Eee, her şeyin bir başı bir de sonu var!

Yerel seçimlerin 27 Ekim 2013’te yapılacağı kesinleşti.

Bir başka ifadeyle yolun sonu göründü.

Hiç kuşku yok ki, çoğu belediye de olduğu gibi Yenimahalle Belediyesinde de  bazı arkadaşların paçaları tutuşmuş, telaş başlamıştır.

Kolay değil tabii, ne de olsa saltanat sona erecek.

Belediyenin olanakları artık ellerinin altında olmayacak.

İstediklerini istedikleri görevlere getirip, istediklerine büfe, restoran yeri veremeyecekler.

Artık sıradan vatandaş olacaklar!.

Muhtemelen hesap da verecekler!.

Belki de yaşadıkları yanlarına kar kalacak!.

Hangisi gerçekleşecek, bunu zaman gösterecek!

Ama, kesin olan bir şey var ki, o da artık sona geldikleri.

Yenimahalle Belediyesinin üst yöneticilerinin, seçildikleri partiye “dirsek çeviren”, partinin değil, partide “birilerinin” adamı olduklarını gösteren tutumlarını herkes gördü!...

Herkes gibi partinin genel merkez yönetimi de gördü!

Siz bakmayın, birilerinin hala bu ekibin aday yapılacağı havasını yaymaya çalıştıklarına!

Bu sadece onların niyeti!

Öyle istiyorlar; tuzları kurular, “kurulu düzenin” devam etmesini istiyorlar!

Çünkü, sadece kendi küçük pencerelerinden bakıyorlar.

Bunu yaparken, geniş kesimleri etkileyip, parti yönetimi üzerinde baskı oluşturabilmek amacıyla, bakın "bu ekip" yeniden aday olmazsa, seçimleri kaybederiz, AKP kazanır propagandası da yapıyorlar!

Oysa ki, gerçek böyle değil!

Tam tersine, seçimlerin, "mevcut başkan ve ekiple" girilmesi durumunda kaybedileceği çok açık.

Çünkü, Yenimahalle Belediye yönetiminin, seçildikleri partiyle ilişkilerinin “suniliği”, “güvensizliği” ve yaptığı “başarısız icraat” ortada!

Seçimle göreve gelmiş olan Yenimahalle İlçe Yönetimine karşı son derece olumsuz tavır içinde oldukları herkesin malumu!

Hal böyleyken, mevcut "ekibin" adaylıkları nasıl söz konusu olabilir?.

Seçmen, kim işaret edilirse ona oy verecek bir “robot” değildir!

Bir partide esas olan örgütse, kim olursa olsun, hiç kimse örgütün üstünde değilse, kimin aday olacağına da “tabanın”, yani “örgütün sesine” kulak verilerek karar verilmesi gerekir.

Kaldı ki, geçen seçimde, seçmenin “bu ekibi” tanıdığı için değil, “partiyi tuttuğu” için oy verdiğini dünya alem bilmektedir.

Öyleyse, eğri oturup doğru konuşalım, seçime gidilirken şimdiki başkanın, hele de başkan yardımcılarının isimlerini kaç seçmen biliyordu?

Büyük çoğunluk, sempati duyduğu, gönülden tuttuğu partiye oy vermedi mi?

O halde yapılması gereken bellidir!

İlçe örgütü yöneticileriyle “küs” olmayan, onlara "tepeden bakmayan", tersine onların desteğini arkasına alacak, yepyeni, yıpranmamış, güven veren, gerçek bir partili bulunup, işte belediye başkanınız bu denilecektir!

Yenimahalle ve Çayyolu halkı bunu özlemle beklemektedir!

Aksi, “göle yoğurt çalmaktan” farksızdır!

Çayyolu Gönüllüleri