Haberler


Yorumsuz!...
  • Yorumlar: 0
  • 02 Mart 2013 09:18
  • Haber kategori: Çayyolu
  • Ekleyen:
  • Ziyaretler: 2383
  • Son Güncelleme: -/-
  • (Güncel Beğeni 0.0/5 Yıldızlar) Toplam Oylar: 0

Yorumsuz!...

0 0

Sn. Devlet Bahçeli’ yi, seversiniz veya sevmezsiniz, siyasi çizgisini beğenirsiniz veya beğenmezsiniz, bu kişiden kişiye değişen bir konudur.

Buna diyecek sözümüz olamaz.

Lakin, terör örgütü PKK’nın elebaşı Apo’nun, İmralı’ya giden heyete ne dediğine, “filan” demekle ne anlatmak istediğine dair sözlerin, pehlivan tefrikası gibi uzayıp gittiği, Apo’ya hemen her TV kanalında ve yazılı basın organında barış elçisi muamelesi yapıldı şu günlerde, Sn. Bahçeli’nin söylediklerine de kulak vermekten kimseye zarar gelmez.

İşte o Devlet Bahçeli, son açıklamasının bazı bölümlerinde aynen,

"İmralı canisinin desteğiyle, milli varlığımıza, milli kimliğimize ve milli tercihlerimize idam fermanı hazırlamakla meşgul olan Başbakan, ülkemizi bölünme kuyusunun içine atmak için her çirkefliği ve her çirkinliği göze almıştır."

“Hayret ve esef verici bir şekilde, etnik temelli bölücü terör ve İmralı'da yatan elebaşısının, AKP tarafından çözümün ve barışın adresi olarak taltif edildiğini ve böylesi bir mevkie hızla terfi ettirilmiştir.”

“İmralı canisi tarafından yazılan mektuplar her şeyin önüne geçmiş, kuryeler telaş ve heyecanla mesajları muhataplarına taşımaya başlamıştır. Başbakan Erdoğan'ın yönettiği Türkiye'de, teröristlerin milletvekilleri vasıtasıyla haberleşmeye, görüş alışverişlerinde bulunmaya hiçbir endişe belirtisi göstermeden devam etmişlerdir. İmralı'dan yazılan mektupların Başbakan tarafından paraf edilerek, çürümüş BDP'li milletvekilleri tarafından Irak'ın kuzeyinden Kandil Dağı'na götürülmesi sözün bitişine ve ihanetin artık her yeri kapladığına kanıt sayılmalıdır. İmralı canisi ile örgütü arasındaki diyaloglar, AKP-BDP müttefikliğiyle heyecanla yayılmaya ve yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Başbakan ve hükümetinin bu hallere düşmesi iflah olmaz ve tedavi edilemez bölücülük özelliğinden ve Türk milleti hasımlığın kaynaklanmaktadır. Bunlar oluyorken, Cumhuriyet savcılarının suskun kalması anlaşılır ve kabul edilir gibi değildir. Türk ordusunun peşine düşen ve adeta PKK'yı memnun etmek ve süreç isimli çöküşü güçlendirmek için gün aşırı tutuklamalar yapan savcılar ve hakimler Türkiye'nin imhaya doğru gittiğini görmezden gelmektedirler."

"Artık kuşkuya yer bırakmayacak şekilde anlaşılmıştır ki, vatanımız için başka coğrafyalarda düşman ve işbirlikçi aramaya gerek yoktur. AKP hükümeti yaptıklarıyla, karanlık icraatlarıyla düşmana ihtiyaç bırakmamıştır."

"Başbakan Erdoğan'ın Türk milletini bitirmek, Türkiye'yi çökertmek için uyguladığı politikalar, hangi seviyeden ele alınırsa alınsın açık bir şekilde "Vatana İhanet' suçu oluşturmaktadır.

“Dün katliamları sevk ve idare eden caninin, bugün sözde barış ve çözüm sürecini yönetir hale gelmesi, Başbakan Erdoğan'ın da İmralı'ya iki de bir tekmil veren, durum raporu sunan ve süreçle ilgili arz notu yazan bir bedbahtlığa ve zillete düşmesi Türk milletinin başına gelebilecek en vahim musibetlerden birisidir.”

Demiş ve buna benzer ifadelere yer vermiş.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz!

Eskiler de,“önemli olan kimin söylediği değil, ne söylediğidir” diyerek, bir söz hakkında söyleyene bakarak hüküm vermeyin, söylediği sözde ne denildiğine bakın demiş.

Dinlersiniz, dinlemezsiniz!

Mustafa T. Turhan

Kaynak: www.cayyoluhaberbulteni.com
Haber Detayı: www.cayyoluhaberbulteni.com/CayyoluHaberDetaylari.asp?ID=5795

Paylaş
  • Twitter
  • del.icio.us
  • Digg
  • Facebook
  • Technorati
  • Reddit
  • Yahoo Buzz
  • StumbleUpon

Hiç yorum yok...

Bilgi! Maalesef sadece kayıtlı ve giriş yapmış kullanıcılar yorum gönderebilir. Giriş yapın veya Kayıt olun.