eskiden  durakta  otobbüsler bizi  beklerdi şimdi artık zaman değişti  duraklardaki  yocular otobüsü bekliyor
otobüs  canı ne zaman isterse  o zaman geliyor Ancak  hep  dolu geliyor..
Bunun için bizde   ayakta  kızılaya gideceğimize  çınar  yokuşundan aşağıya bir durak   yürüyüp  eskişehir  yolunda  boş seyreden diğer beleiye otobüslerine biniyoruz.

artık bu  konuda daha önemli bir şey karşıma  çıkmadıkca  yazmayacağım...Galiba  halkımızın gerçekten bir  türü  biraz  tuhaf...Bende artık buna üzülerekde olsa  inanmaya başladım...
    Yetkililerede artık bişey diyecek  yüzümüz neredeyse kalmadı...
   Nedenine gelince nedeni  şu !
     geçen gün  bir  yakınımın  cenazesini  defnetmek üzere   karşıyaka mezarlığına gittiğimde   cayyolum .  com . da  daha önce 6 önemle  çizilerek  anlatılan  bir konunun benzerini  mezarlık  camisinde  aynen yaşadım
Şöyle ki: 
Belediyenin bu konuda  yaptığı  hizmet  neredeyse  kusursuz gibi bi  şey ...Tabii hizmetin  sonu yoktur  ileride daha  iyi de olabilir .
    Fakat  anlatacağım  konuda  belediye ne  yapsın  arkadaşlar ..Tek  yapabileceği bir şey var .
İnsanların  abdest almaları için   özel  bölümler imşa  etmek... Fakat  bu  mekanlar  boş ,buna  rağmen  ; coraplarını çıkarıp  lavobaların içine ayklarını sokup  ovuştura ovuştura  yıkayıp  abdest alan adamlar var.Halbuki  o lavobada biraz önce çıkan adam  kakalı  mikroplu ellerini sabunsuz  yıkadı. Oradaki  mikroplar  adamın ayağına bulaştı .Bununlada kalmadı ayaklarını
- ki  bu ayakların  yarısından fazlasının  mantar vakası olduğuna  bahse  girerin ;ayaklarını  ovuştururken   mantarlı ayaklarını   lavobaya  çekinmeden  değdirdi .Sonra  bu  vatandaştan  sonra  yine abdest  için ayni lavobayı kullanan başka bir vatandas abdestini alırken  önceki mantarlı ayakların  değdiği  bataryadan  ağzına burnuna  su çekerek  temizlenip abdest aldığını  sandı.Erkekler böyle, Kadınlarda dişarda böyle abdest alıyorsa vay  temizlik hanemize

      Mesa pileza  sıkı yönetim komutanı^na  ...



      Mesapileeza  iş bankası önündeki  arazide  resim  çakmemem için  güvenlik görevlileri  uyarı yaptı ...Oysa  çık ata kuleye  cumhurbaşkanlığın arazisini  karekare  kamereya kaydet  birşey diyen  yok .Hale  hanımın   santranç  takımı  artık askeri bölgeden mi sayılıyor acaba  ...Demek ki  askeri  bandolar   oraya  gele-gide  ruhlarınıda  bırakıp  gitmiş ...

eryaman  batı kent arasında hizmet veren belediyenin 2
45 sefer sayılı otobüsü gibi   çayyolundada  yaşamkent  ,yürkkonut  ümit köy  angora beysukent semtleri arasında  ring yapan bir otobüs koyun  ve
kızılaya  sabaha  kadar  ,çayyolu ' nun bütün mahallele
rine ding yapan bir otobüs  sefere konulamazmı. Şehirde  16.00 / 24.00 mesaisinde çalışanlar  çayyolu bölgesine  çok zor  şartlarda ulaşabiliyor .Hergün işyeriimizde  bu yüzden  münakaşalar çıkıyor .Melih  Ğökçek bey insafa gel  kurunun  yanında  yaşlarıda yakma.en kıytırık yerlere bile  hatlar veriyorsunuz  belediye olarak  bu hatımıza  iş ten  evimize  dönmek için  ekmek  paramız için  bu  otobüslerini  sefere koy ...Koymuyordan da  Allah  seni bildiği gibi  yapsın...

