çayyolu Şenlikleri 6-7 Haziran’a ertelendi. Öğrendiğimiz  kadarıyla bölge sakinleri o gün ellerinde kadehleriyle Atapark’a koşup “Müdür Bey”in şerefine kadeh kaldıracaklar...
        Bir Çayyolu Semti Sakini
    Tarih: 27 May 2008 21:57 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!