       __________________________
Bakan Çelik, “Sevgili öğretmenler, değerli meslektaşlarım” diye başladığı 24 Kasım mesajında, önce “eğitimin öneminden, öğretmenlerin değerinden” söz etti. Daha sonra AKP döneminde Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı çalışmaları anlatan Çelik, 11 paragraflık uzunca mesajı boyunca ne 24 Kasım’ın önemine, ne Başöğretmen Atatürk’e, ne de Atatürk’ün öğretmenlere verdiği öneme ilişkin tek kelime etmedi. Mesajını noktalarken de “Atatürk’ü anma gereği görmeyen” Çelik, “24 Kasım Öğretmenler Gününüzü kutluyor, görevi başında şehit olan öğretmenlerimizi şükran ve minnet duygularıyla yâd ediyorum. ” demekle yetindi.

Çelik’in mesajı eğitimcilerin de tepkisini çekti. Eğitim-İş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Vahap Güzey, “Eğer Atatürk’ten kopuk bir 24 Kasım kutlanacaksa, o zaman sadece 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kutlansın” diye konuştu.

24 kasım


      Ben  güneysahil şeridinde  bulunan bir şehrimizin varaoşlarında ; Güneydoğudan  çeşitli sebeblerden dolayı göç etmiş ailelerin  çocuklaına öğretmenlik  yapmaya çalışan yedi yıllık  bir öğretmenim...
      Ancak  okuldaki öğrencilerimizin geneli  hiç çekinmeden yüzümüze en ağır  küfürleri bile bariz bir şekilde edebiliyorlar...
      Biz öğretmen  arkadaşlar ve  mödürümüz ise  çaresizlik içinde bu ağır soruna  ilgisizlik nedeniyle ancak kendi aramızda çare aramak için  çocukları  " bize niçin  küfür  ediyorsunuz  "  diye  karşımıza aldığımızda  çok ilginç caveplarla  karşılaşıyoruz...
      Mesela  bunlardan birtanesini bilgilerize sunuyorum  :
  "  Öğretmenim  evde  ailem  sizlere  en  ağır  küfürleri
etmemi ve  beni müdüre  şikayet  etmenizi sağlamamı ve  bu suçtan dolayı  okuldan atılacağım tembihliyor ve sanayiye  çırak  olmam için en kolay izlenecek   yolun bu olduğunu ifade ediyorlar  " demekteditler...


    Bu iletiyi niçin ankara cayyolum. com . sitesine yazdığıma  gelince  çayyolu semtinde  oturan  ablam ve eniştemin ısrarları buna neden olmuştur.. .Koroda kiablamın  ifadesine göre  mesajlar çayyolunda oturan milletvekilleri tarafından da okunuyormuş...


      Bütün öğretmenlerimizin  günleini bu vesile ile kutlamak istiyorum...

                         BERMODA  $EYTAN   3GENİ


    Bilindiği  üzere  ;
        Ümitköy köprülü  kavşagı ; YenniMah.  ,  Çan -
kaya ve Etimesgut  belediye  hudutlarının  kesiştiği  yerdir...Bu  nedenlediRRRRR ki bu üç belediye birbirine düşüp  birbirini  yemesinler  diye  BÜYÜKŞEHİR  başlankıçta  tedbir almış  ve  avrupa  yakasını  küba mahallesine  !  bağlamak için  üçünün
üzerine  adeta   uzaylı bir  köprü inşa  etmiştir..
     Ancak  hafta içinde  bu  köprüden  karşıya  geçerken  enğalliler için  montajı  yapılmış  asan -
sörün  çalıştırılmadğını  gördüm ve  bununlada  kalmayıp  bu  mesajı  çayyolu  P.  na  göndermeme  neden olan engelli bir vatandaşımızında koluna  girerek karşıya  geçirdim...


    Fakat pazargünü  etimesgut ta yapılacak  toplantıya  belki  çayyolundan da gitmek  isteyen  davetli vatandaşlarımız sanki olmayacak mı.
   Ya bu vatandaşların içinde  davet edilmiş engelli vatandaşlarımız olursa ve bu üst geçitin  asan-sörü yine çalışmazsa  ne olacak  ?

              EKMEK ELDEN SU GÖLDEN
                
        Belediyenin Kömür İşletmelerine külliyetli miktarda borcu varmış.Şimdi Bedava Kömürden sonra bedava doğalgaz dağıtımı söylentileri bardağı taşırdı.Halkı tembelliğe  ve hileye yönlendiren bu sistemin yiyecek içecek ve yakacakdan sonra daha neler icat edeceğini merakla beklemekteyim.
        Haberlerde ,kendisine   sual yönlendirilen kadının verdiği  cevap hayli düşündürücü; Yiyecek ve yakacak 
yardımı alan kadına,bunları alamasaydı ne yapacağı soruluyor, yanağından kan damlayan sağlıklı kadının verdiği cevap;BİR İŞ BULUR ÇALIŞIRDIM.
         Bu Cumhuriyet iane ile kurulmadı.Herşeyini kaybetmiş ama İstiklalini ve topraklarını kazanmış bir milletin azimli çalışması ile kuruldu,yaşlısından gencine,fakirinden zenginine,çalışıp didinerek.Çorak bir toıprağı yeşertip üzerinde Başkent kuracak kadar kendine güvenle.Fabrikalar kurarak,okullar açarak,milli seferberliği başlatarak bu güne geldi. Bir torba yiyeceğe,1 ton yakacağa ALLAH RAZI OLSUN  diyerek değil.Toplumu miskinliğe,tembelliğe,dilenciliğe yönelterek hiçdeğil.
          Kömür işletmelerine,Botaş a bu kadar borçlanıp bedava KÖMÜR ve doğalgaz dağıtmak yerine,doğalgazı herkesin ulaşabileceği bir fiatta tutmak,makul bir fiatla satmak daha karlı değilmi?  Üretmeyen bir toplum için bu dağıtımlar çığ gibi büyüyen borç batağı ve dipsiz bir kuyu.Ayrıca ihtiyaç sahiplerine gittiğide çok şüpheli.Ne oldu bizim gururumuza onurumuza,yardımlar göstere göstere.Ya ihtiyaç sahiplerinin hakkına gasbeden açıkgözlere ne demeli.Bu kepazeliğe değermi ..

Pembe köşkün  sanki sadece  gecekondu tarafı konuşuldu gibi geldi bana biraz abbas ...
Oysa , köşkün üst ada-parsellerinde  yükselen  penbeliklerden de bahsedilmelihdi objektif habercilik adına abbas...Çocukuğumun geçtiği Farabinin  üst kodlarında  çevrilmiş arazilerimiz ve üzerine dikilmiş  beyaz-saraylarımız bizimde olabilseydi ydı  , bizde  paşamızın kızı ve Metin  gibi kimselere muhtaç olmazdık Abbas ... paşamızın  kızıyla ; paralardaki resimleri bile konuştun aferin  ama  sincan daki harikalar diyarı tesislerinde bulunan bazı  işletmeler  deki ;
makam masalarının arkasında neden Atatürk ' ün veya karşılığı olmasa bile  bugünkü cumhuRReisinin veya sayın başbakanın yerine

Büyük şehir Belediyesi Başkanı ' mın

portresi  duvara neden asılmış  hiçhiç anlaşılır  gibi değil...
Kenen  paşaya  bile konuşmuşdun  ve onu kızdırmışdın
abbas...

Beyler , çayyolu   için çalışan  olmuş şöförlerinin  hepsi  gominist  galiba ...Toplu  taşım aracı oldukları halde  adamlar  en lüks araçları bile ayakta yolcularıyla  beraber sollayıp sollayıp  sürekli  dol  şeritte  seyrediyorlar...